~ 35 ~

118 52 17
                                    

Korku ve öfke kapladığında iki yüreği, kız kardeşlerden biri "Ona ne yaptın?" diye haykırmıştı.

Elame "Lema'yı yok etmek istedim. Böylece Karan'ın sevgisi sadece bana ait olacaktı. Lema'nın ise ebedi uykusunda ki sevgisi.." diyerek gülümsediğinde yüzü nefrete bürünerek "Ama o! O benden önce davrandı ve ruhunu parçalara ayırdı!" demişti.

Birbirlerine korkuyla bakan kardeşler gözlerini Elame'ye çevirdiğinde o konuşmasına devam etmeye başlamıştı. "Lütfen bana yardım edin. Onun ruhunu yok edebilmem için yardım edin!" dediğinde ikisi duyduklarının şokuyla irkilerek gözlerine bakmaya devam ediyordu. 

Elame başını öne eğerek "Lema ruhunu parçaladığında, tüm gücünü sizlere de aktarmış olmalı." gözlerini kaldırarak ikisine de baktığında "Onun gücünü bana verin." demişti. Gözlerinde parlayan öfkeyi gören kardeşler el ele tutuşarak birbirlerine baktıklarında aynı anda "Asla!" demişlerdi. 

Elame "O zaman onun gibi ölümü kabullenin!" dediğinde son gücünü kullanarak ikisini de öldürmüştü. Kar taneleri üzerine düşen ilk kan damlası kırmızı rengiyle boyamıştı ak beyazı.

Gözlerimi araladığım da iki ruh el ele tutuşarak "Elame uzun yıllardır güçsüz bir vaziyette beklemekteydi. Gücünü artık topladı ve Lema'nın ruhunun peşinde. Vakit geldi!" dediklerinde ikisi de ortadan kaybolmuştu. 

Masanın üzerinde duran kitap etrafına ışık yayarak parladığında gözlerimi yummuştum. Gözlerimi yakan ışık son bulduğunda aralayarak kitabın açılan son sayfasına bakmıştım. Cadı alfabesi birbirine karışarak anlaşılır bir dile geldiğinde kitabın üzerindeki sihrin kırıldığını anlamıştım.

Lema'nın sonu

Kanlı ay taşının ancak kendi kanından olan bir kişinin ölümüyle yaratılacağı yazılıydı. Elame kız kardeşini öldürerek diğer hiçbir cadının yapmadığı şeyi yapmış ve taşı yaratmıştı. Telefonumun çalmasıyla ekrana bakarak arayan kişinin Pamir olduğunu gördüm. Korkuyla açtığımda endişeli sesini duymuştum. "Azelya! Üzgünüm onu korumaya çalıştım ama o kadın bir cadıydı!" dediğinde ayağa kalkarak "Sakin ol lütfen ve en başından anlat." demiştim.

"Kız evine gitmek için bir sokağa girdiğinde bende onu takip ediyordum. Onun yanına gelen bir kadın duraklamasına sebep olmuştu ve ardından kız bayıldı. Büyük bir şehirde kurt'a dönüşmem imkansızdı. Onlara doğru koştuğumda ikisi de çoktan ortadan kaybolmuştu. Onu koruyamadım!"

"Pamir, senden son bir iyilik daha rica ediyorum."

Pamir "Seni dinliyorum" dediğinde ondan biran önce buraya gelmesini istemiştim. Buray kendini koruyabilirdi. Pars karşısında Elame'yi bulduğunda Karan'ın hisleri yüzünden tehlikede olacaktı. Bu yüzden Pamir'den onu korumasını istemiştim. 

Elame'ye karşı kazanabilmem için artık o odaya adım atmam gerekiyordu. Lema'ya ne olduğunu kendi gözlerimle görmeliydim. Ama önce Buray'ı aramam gerekti. Telefonu çalmasına rağmen hala cevap yoktu. Sesli mesaja düştüğünde kısa bir duraksamanın ardından konuşmaya başlamıştım. "Merhaba, sanırım oldukça meşgulsün.. Ama artık benim için bir şeyler yapmana gerek yok. Sanırım bu sesimi son duyuşun olacak, böyle bir veda olmasını istemezdim. Veda etmeyi de.. Hissettiğini biliyorum ama vakit geldi Buray." dediğimde sesli mesaj son bulmuştu. 

Kanlı ay taşını, cadı kitabını ve yarım kağıt parçasını alarak eski eve doğru yürümeye başlamıştım. Kapıyı aralayarak duvarda asılı olan resme bakmış, masanın üzerinde duran müzik kutusunun anahtarını kurarak melodinin bu ev içinde son kez yankılanmasına izin vermiştim. Şöminenin başına ulaştığımda geniş aralıktan içeri girerek sola doğru dönüp anahtarı kapıya yerleştirdim. Büyük bir gürültüyle ardına kadar açılan kapıdan içeri girerek merdivenlerin sonuna ulaşmıştım. Dar koridorların puslu kokusuna dayanmak çok zordu. Ellerimle ağzımı kapatarak kıvrımlı koridorlarda ilerlemeye başlamıştım. Karşımda bulduğum ikinci kapı sanki geldiğimi hissederek açılmıştı. Derin bir nefes alarak içeri adım attığımda ilk dikkatimi çeken şey duvarlarda kanla yazılmış gibi duran yazılar olmuştu.

XIII Kayıp RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin