Gecenin bile gündüz gibi aydınlık olduğu günlerini gördük, kimse bize gecelerin insanıyız demesin!
.............................MELİSA KARCI
4.kapağım, kapakçı; zeyklkn
Kızların 2 tanesi bana ürkekçe bakarken 1 tanesi beni alayla süzüyordu. Bu benim hakkımda iftira atan kızdı. Kızın yanına gittim ve saçlarını elimle kavrayarak aşağı doğru çektim. Kız acı ile çığlık atarken ben neredeyse sinirden saç diplerini kopartacaktım.
"Ne duruyorsunuz, yardım etsenize!" diye bağırdı saçını tuttuğum kız. Yanındaki kızlara bağırıyordu. Kızlar tam üstüme geleceklerdi ki bu sefer ben bağırdım.
"Sakın! Sakın gelmeyin yoksa sizi bu kızdan beter yaparım." diyerek kızın saçını birazcık daha çekerek bağırttırdım.
"Size saygı duymayan birisi, size resmen emir veriyor beni kurtarın diye. Böyle bir arkadaşlık olmaz, olamaz! O halde neden size doğruyu söylesin?"
İki kızda haklı olduğuma dair sesler çıkartınca gülümsedim. Hakkımda iftira atan kıza tekrar baktım,
"Burada bitti zannetme sen, canını fena halde yakacağım. Benim hakkımda yalan söylemek ne demekmiş çok iyi anlayacaksın." dedim ve onu biraz daha aşağı doğru çekerek yere yapıştırdım.
Kızlara bakıp, "bu olanlar aramızda, yoksa evinize kadar takip eder...." deyip duraksadım.
"Gerisini siz anladınız zaten." deyip göz kırptım. Kızlar korkakça başlarını salladılar, ben de hızla oradan ayrıldım.
Aras'ı aradığımda bankta oturmuş Uluhan ile konuşuyordu. Aras'ın yanına gittim.
"Sarışınım." Uluhan araya girdi.
"Sarışının?" ona kısa bir bakış atıp tekrar Aras'a baktım.
"Önemli bir şey var, konuşalım mı?" Aras onaylayıp ayağıya kalktığı an Uluhan tekrar konuştu,
"Niye gidiyorsunuz, çok mu özel ?" Aras tekrar yerine oturduğunda bıkkınca nefes verdim.
"Bak Aras, kızlar hakkımda yalan atıyor ve sırf seninle yanyana oturup saçlarınla oynadım diye."
Aras, "ne dediler?" dedi sinirle. Uluhan ise kaşlarını çatarak bize bakıyordu ve daha fazla dayanamayarak konuştu.
"Bu, 'boş derste olduğum halde ders işledim' dedi. Bundan mı bahsediyorsunuz lan siz?" kafamı onaylarcasına salladığımda cümlesine devam etmek için ağzını araladığında anlamıştım ki Uluhandan da kaçış yok.
"Sen Ezel'i bırakıp onun sırasına oturdun ve Aras'ın saçıyla ders boyu oynadın." sonlarına doğru sesi biraz yükselmişti.
"Doğru mu anladım?" dedi sonra şaşkınlıkla.
Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Öyle olmadı." deyince gözleri şokla tekrar açıldı.
"Öyle olmadı mı? Be-ben üzgünüm." deyince şaşkınca ona baktım. Bu bana ikinci özür dileyişiydi.
"Abi bırakta anlatsın kız ya, sonra niye özel konuşuyorsunuz. Anlattırmıyorsun ki." Aras'a katıldığım için kafamı olumlu anlamda salladım.
Uluhan da dudaklarına fermuar çekmiş gibi yapıp sustu.
"Neymiş efendim, seni gözlerimle yemiş bitirmişim. Neymiş efendim, belki daha neler yaptıkta kimse bilmiyor kim bilirmiş. Bende dayanamadım tuttum kızın saçını yerden yere vurdum." dediğimde Uluhandan bir kahkaha sesi yükseldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Adına (ARA VERİLDİ)
Teen FictionBir aşk için her şeyi gözden çıkarmak/susmak ve kadını aşşağılayıcı içerik YOKTUR.! "Neden sana güveneyim?" deyince suratı düştü, "Eski en iyi arkadaşınım ben senin, kendine gel!" deyip arsızca sırıttı. Yarım ağız sırıtıp ona doğru adımladım, "kend...