11 Ocak 18
Yağmur yağıyordu..başını kaldırıcak hali yoktu ama bir kuvvetle kendini yataktan kaldırdı. Elini yüzünü yıkamak için banyoya yöneldi. Ağır adımlarla ilerliyordu..Dün gecenin kesitleri ara ara önüne geliyor onu gülümsetiyordu. Çok seviyordu yeni cinayet olaylarını..ona yeni bir heyecan veriyordu her seferinde..Çeşmeyi açıp önce elini ıslatıp boynuna sürdü sonra avucuna suyun dolamasını beklerken arkasından bir karartının geçtiğini hissetti. Az da olsa dolan suyu boşaltıp çeşmeyi kapattı..kaşları çatılmıştı içini bir merak,korku almıştı..usulca bağırdı;
-Kim var orada? ses yoktu tekrar denedi..
-kim var orada? ses hala yoktu biraz kafasını banyodan uzattı..
-Hadi ama şaka mı bu? Kim.. demeye kalmadan kafasına bir torbanın geçirildi. Birkaç tepinmenin ardından boynuna batırılan iğnenin sızıntısıyla birlikte yere yığıldı.
21 Şubat 17
Uyandığında yatağındaydı ama yine ellerini bağlamışlardı..Hızlıca çekiştirmeye başladı ama nafile çıkartamıyordu ellerini..Yattığı yerden kafasını hafif kaldırarak etrafı incelemeye başladı..Beyaz ama kirden grileşmiş perdeler,tam karşıda duran beyaz banyo kapısı, aralarında en fazla 1 metre olan beyaz dış kapı, dış kapıdan haylice uzakta önce bir beyaz gardolap ve dolaptan az uzakta buz mavisi üçlü koltuk ve yanında buz mavisi ayağı olan cam masa üzerinde solmuş üç çiçekle cama doğru bakıyordu..tekrar kafasını yastığa bıraktı..ve ortada kocaman yatak..ne zaman kurtulucaktı buradan? kendini toparlayıp bağırmayı denedi...
-Kimse var mı? Şşşt..Alooo! ses yoktu,tekrar denedi..
-Kimse var mı? Şaka mı bu! Kimse var.. demeye kalmadan elindeki kilitlerin açılma sesi koskaca odada yankılandı. Başta şok olsa da ayağa kalktı hemen etrafına bakındı. Kimse yoktu. Yatakta dizlerinin üzerinde yatağın başının olduğu yöne döndü..dönmesiyle boynuna iğne yemesi bir oldu.Arkasını döndü ama çok geçti. Gözleri bulanıklaşmış karamaya başlamıştı. Net olmasa da gözleri kararmadan birşeyler gördü...bir kadın! bir kadın görmüştü ve çıkış kapısına doğru ilerliyodu..kalçalarından anlamıştı gayet iyi görünüyorlardı!
22 Şubat 17
gözünü açtığında bir sedyenin üzerindeydi.Elleri kilitliydi yine. Etrafına bakındı, yanında kalp ritminin izlendiği,beyin kontrol yazan makineler ve birkaç ıvır zıvır vardı.. Başını hafif kaldırdığında karşısında onu izlediğini düşündüğü kocaman bir cam vardı.
-Hey! Oradasınız biliyorum..ellerimi çözün hemen! ellerini çekiştiriyordu ama ne ona karşılık veren ne de ellerinin kilidi açılıyordu..uzunca bir süre ışığın altında öylece bekledi. O sırada kendinin bile şaşırdığı şekilde makineler ötmeye başladı üstelik hepsi ona bağlıydı! Odaya bir anda 3 kişi girdi. En önde bir kadın vardı kahverengi bukle bukle saçlı, genç, giyimi ve fiziği güzel üzerinde doktor önlüğü bulunan; dünkü kadındı...diğerlerinden 3 adım önde koşar adımla ona yaklaşıyordu..Görüntü bulanıklaşıyordu fakat sesler gayet net geliyordu.Bilinci yerindeydi. Vücudu halsiz ama içinde bir enerji patlıyordu sanki..
-Neden böyle oldu!? İğneyi ne zaman kattınız seruma!? Size kaç defa söylemem lazımdı!!
-Bi-b-biz yani b-be-ben verdim 3 saat y-ya-yani oldu..verdiğimde yani kattığımda şey.. Eliy birşey yoktu..uyuyordu..birşeyde olmadı..gerçekten..Şimdi ne oldu be-bende bilmiyorum bir anda bende a-anlamadım...
-Sen ne yapıyordun! Sana onu kontrol altında tut sürekli demedim mi!? Bu da eğer dayanamayıp başarısız olursa o zaman ne yapmayı planlıyorsunuz!? Ver şu şırıngayı! diyerek yanında gelen diğer hemşireden şırıngayı aldı..Levion'nun koluna batırıp kanını çekmeye başladı. Her bir tüp dolduruşunda Levion sakinleşiyordu ve makinelerin ses düzeyi azalıyordu. Son tüpü aldığında artık makineler ötmüyordu. Eliy beyin kontrol makinesinin başına geçip Levion'a uyuması için birkaç uyarı gönderdi. Levion'nun vücudu gevşemeye başlamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Isimsiz
TienerfictieBu bir çalışmadır. Gizem, gerilim, duygu, bilim kurgu, aksiyon başlıklarını göz önüne alarak kendimi çok da sınırlandırmadan bir deneme yapacağım. Sizide bu denemede yanımda beklerim..