Müzik : BTS - The Truth Untold (Piano Cover)
Mutlu olmak için çok fazla sebebim vardı Taehyung, sen vardın, ben vardım, biz vardık.
En önemlisi ise sen benimdin, ben senindim.
Yoksa öyle değil miydi hyung?
Sadece ben mi sana aittim? Sen benim değil miydin?
Üniversite son sınıfta sana olan üç senelik aşkımı herkesin önünde söylediğimde, hiç kimseyi umursamadan o naif gülümsemenle dudaklarıma minik bir öpücük kondurup sımsıkı sarılmıştın.
Okul bittiğinde ani bir kararla evlendik. Hayallerimizi çamaşır iplerine asıp güneşin kavurucu etkisi altında bıraktık. Hâliyle hepsi kavrulup yok oldu.
İlk yıllarda çalışmıyor olsam da, mutfağa merak sarıp yeni tarifler deniyordum. Çevreden olumlu yorumlar alınca mutfakta pişirdiğim yemeklerden bir liste oluşturup beni rahatlatan bu eylemi zamanla işe dönüştürmeyi başardım. Haftada üç gün zencefilli kurabiye, elmalı tarçınlı kek ve portakallı çörekler yapmamı isteyen bir kafeteryayla anlaştık.
Eve maddi bir katkım olduğu için mutluydum. Sen de hâlinden memnundun.
Ancak senin memnuniyetinin maddiyatla pek ilgisi yoktu.
Tüm enerjimi mutfakta harcadığımdan, eve geldiğinde beni sus pus görmekten keyif alıyor gibi görünüyordun.
Konuşmam bu kadar mı rahatsız ederdi seni?
Aşkta ilk çatlaklar ne zaman oluşur?
İnsanlar birbirlerini dinlemeyip anlamak için çaba sarf etmediğinde yüreklerinde içinden zehirli bir sarmaşık yeşeren çatlaklar oluşmaya başlar. Yeri, kalbin merkezidir.
Ve eğer bir önlem alamazsanız çok kısa bir zaman sonra tüm kalbinizi zehirli sarmaşıklar sarar. Sonrasında ne olur?
Geride aşka dair bir kırıntı bile bulamazsınız.
Bunun bizim başımıza geleceğini aklımın ucundan dahi geçirmezdim. Kabul etmeliyim ki, aşkımızı yaşatan o noktaya belli aralıklarla gurur askerlerini gönderdik.
Savaş günlerce sürdü.Çok yorulmuş ve yıpranmıştık. Sanki bize dair tek bir umut kırıntısı gurur askerlerimiz tarafından yok edildi, parçalara ayrıldı.
İlk önce tatlı tebessümlerimiz sonrasında ise kalplerimiz birbirinden ayrılmıştı.
Bu kadar kısa süre de birbirimizden bıkacağımızı hiç düşünmezdim. Çünkü ben o üç sene de sana o kadar çok bağlanmıştım ki Taehyung, son nefesimi bile yanında vereceğimi düşünürdüm.
Sıradan bir işletme öğrencisiydin, öyle filmlerdeki gibi son model arabaların, havalı dövmelerin veya insanlarla karşı kötü davranışların olmamıştı.
Belki de en çok bu yüzden sevmeye başlamıştım seni.
Nahiftin, mütevazi ve hoşgörülü bir yapın vardı.
Ben biraz sinirli bir insandım, annem bu huyumu babamdan aldığımı söylerdi, bilemiyordum.
Benim için ulaşılmaz biri gibiydin.
Fazla asildin sevgilim, her bir gülümsemeni bir kutuya koymak ve kimseye göstermemek isterdim.
En saçma şeylerden bile eğlence çıkaran sen artık beni gülümsetemiyordun, belki de bunu artık istemiyordun Taehyung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
saudade ✓ 'tk
FanfictionKırgınlıklarım derin yaralara dönüştüğünde sen orada yoktun. Taekook 16.09.2018