BA-17

107 53 15
                                    

27/11
~~~
Kitabın kapağını kapatıp telefonumun bildirimlerini kontrol ettim. Annemden 3 cevapsız çağrı vardı.

"Hadi ama anne! Bu kadar kısa sürede merak ettiğini söyleme bana."

Aramaya geri dönüp telefonun açılmasını bekledim. Ama meşgule düştü. Daha sonra geri döner diye düşünüp bildirimlere tekrar döndüm.

O sırada telefonum tekrar çaldı. Arayanın annem olduğunu düşünmüştüm ama değildi. Bulut arıyordu.

"Efendim?"

Kucağımdaki kitabı kapatıp yatağın üzerine koydum.

"İyi geceler güzelim."

"Neden aradın?"

"Bu sinirini bana olan özlemine sayıyorum. Ama sen benim yüzüme kapatmadan önce söylemek istediğim bir şey var. Birkaç dakikalığına dışarı çıkabilir misin?"

Ayağa kalkıp camdan dışarıya baktım.

"Sonunda karşıma çıkma kararı mı aldın."

"Öyle demeyelim de, yıllardır beklediğim başka bir anı gerçekleştirmek istiyorum sadece."

Üzerime kalın bir hırka geçirip kapşonunu kafama geçirdim.

"Bu arada anahtarını almayı unutma, bu soğukta dışarıda kalmanı istemem."

"Çıkmayacaksın yani karşıma."

"Daha önce de dediğim gibi, belki de karşında duruyorumdur."

Anahtarımı da cebime koyup botlarımı giymeye başladım.

"Bak eğer dalga geçiyorsan, tersim çok pistir haberin olsun Bulut."

"Tamamdır."

Kapıdan dışarı çıkıp merdivenlerden indim. Apartman kapısının demirlerine sıkıştırılmış bir fotoğraf vardı.

Bu fotoğraf dokuzuncu sınıfın ilk günü çekilmişti. Etrafa attığım şaşkın ve korkak bakışlar, ne kadar anlık bir fotoğraf olduğunu bariz belli ediyordu.

Fotoğrafın arkasını çevirdim. Bir not yazıyordu.

Seni ilk gördüğüm, sana ilk tutulduğum günden kalma bir an.

"O fotoğrafı incelemeyi bırakıp da dışarı mı çıksan acaba?"

Fotoğrafı cebime koyup dışarı çıktım. Kar yağmıyordu. Hava da, yerde biriken onca kara rağmen fazlasıyla sıcaktı.

"Karşında bir sokak lambası var. Onun yanına gider misin?"

Sokak lambasının yanına gittim. Direğin üzerine yapıştırılmış bir fotoğraf daha vardı.

Fotoğraftaki yine bendim. Bu defa odamın penceresinden bakıyordum. Fotoğraf gece çekildiği için biraz pusluydu.

"Bu fotoğraf, odanın penceresinin karşındaki bu sokak lambasının dibinde ilk sabahlayışımdan kalma. Canın sıkkın olduğunda hep dışarıyı izliyorsun. O gece beni görmeni o kadar çok istedim ki. Ama olmadı değil mi? Görmedin beni."

"Ben-"

"Bir şey söylemene gerek yok. Şimdi sağ tarafına dön ve kaldırımdan yürü. Ama yürürken yere bakmayı unutma."

Fotoğrafı cebime koyup sağ tarafıma döndüm.

Kaldırımın 3 metre kadarı, karların üzeri, fosforlu yıldızlarla kaplıydı. Yavaş yürüdüm. O kadar yavaş yürüdüm ki sanki zaman durmuş gibiydi. Kulağımdaki telefonun karşı tarafından nefes sesleri geliyordu.

Bulutların Ardında -anonim-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin