Bölüm Otuz İki - Hiçbir şey yapmadan da yorulabiliyor insan,

1.3K 65 8
                                    




düşündükleri ağır geliyor mesela. Octavio Paz

Zehra teyze kendi dolabından üstüme göre bir şeyler ayarlamak istedi. Sonuçta üzerimdeki koyulaşmış ve kurumuş kan lekeleri pekte iç açıcı görünmüyordu. En sonunda benim bile içinde kaybolabileceğim bir kazak verdi. En sevdiği kazak olması ve kabanımın kayıp olması hasebiyle Zehra teyzeyi geri çevirmedim.

Yeni saçlarım ve simsiyah bol kazağımla salona girdiğimde Mert gülmemek için dudağını dişledi.

Onur hiç bozuntuya vermeyerek direk annesine baktı.

Emir ise gülümseyip yanımıza kadar geldi.

-Kazağın çok şık olmuş Aslı.

Sesinde alaycı bir tını aradım. Yoktu. İnanmak isterdim fakat bu iltifata göre fazla vasattım.

-Eksik olma Emir.

Sonra Mert dayanamadı,

-Burnundaki bandaj hariç hala bir kızıl kraliçesin Aslı abla.

Gülümseyerek baktım Mert'e. Kerem ile tanışsalar nasıl güzel anlaşırlar diye düşündüm.

Emir teyzesine döndü,

-Biz çıkalım teyze, Aslı'nın kardeşini daha fazla merakta bırakmayalım.

Hızlıca kafamı salladım,

-Her şey için teşekkür ederim Zehra teyze.

Önce Emir'e sonra bana sarıldı.

-Her zaman beklerim kızım. Sayende Emir'inde yüzünü görmüş olduk.

Mert kıkırdayarak yanımıza geldi,

-Kendi adına konuş anne, ben her gün görüyorum. 

Zehra teyze hafifçe oğlunun kafasına vurdu. Emir tepki dahi vermedi. Ben ise hüzünle izledim anne-oğulu.

Onur'a nasıl hitap edeceğimi bilemediğim için huzursuz oldum. Çareyi abi demekte buldum. Tabii o zaman Onur ile yaşıt olan Emir'e abi demediğim aklımın ucundan dahi geçmemişti.

-Onur abi, sizinle de tanıştığıma memnun oldum. Ofiste tanışma fırsatımız olmamıştı.

Oturduğu yerden kalkıp yanımıza geldi.

-Bende memnun oldum Aslı. Sizli bizli konuşma benimle. Ailemizin bir üyesi oldun sayılır. Baksana Zehra Sultan sana kızım, Mert Beyde kraliçem diyor.

Gülümseyerek söylediği sözlere bende gülümseyerek karşılık verdim.

Vedalaşma faslından sonra Emir'in arabasına geçtik. Dün giydiği kıyafetleri üzerindeydi. Zehra teyzenin 'sayende Emir'in de yüzünü görmüş olduk' dediği geldi aklıma.

-Burada yaşamıyorsun sanırım?

Gözünü yoldan ayırmadı.

-Ofise yakın bir dairede oturuyorum.

Düşünceli bir adamdı Emir. Onun evinde baş başa kalacağımız için rahatsız olacağımı düşünüp, düzenini bozmuş, beni teyzesine götürmüştü.

Önüme dönüp düşüncelere dalmışken birden aklıma Kerem'e burnumu ve saçımı nasıl açıklayacağımı bilmediğim geldi. Derin bir of çekip camdan dışarıyı izlemeye başladım. Kararsız Aslı saçma bir karar vermişti, akışına bırakacaktı. En kötü karar bile kararsızlıktan iyi değil miydi?

Emir apartmanın önünde müsait bir yere arabayı park etti. Arabadan inmeye yeltendiğimde kolumdan tutarak bana engel oldu. Çatılan kaşlarımla,

Aşk Bir İhtiyaçtır.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin