yirmi üç:

1.6K 139 20
                                    

Okul çıkışı geldiğinde Jongin'in söylediğini yaparak onu beklemiştim. Sehun ve Lay'e işim olduğunu söylemiş, onları göndermiştim ve şu an yanımda Jongin'le beraber bankta oturuyordum.

Bir parka geçip oturmuş ancak henüz hiçbir şey konuşmamıştık. Sessizlik katlanılmaz olmaya başladığı sırada dudaklarımı yaladım. "Ne anlatacaksın?"

Gözlerini bana çevirerek derin bir nefes aldı. "Ablamı kaybettim. Biliyorsun."

Başımı salladığımda dudaklarını yalayarak konuşmaya devam etti. "Güvenlik kamerasından çarpıp kaçan kişiyi aradılar ve araba plakasını, arabanın kime ait olduğunu buldular fakat o adamı bulamadılar. Çarpıp kaçtığı için ortadan kaybolmuştu bile."
Arkasına yaslanarak gözlerini ileriye çevirdi. "Adamın kız kardeşini buldum. Ağzından laf almaya çalıştım. Kızın bana olan ilgisini fark ettiğim için de beni öpmesine izin verdim."

Hiçbir şey söylemedim.

Çünkü bunların hiç birisinden haberim yoktu ve bir anda bir kızı öpmüş olması ikinci plana atılmıştı. Bir kızı öpmüş olmasından daha önemli bir şey vardı; Bana neden anlatmamıştı?

"Bana neden hiçbir şey anlatmadın?"

Omuz silkti. "Hiç kimseye bir şey söyleyemedim. Ablama ne kadar değer verdiğimi sen biliyordun, Jennie. O öldükten sonra girdiğim ruh halini biliyordun. Kendime gelememiştim, doğru düzgün hiçbir şey yapmıyordum."

"Sehun'la kavga ettin. Yetmiyormuş gibi elini tutmadığım için bana düşman kesildin."

"Jennie-"

"Bana yaptığın imaları unuttuğumu mu düşünüyorsun?"

"Canını acıtmak istedim," diyerek kemikli elleriyle suratını sıvazladı. "Seni eskisi kadar sevmiyorumdur diye düşündüm, canını acıtmak istedim. Beni o halde tek başıma bırakmıştın çünkü. Canını acıtırım zannettim ama canını acıttığımda canımın acıyacağını unutmuştum."

Bir şey söylemedim çünkü söyleyebileceğim hiçbir şeyim yoktu.
Bora Abla'yı ben de çok severdim, Jongin'e haber geldiğinde ben yanındaydım.

Annesi aramış, ağlaya ağlaya Bora Abla'ya araba çarptığını ve durumunun kötü olduğunu söylemişti. O güne kadar Jongin'in ağladığını hiç görmemiştim, o gün ise yol boyunca ağlamıştı. Hastaneye gitmiştik, birkaç saat sonra ise kalbinin durduğu haberi gelmişti ve o hastane Jongin'in başına yıkılmıştı. Hepimiz oradaydık, bütün arkadaş grubumuz.

Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Sehunlar beni Jongin'e destek olmam için gönderseler de beni istememişti, sarılmaya çalıştığımda itmişti fakat alınmamıştım. Çünkü buna hakkım yoktu, o ablasını kaybettiği haberini yeni almışken ona kızamazdım.

Bora Abla'nın ölümünden sonra Jongin brni istememeye devam etmişti. Beni itiyordu, sadece beni değil herkesi itiyordu. Yanında durmama izin vermiyordu fakat her seferinde yanında beliriyordum. Onu yalnız bırakmamak için çok uğraşmıştım.

Bazen saatlerce dans pratiği yapardı, her seferinde ona katılırdım. Gün sonunda yorgunluktan ölüyor da olsam onu yalnız bırakmıyor olduğum için bundan asla şikayet etmemiştim.

Sonucunda ise ihanete uğramıştım. Onu o kızla gördüğümde yıkılmıştım ve Sehun'a ilk başta hiçbir şey söylememiştim. Jongin bana mesaj attıkça aklıma o kızı itmeyişi, o kıza karşılık verişi geliyordu ve ben yüzüne bakmaya çekinir olmuştum.

O ise bana bir açıklama yapmamaya devam ediyordu.

Dayanamayarak Sehun'a anlattığımda çok sinirlenmişti. En başından beri Jongin'le sevgili olmamızı istemiyordu. En yakın arkadaşlarından birisi bendim, diğeri ise Jongin'di fakat onun beni üzeceğini bana defalarca kez söylemişti. İnanmamıştım çünkü o Jongin'di ve beni çok seviyordu. Öyle söylüyordu en azından.

İkisi arasında olayı öğrenince arkadaşı olmasına rağmen yaptığının saçmalık olduğunu savunan Lay de benim yanımda durmuştu. Sehun ise en başından beri benim yanımdaydı. Yapmamasını söyleysem de Jongin'le tartışmaya başlamış ve sonucunda ise kavga etmişlerdi. Kavganın sonunda Jongin yanıma gelip bana elini uzatmıştı fakat o başka birisini öpmüştü ve Sehun'la kavga etmişti, hâlâ bir açıklama yapmamıştı.

Tutmamıştım.

Suratına bile bakmadan yanından geçip gitmiş, Sehun'un yanına oturmuş ve onun patlayan kaşına bakmaya başlamıştım.

Grupları da bu şekilde dağılmıştı ve tam da bu yüzden Byun Baekhyun ve Park Chanyeol beni sevmezdi. Gruplarını benim dağıttığımı düşünürlerdi.

Ellerimle suratımı sıvazlayarak alt dudağımı dişledim. Ne yapacağımı bilmiyordum, ne yapmam gerektiğini de bilmiyordum.

Sadece ağlamak istiyordum.

elde bölüm falan yok amk napcam

when u touch me [jenniexkai]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin