52. Bölüm: İntikam çiğ yenen bir yumurtadır

2.2K 133 117
                                    

Multimedia: Onur ( ben düştüm arkadaşlar siz devam edin)
🎶Florence + The Machine - No light, no light🎶

İyi okumalar 😘

♡52♡

Her şey dozunda güzeldi bu hayatta. İyi olan şeyler de, kötü olanlar da. Mesela değeri dozunda vermeliydiniz insalara, ya da ibneliği dozunda yapmalıydınız ki karşınızdaki bıkmasın... Ama görüyordum ki Edis'de doz kavramı adında bir şey kesinlikle yoktu. Uçları seviyordu o hep. Değerin en fazlası belki, ama en çok ibneliğin nirvanası şüphesiz...

Beni öptü. İçinde bulunduğumuz durumu yok sayarak, düşüncelerimi umursamadan, Zeynep teyze, Recep amca ve Onur'un bizi görebilme ihtimalini hesaba katmadan, hiçbir detaya inmeden beni öptü. Öptü çünkü istedi. Ve istemesi onun için yeterli bir sebepti. İstekleri sonunda kaos doğursa bile asla siklemezdi çünkü dedim ya, o Edis'di.

Boş boş gözlerinin içine bakıyordum dudaklarımız ayrıldığından beri. Ona bir sürü şey söylemek istiyordum aslında ama hiçbirini söyleyecek güç bırakmamıştı bende. Bıktırmıştı kendinden. Hep burnunun dikine gitmesinden yıldırmıştı. Onun için yalnızca kendi düşündükleri ve hissettikleri önemliydi ve bu beni artık çok yoruyordu. Çok.

Avuçlarının arasındaki yüzümü kendininkine çekip gözlerimin tam içine baktı. Dudaklarımda hâlâ ara sıra dudaklarıma temas etmiş kirli sakallarının bıraktığı o kıvrandıran his vardı. Dudaklarını bir şey söylemek için araladığında bakışlarım dudaklarına kaydı. Hâlâ ıslaklardı.

"Gamze? Edis?"

Zeynep teyzenin sesini duyunca Edis'in elleri yavaşça düştü yanaklarımdan ve ikimizin de kafası ona döndü refleksle. Şaşkın görünüyordu. E haklı olarak tabii... "Siz..." diye mırıldandı kısık bir sesle. Ne söyleyeceğini tam bilemiyor gibiydi. "Birlikte misiniz?"

O soru işaretleri dolu gözlerle bize bakarken ben dilim tutulmuş gibi sadece sustum. Değiliz diyemedim çünkü Zeynep teyzenin ne kadarını gördüğünü bilmiyordum. Edis beni öptüğünde bizi gördüyse eğer şimdi 'hayır birlikte değiliz' demek çok saçma olurdu. Birlikte değilseniz seni neden öpüyor ki tarzı bir soruyla karşı karşıya kalmak istemiyordum çünkü verecek bir cevabım yoktu.

"Evet," deyip parmaklarını parmaklarıma geçiren Edis düşüncelerimden sıyrılmamı sağladı. Bakışlarım ona kaydı usulca. Yan profilinden gördüğüm kadarıyla yüzünde ciddi bir ifade vardı. Bana kısa bir bakış attıktan sonra ayağa kalkıp beraberinde beni de kaldırdı Edis. Ardından kenetli ellerimizi havaya kaldırıp, "Birlikteyiz," dedi kuru bir sesle.

Zeynep teyzeye zoraki bir gülümseme yolladım. Oysa bize kocaman bir gülümsemeyle bakıyordu. Gerçekten kocaman. "Tebrik ederim çocuklar!"

Edis ile birbirimize tuhaf bir bakış attık eş zamanlı, ve "Teşekkürler," dedik aynı anda.

Sonrası hiç istemediğim gibi gelişti. Zeynep teyze hem Recep amcaya hem de Onur'a öğrendiği bu güzel (!) haberi verdi. Recep amcanın haberi duyar duymaz yaptığı ilk şey Onur'a bakmak ve tepkisini ölçmek olmuştu. Tıpkı benim gibi yani... Hiçbir şey demedi Onur. Sadece bana hayal kırıklığı dolu bakışlarla baktı ve neredeyse bütün gün hiç konuşmadı. Neyi olduğunu sorduklarındaysa başının ağrıdığını söyleyerek geçiştirdi. Aslında kalbi ağrıyordu, biliyordum. Ona bir an önce Edis ile birlikte olmadığımızı ama Zeynep teyzeye başka bir açıklama yapamadığımız için öyle demek zorunda kaldığımızı anlatmam gerekiyordu. Yoksa Edis'i affettiğimi, kendisineyse hâlâ kızgın olduğumu düşünecekti. Oysaki ben ikisine de kızgındım ve Edis'i af falan etmemiştim.

Hey, Matmazel!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin