-Jimin-
Kantine iniyordum çok acıktığımdan dolayı. Derste midem guruldayınca bütün sınıf gülmüştü ve ben de yerin dibine girmiştim. Kantinci ablamı görünce gülümsedim.
"Ne vereyim sana Jimin?" dedi gülümseyerek.
"Sandviç alayım, abla." dedim ve aynı onunki kadar içten bir gülümseme sundum. Bana bir sandviç getirdi ve ben de parayı verdim.
"Resime devam ediyor musun?" dedi merakla.
"Biraz ara verdim, malum dersler baya ağır."
"İyi bakalım." dedi gülümseyerek. Oradan ayrılıp dışarı çıktım. Bir bank bularak oturdum ve etrafımdaki insanları izlemeye başladım. Eskiden çok güzel resimler yapardım, hatta yarışmalara katılıp dereceye girerdim. Ama ara vermiştim işte. Canım sıkılmıştı artık resim yapmaktan, dansa başlamıştım. Ve dansta, çoğu kişiden daha iyiydim. Tabii, Hoseok hariç. O mükemmel.
Önümden geçen arkadaş gruplarına ve sevgililere baktım. Aklıma Jungkook düştüğünde ofladım sıkkınca. Özlemiştim keratayı. Bana sataşmasını, okul boyunca onu kovalamamı özlemiştim. Somurttum ve sandviçimden bir ısırık aldım. Telefonumu çıkardım ve fotoğraflara girip onunla çekindiklerimize baktım. Umarım hemen geri dönerdi aramıza.
İç çekerek koydum telefonumu cebime. Yanıma birinin oturmasıyla hızla o tarafa döndüm.
"Bu saatte kola mı içiyorsun?" dedim Yoongi'nin elindeki kolaya bakarak.
"Evet." diyerek elindeki kolayı kafasına dikti.
Elimdeki sandviçi ona doğru uzattım. "İster misin?"
Bakışları ilk önce yüzümde gezindi. Daha sonra uzattığım sandviçi elimin üzerinden tuttup bir ısırık aldı.
"Sağ ol." diye mırıldandı. Bakışlarımı ondan çekip başka öğrencilere yönelttim.
Lisa'nın bu tarafa doğru geldiğini görünce gülümsedim.
"Nabe-"
"Yoongi-ah, bugün okul çıkışı piyano çalıştırır mısın?"
"Ah, sana da merhaba Lisa." dedim imalı imalı. Zaten sözümü kesmişti. Yoongi'ye baktığımda düşündüğünü gördüm.
"Hayır çalıştıramaz." dedim hızla. "İşi var."
"Hayır yok." dedi Yoongi bana bakarken. Şaşkınca ona baktım. "Bugün izin günüm." dedi omuz silkerek.
Ve sen izin gününü Lisa ile geçireceksin. Tamam kardeşim falan ama yedirmem seni Yoongi-ah. Sen benim tapulu malım-
"Tamam." dedim kısaca. Yerimden kalktım ve ikisini yalnız bırakarak okula yöneldim. Tripse trip. Napayım?
Geçerken elimdeki sandviçi çöpe attım. Tadı kalmamıştı artık.
Aslında biliyordum Yoongi'nin kızlardan hoşlanmadığını ama banane. Hem belki de cinsel yönelimini tam bilmiyordur. Olamaz mı yani? Hıh.
***
"Hocam." dedi Hoseok tekrar dersi kaynatmayı amaçlayarak. Hem de Tarih dersinde. "Hocam." dedi tekrar. "Ölülerin arkasından konuşmak günahsa, neden Tarih dersi işliyoruz?"
"Günah derken?" dedi öğretmen kaşlarını çatıp ona bakarken. "O ne demek?"
"Vah vaaah. Hocam, cehennem is loading desenize."
"Ya, ne diyorsun sen?"
"Hocam diyor ki," dedi Jin araya girerek. "Allah is watching, kıyamet is coming, cehennem is loading."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAL ♡yoonmin
Fanfiction"Dilek fenerimizdeki dileğin, gerçek olması dileğiyle." 04.09.18~ ~18.11.18 ~03.04.20 (düzenlenme) BxB