Ben Alaska, 16 yaşındayım. Kanada da lise 2'ye gidiyorum. Mükemmel popüler bir hayatım yok. Kanada da kime sorsanız ''Asosyal kız kim?'' diye, eminim beni gösterirler.Evden çıkmam, fazla arkadaşımda yoktur. Yani bildiğiniz sıradan bir asosyalim. Ailemle aramda kötüdür. Genelde nefret edilen kişi benim. Ailem bile senede 2-3 defa sever beni. (Nasıl bir yalnızsam artık.)
Herneyse yaz tatili bitmişti. Okula geri dönme zamanıydı. O lanet insanları yeniden görme zamanıydı. Sınavlarla, insanlara kendini kanıtlama zamanıydı. Gece banyo yapıp uyudum. Yarın zor bir gün beni bekliyordu, iyice dinlenmeliydim. Evden çıkmaya pek alışık değilim o yüzden zor diyorum.
Sabah gün ışığıyla birlikte uyandım, harika bir uyku çekmiştim. Hahahahah tabi ki şaka yapıyorum. Alarmımın 8. defa çaldığını duyunca uyandım. Hemen kıyafetlerimi giyip kahvaltı yaptım.Her zaman ki gibi evde herkes uyuyordu. Çantamı alıp evden çıktım, okul servisim falan yoktu çünkü annem ve babam servise para vermek istemiyorlardı. (Çok cimriler bee -,-). Okul yakın sayılırdı 2 km falan vardı. Patanlerle gittim. Okul bahçesinin önünde her zaman ki güzelliği ile Violet beni bekliyordu.
''Ayy canım yiaa seni çok özlemişimm'' diye bağırarak boynuma atıldı. Neredeyse yere yapışıyordum. Okulun ilk gününden tam bir rezillik olurdu. Bende seni özledim diyip sahte bir gülüş attım. Violet erkek manyağıydı. Tüm yakışıklı erkekleri bilirdi.
Patenlerimi çıkardıktan sonra okul bahçesine gidip, yeni çömezlere bakıyorduk. Çok ezik duruyorlardı. Derken ders zili çalmıştı lanet müdür 10-15 dk konuştu. İlk dersimiz biyolojiydi. fakat Bay Fitz ilk gün olduğu için ders işlemedi.( Çok seviyorum şu adamı be!). 2-3 ders sonra sınıfa yeni bir çocuk geldi. Adı Arthurmuş Muş MUş MUŞ ve Amerika dan geliyorMUŞ. Açıkcası çocuk çok tatlıydı. Ama onun gibiler benim gibi asosyal kızlara bakmazlardı. Violet'in hemen dibi düştü '' Ayy ne kadaar tatlı yaa şunun mükemmel dudaklarına bak her gece emme..'' derken Violet'i susturdum. '' Neler diyorsun shh kendine gel şimdi eriyeceksin.'' diyip kahkaha attım.
8. Dersten sonra okul bitmişti. SO-NUN-DA! Okul bahçesinde patanlerimi tam giyerken yanıma Arthur geldi.(Aman Allahım!). Bana bakıp gülümsüyordu, onu görünce cin çarpmışa döndüm.
''Merhaba'' demişti o sexy gülümsemesiyle.
''Buyur'' diyebildim. (Buyur nedir ya?, olmadı bide birader deseydim.)
''Seninle aynı sınıftayız, tanışmak istemiştim ben Arthur.'' dedi ve sıkmam için elini uzattı.
''Aynı sınıfta olduğumuzun farkındayım.'' (Napıyorsun Alaska kendine gel bu fırsat kaçmaz ama sen odun gibi davranıyorsun!)
''Neyse senin adın ne?'' derken boşta kalan elini geri çekti.
''Alaska'' dediğim gibi utançtan kızarmış yüzümü görmesini istemediğim için hemen patanleri sürüp gittim. (Bas gaza Alaska bas gazaa xd)
ARTHUR'UN AĞZINDAN (Götünden olacak değil ya xd)
Çok sevimli bir kızdı onunla tanışmak çok istiyordum o yüzden yanına gittim fakat bana çok soğuk davrandı kısacası hiç yüz vermedi (belki 70 verir ? xdxd) İnternette okumuştum böyle pas vermeyen kızlara Türkler kezban diyormuş.
TAM BİR KEZBAN!!
