FARKLILIKLAR

72 17 7
                                    

... ve insan
en çok göğe vurgun,
sonra zifiriye,
şiire,
ve hep Allah'a.                                        Cahit Zarifoğlu 🍃


Sabah uyandığımda yalnızdım. Dün gece yatağa birinin geldiğini zannetmiştim ama elbette benim kuruntumdu. Komidinin üzerindeki saat doğruysa eğer, saat 05. 45 ' ti. Bazen böyle erken saatlerde uyanırdım. Bunun temeli yıllar önce yaşadığım aile dramı ve diğer olaydı. Kabuslarımdan neredeyse kurtuluyorum derken bu saplantılı aşığımla gün  yüzüne vurmuşlardı tekrar. Derin bir nefes aldım ve bugünün sorunsuz geçmesi için Allah ' a dua ettim. Birdenbire içim huzurla dolmuştu. Madem bu saatte uyanmıştım sabah namazını kılabilirdim. Yataktan usulca kalkıp banyoya girdim. Abdest alıp kurulandım ve odaya geri dönd_

"Ahh, bana niye kafa atıyosun ya?"  Ben kapıya değil, o bana kafa atmıştı tabiki de. Beyin fonksiyonlarımdan şüphe edip ofladım. Yatağın önüne geldiğimde iki sorunum vardı.
Birincisi namaz için gerekli kıyafet, seccade yoktu.
İkincisi de kıbleyi bilmiyordum.
Kırk yılda bir namaz kılcağım tutmuştu ama. İsyan etmeyi bırakıp odadan çıktım. Belki bana yardımcı olacak birini bulurdum. Oya'nın da dediği gibi Aras'ın odasının karşısında bir oda daha vardı. O odayı es geçip koridorun sonuna ilerledim. Tahmin ettiğim gibi kimse yoktu. Bu saatte kim uyanırdı ki zaten? Merdivenlere yönelip aşağı indim. Bana oldukça yabancı gelen bu ev, ev gibi hissettirmiyordu. Bi kere yerde halı yoktu. Fakirlikte ve görmemişlikte zirve yapmıştım.
Bu söylediklerimi sanki başkası söylemiş gibi ' bana ne ' dercesine omuzlarımı silktim.

"Bi şey mi istedin hanım kızım?" Duyduğum sesle yerimde sıçradım. Elimi göğsüme götürüp sesin geldiği yere döndüm. Ellilerinde olduğunu tahmin ettiğim kadın gülümseyerek bana bakıyordu . Üzerindeki kıyafetlere baktığımda bu evde çalışan olduğunu anlamıştım.

" Şeyy, ben namaz kılıcaktım ama seccade ve kıyafet lazım." Kadın önce şaşırsa da kabalık etmemek için yüz ifadesini değiştirdi. Dışarıdan nasıl biri gibi görünüyorsam ihtimal vermemişti namaz kılacağıma.

"Sen odana geç kızım ben şimdi getiririm sana." Samimi olduğunu düşündüğüm gülümsememle onayladım kadını. Arkama dönüp geldiğim yolu geri gittim. Odaya gelince yatağın üzerine oturup kadını beklemeye başladım. 316. saniyede odanın kapısı çalındı . İçeri giren kadının elinde seccade ve gerekli kıyafetler vardı. Kadın ben bir şey söylemeden seccadeyi serip kıyafetleri elime verdi.

"Allah kabul etsin kızım."  ne denirdi ki böyle şeylerde?

"Saolun."  Kadın tatlı tatlı gülüp omzumu tuttu.

"Amin de yavrum. Daha makbule geçer."

"Amin." ikinci kez gülüp odadan çıktı. Duygulanmıştım yine. Bana böyle şeyleri öğretecek bir annem yoktu ki. Teyzem de pek önem vermezdi. Namaz kılıp kalbimdeki tüm kırıkları atmak istedim . Elimdeki feraceyi ve başörtüsünü giyince tam tesettürlü biri gibi olmuştum. Tekbir alıp namaza başladım. Sünnetten sonra farzı kılarken kapının açıldığını hissettim. İstifimi bozmadan namaza devam ettim. Namazın sonunda kendimi öyle kaptırmıştım ki gelen kişiyi unutmuştum bile. Tesbih çekip ellerimi semaya kaldırdım. Bu zamana kadar ettiğim isyanlar içim tevbe ettim Allah'a. Annesi babası ölen tek insan ben değildim sonuçta. Her ne kadar başıma çok kötü şeyler gelse de isyan etmemeliydim. Bu imtihanda bana sabır vermesi için ve işlediğim günahları affetmesi için Allah'a yalvardım. Yanağımdan bir damla yaş düşerken tebessüm ettim. İnşallah bundan sonra döktüğüm gözyaşları hep böyle olurdu. Ellerimi yüzüme sürüp duamı bitirdim. Arkamı döndüğümde Aras'ı görmeyi beklemiyordum .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 12, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YASAK ELMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin