Salon da duran eşyaları odama çıkarırken merdivenin tepesinden yeni evimize şöyle bir göz gezdirdim. Eski evimizden daha büyüktü ve arka bahçesi vardı. İki katlı hoş bir evdi. Bu düşüncelerle eve bakarken annemin bana seslenmesiyle kendime geldim.
" Mehir! Hadi kızım. Burada daha bir sürü eşya var. Oyalanma da işlerimizi bitirelim." annemin bu konuşmasına karşılık olarak hiç bir şey demeden elimdekilerle birlikte yukarı çıktım ve odama girdim.
Elimdeki tozlanmış kutuyu çalışma masama doğru koydum ve içindeki kitapları mor kitaplığıma yerleştirmeye başladım.
Şu son bir haftadır gerçekten çok yorulmuştum ve sıkılmıştım.
Babamın işi yüzünden İstanbul' dan İzmir' e taşınmıştık. Daha doğrusu taşınmaya çalışıyorduk. Babam diğer iki kardeşiyle birlikte bir şirket kurmuştu ve bu şirketi Türkiye' nin her tarafına yaymayı planlıyorlardı. Bu yüzden de biz İzmir' e taşınıyorduk.
Düşünceler içerisinde boş kutuyla birlikte aşağı doğru indim ve koltukların yerini ayarlamaya çalışan anneme doğru baktım.
Annem de benim geldiğimi görünce bana doğru baktı. Suratımın asık olduğunu görünce elindeki işi bıraktı ve elimdeki kutuyu yere koydu.
" Her şey yolunda mı tatlım?" diyerek beni koltuğa oturttu. Ben koltuğa oturunca annem de yanıma oturdu.
" Anne ben İzmir' de yaşamak istemiyorum. Bütün arkadaşlarım İstanbul'da. Burada kimseyi tanımıyorum. Ve buraya alışabileceğimi de sanmıyorum." diyince ellerimi tuttu.
" Tatlım ben de senin gibi İstanbul' dan İzmir'e taşınmayı istemezdim. Ama baban için bu iş çok önemli ve istediğin zaman İstanbul' a gidebilirsin. Bu yüzden bence üzülmemelisin. Ayrıca burada da İstanbul' da olduğu gibi arkadaş çevresi yaratabilirsin. Mesela yarın okula gideceksin. Bir de baban seni böyle görmesin. Çok üzülür sonra." annemin bu sözleri beni rahatlatmıştı.
" Tamam annelerin bir tanesi. Hadi o zaman işleri bitirelim de birlikte kahve içelim." diyerek annemi yanağından öptüm ve ayağa kalktım.
Annem de ayağa kalktı ve eşyaları yerletirme işine devam ettik.
En sonunda işim bitmişti. İşimi bitirmiş olmanın verdiği sevinçle birlikte etrafa baktım.
İki kişilik yatağım, gardrobum, çalışma masam, kitaplığım ve pencemin yanına koyduğum üç pofuduk koltuğumla birlikte odam mükemmel duruyordu. Odaya mor ve beyaz renkleri hakimdi.
Odama son bir kez baktım ve odamdan çıktım. Annem işlerini bitirmişti. Koltukta oturmuş film izliyordu. Yanında babam da vardı.
Merdivenin sonunda annem beni fark etti.
" Kızım işin bittiğine göre kahve yapta içelim." mutfağa giderken arkadan anneme " Tamam anne." diyerek bağırdım.
Hemencecik üçümüze de kahve yaptım ve su ile birlikte tepsiye koyarak salona yöneldim.
Anneme ve babama kahvelerini ve sularını uzattım ve bende kendi kahve ve suyumu alarak kahvemi içmeye başladım.
Televizyonda bebek bakıcısı vardı. Zaten annemden normal bir film beklemek imkansızdı. Annem ne kadar bir leydi gibi davransa da gerilim ve korku filmlerinin hastasıydı.
Ama şöyle bir gerçek vardı ki bende gerilim ve korku filmlerinin hastasıydım.
Film bittiğinde kahvelerimizi de bitirmiştik. Filmin bitmesiyle birlikte kirlileri bulaşık makinesine koydum ve odama çıktım.
Annem ve babam da filmin bitmesiyle odalarına gitmişlerdi.
Odama girdim ve rahatlamak adına dolabımdan siyah üzerinde beyaz köpek resmi olan bir atlet ve beyaz,gri, siyah renk kareler olan bir şort giydim.
Kıyafetlerimi değiştirdim ve yorgunlukla kendimi yatağa attım. Uykunun beni çağırmasıyla birlikte uykunun o tatlı ve yumuşacık kollarına kendimi attım.
✋
Bölüm SonuYeni bir kitapla karşınızdayım.
Nasıl bir bölümdü?Vote ve yorum yaparsanız sevinirim. Düşünceleriniz benim için çok önemli. Emeğe saygı.
Benden bu kadar yeni bir bölüm ile görüşmek üzere. Öpüldünüz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ KUŞ
Chick-LitBir kız... Okuldan nefret eden, Kural tanımaz, Dik kafalı, Sıradanlıktan uzak, Her kız gibi çikolata krizlerine girmek Yerine lolipop ve daninoyu seven, Hayata renk katan, Hayallerinin peşinden giden, Paten, kaykay ve bisiklet sürmeyi, Grafiti çizme...