Tae: dinlemeseniz bile anlaticam. O tam korku sahnesine bakicakti ve geri döndü o arada oldu
Jihye: mantıklı açıklama
Ben: çünkü gerçek bu
Jungkook: tamam görmemiş gibi davranicaz.
Jihye:film e devam edelim
Tae ile aramda sırtımı rahatsız eden bir yastık vardı. Bir anda yastığın çekilme hissi ile öne doğru gittim. Geri döndüğümde
Tae: sirtin Rahat edemedi diye düşündüm
Ben: teşekkür ederim
Yastık olmadığı için Tae nin kendisine yaslaniyordum.
Uykum gelmeye başladığı için kafam düşüp duruyordu
Tae: Minsoo. Uyicaksan yukarı çık
Ben: hı? Dalmışım.
Tae: Emin misin
Ben: ya Tae iki dakika şurada film bitine kadar uyusam olur mu?
Tae: olur bekle dur
Dedi ve ayaklarını yere indirip dizine yatmamı söyledi
Ben: emin misin?
Tae: evet
O öyle deyince bende kafamı koydum ve uyumaya başladım bana 2 saniyeymis gibi geçen yarım saatlik uyuma Tae'nin beni durtmesi ile sona erdi
Tae: Minsoo uyan film bitmek üzere
Ben: Tamam
Kalkıp televizyona baktığım an korku sahnesi ile karşılaştım ve direkmen arkamı dönüp Tae'ye sarıldım.
Sanırım gördüğüm sahneler arasında en korkunçu buydu.
Kafamı hafif geri çektiğimde Tae ile yüzümüz çok yakındı. Onun gözleri televizyondan gelen ışık ile parlıyordu.Gece gokyuzundeki yıldız gibi.
Tae ise bana bakıyordu şuan gözlerinin içi sanki beni uçsuz bucaksız denizde teknem ile sonsuzluğa götürüyordu.
Takı bazıları ışığı açana kadar. Işık açılınca geri gittim.
Jungkook: Tae biz gidelim mi artık valizine de hazırlamadın. Belki Minsoo da uyumak ister.
Jihye: sende hazırlamadın hanım efendi cık o dana hazırla
Ben: o zaman herkese iyi geceler. Beni gönderdiğinde göre bulaşıklar kaldıysa senindir.
Deyip geri Tae ye döndüm
Ben:iyi geceler
Tae: sanada
Odaya çıkıp en ufak valizimi indirdim. Çadır işi yoktu çünkü kulübeler de kalicaktik. Bir kulübe 2 kişi içindi.
(Kulübe bu. Orada iki kapı var ama arka taraftakini düşünmeyin o sadece iki kişi için)
Iki pijama takımı ve bir kactane şort t-shirt ve pantolon ile eşofman altı koydum son anda aklıma gelen ceketleri de tikistirinca geriye spor ayakkabim ve terlik kaldı. Terliği de on cebe attım ve kendimi uykuya bıraktım.
Sabah kalktım üstüme şort t-shirt ve ceket giyip dışarı çıktım. Valizimle beraber Tae nin kapisini çaldım.
Jungkook: Minsoo? Ne oldu
Ben: Jihye müzikle ders çalışıyordu bende gidene kadar burada uyumak için geldim
Tae: Kim o?
Ben: benim Minsoo! Jungkook artık girip uykuma devam edebilir miyim
Jungkook: gel peki
Içeri girdim ve valizi kenara bıraktım. Iki dakika bir durup etrafa baktım
Jungkook: yukarıdaki odaların birinde uyuyabilirsin
Lafını duyunca yukarı çıktım ve kendimi yatağa attım.
Çift kişilik yatak gri bir yorgan çarşaf takımı... Çok tanıdık. Ok şimdi oldu Tae'nin odası.
Yaklaşık yarım saat kestirince odaya birisi girdi.
Tae: Minsoo Kalk gidiyoruz
Kalktım ve lavaboyu işaret ettim kafasını olumlu şekilde sallayinca içeri girip elimi yüzümü yıkadım.
Aşağı indik ve Jungkook bizi bırakacağını söyledi. Okula varınca geçip bir banka oturduk
Ben: Tae çift kişilik koltuğa oturuyoruz cam kenarı benim senden başka kimse ile oturup dırdır çekemem
Tae: Taman
Dedi gülerek.
Prof.park: günaydın gençler
Biz: günaydın
Prof.park: Minsoo benimle gelmek istermisin arabam ile gidicem eğer rahat edemez isen.
Ben: teşekkür ederim Tae yanımda olduğu için rahat edicegimi düşünüyorum.
Prkf.park: o zaman orda görüşürüz
Sadece Tae'nin duyabileceği seste: umarım gorusmeyiz
Tae: sağol
Ben: ne için?
Tae: yalnız bırakmadığın için