1K yı geçtik ve 2K ya yaklaştık bunlar benim için asla küçümseyemeceğim başarılar.
Kitabımı okuyup oy veren vermeyen , yorum yapan yapmayan herkese teşekkür ediyorum.Keyifli okumalar..
Kendimi Axel'in evine kapatmış hala Farise yaptığım itirafları düşünüyordum. Duygularımı bu kadar dışa vurduğum için sinirliydim.Adina'yı öldüreceğimi söylediğim içinde sinirliyim.Ama en çokta bunları söyledikten sonra yüzüne bakmadığım için sinirliydim.
Keşke demekten nefret ederdim ama ne düşündüğünü keşke görseydim.Yüzüne baksam bile anlardım.Dediklerimi önemsedimi önemsemedi mi?
Derin nefes alarak uzandığım koltuğa iyice yayıldım.
Devamsızlıktan kalmam kesindi ve yazılılara felan da girmemiştim. Birkaç haftadır normal bir öğrenci gibi okula gidip geliyordum ama hiçbir hocada bana gelip yazılı yapacağım dememişti.Ayrıca ne Faris ne de Adina ortalıklardaydı.
Televizyonda öylesine gezerken yemek programına rastlamam ve karnımın acıkması bir oldu.
Şu sıralar sıradışı hayatımı unutup normal bir öğrenci gibi yaşamak istiyordum.Ve bunun için elimden geleni yapacaktım.
Aklımda gezinen planları bir bir uygulayacaktım ama Asena olarak değil.Anais olarak yapacaktım.Şimdiyse sadece Asenanın karnını doyurmam gerekiyordu.Mutfağa giderek buz dolabını açıp neler var neler yok bakmak istemiştim ama hiçbir şey yoktu.Sinirle kapağı kapatırken üstüme Axel'in ceketlerinden geçirerek marketin yolunu tuttum.
Bu birkaç haftadır hayatım fazla sıradan olduğundan eski halime dönmüştüm.
Bazen o sevmediğim sıradan hayatımın değerini anlamıyor değildim.Markete girdiğimde hızlıca bir market sepeti alarak kendime yemek yapmak için gerekli olan şeylerle doldurdum.
Kasaya gidip aldıklarımı öderken kasiyer çocuk bana bakarak çapkınca sırıtmış ve "Poşetleri taşımanıza yardımcı olabilirim."demişti.Bende 4-5 tane poşeti ellerime alarak.Alaycı bir şekilde güldüm.
"Yavşak herif."diye soluyarak eve giderken hafta sonumu yatarak geçirmenin hayallerini kuruyordum ama kapımda dikilen Atakan'ı görmemle tüm hayallerim suya düştü desek yeridir.
"Neredesin"derken ellerini birbirine sürtüyordu.
"O kadar doğa üstü gücün var.Bir kapıyı mı açamadın?"dediğimde sırıtarak."Böylesi normal insanlar gibi."diyerek hafif üzüntülü bir şekilde gülümsedi.Bende cebimdeki anahtarları çıkarmak adına tüm poşetleri Atakana yüklemiş ve içeri girmiştim.Benim 'doğa üstü' güçlerimi sorarsanız.
En son ne zaman kullandığımı daha doğrusu kullanabildiğimi bile hatırlamıyordum.Yani anlayacağımız üzere o efsanelerdeki kadar ne güçlü ne de kraliçeydim. Adı üstünde efsane."Eee bensiz bir hafta nasıl geçti?"diye gülerek sorduğunda "Öldüğünü düşündüğüm sensiz 1 haftalardan daha iyiydi."dediğimdeyse "Abime olan kızgınlığını ve kırgınlığını benden çıkarmasan?"diyerek gözlerini devirmişti.
"Ortada bir abin olsaydı öyle yapardım."dedikten sonra elimdeki malzemeleri dolaba dizmeye başladım."Vay yemek yapacaksın demek.Evi yakma sen yinede olur mu?"diyerek devam etti."Ama yanında resmen ayaklı itfaiye var ben olsam bende yangın çıkarırdım."
Alt kapağa dizdiğim malzemeler bitince ayağa hızlıca kalkmam ve gözlerimin kararması bir oldu.Başımın zonklaması geçtiğinde ise gözlerimi açtım.Fakat ne mutfağın yerindeydim ne de yanımda Atakan vardı.
Çadır görünümlü ev olduğunu tahmin ettiğim bir yerdeydim.Dışarıdan sesler duyduğumda ise çadırın girişi olduğunu düşündüğüm yere elimi uzatmış fakat elimin örtünün içinden geçmesiyle bedenen burada olmadığımı anladım.Örtünün içinden diğer tarafa geçtiğimde ise bir ateşin etrafında gözlerini kapatmış el ele tutuşan bir topluluk vardı.
Ben yanlarına yaklaştığımda ortada yanan ateş aniden alevlenerek gökyüzüne ulaştı.Ve yaklaşık 30-40 kişilik grubun hepside gözlerini açtı.Ve aralarında beyaz gözlere sahip bir adam ateşten gözlerini ayırmadan "O burada."diye söyledi.Topluluktan sevinçli fısıltılar yükselirken.Aynı adam konuşmaya başladı.