Kaldırım taşları üzerinde bir sağa bir sola vurarak hareket ettirdiği beyaz bastonu ile caddedeki sessizliği dolduruyordu genç kız. Az önce tenine hafifçe değen yağmur damlaları şiddetini arttırıyor, adım atmasını normalden de güç bir hale getiriyordu. Bedenini ısıran soğuğa karşı yüzünü buruşturduğunda siyah gözlüğünün önüne dökülen dalgalı, koyu kahve saçlarını geriye doğru attı ve parmaklarını rakamları kabartma noktalarla gösterilmiş saatinde gezdirdi.
Etraf henüz kararmamıştı fakat bulutların çevrelediği şehir, insanın içini karartacak türdendi. Genç kızın ruhuna işleyen kasvetli hava, derin bir nefes vermesine neden olurken kaldırımdaki çukurlar yerini su birikintilerine bırakıyordu. İğneleyici soğuk; krem rengi, ince montundan geçerek ürpermesini sağladığında boş caddede yankılanan ince sesi işitmişti.
"Anne lütfen," diye ısrar etti yaklaşık altı yaşlarındaki kız çocuğu. Büyük yeşil gözlerini annesine dikerek önündeki birikintiyi gösterdi. "Son kez atlasam?"
Duyduğu cümle, yıllardır aklının gerisinde gömülü olan görüntüleri kazıyarak gün yüzüne çıkarmış, anılarını tozlu raftan aşağı indirmişti. Üstü buğu ile örtülmüş parçalar bir bir yerlerine oturduğunda, kırmızı botların ve dizinin hemen üstünde biten mavi yağmurluğun içindeki küçük bedeni canlandı zihninde. Yağmuru seviyordu, yağmur damlalarının birleşerek oluşturduğu gölcüklerin içine girmeyi özellikle. Annesinin elini sımsıkı tutarak cesaret alan ve ayaklarını suya her vuruşunda yüzündeki gülümsemenin biraz daha belirginleştiği küçük kızı seviyordu.
Kıvrılmayı unutmuş, soluk pembe rengindeki dudakları yerini buruk bir bükülmeye bıraktığında soğuk iyice tenine işlemişti. Montuna biraz daha sığındı ve saçlarına dökülen damlalara aldırmamaya çalıştı.
Elindeki bastonu katlayarak ıslak kaldırıma otururken gözleri çoktan yaşlarla dolmuş, ardından yanaklarına süzülmüştü. Sessizce akan birkaç yaşı, hıçkırıklar takip ettiğinde gözlerinin önündeki karanlığa mümkünmüş gibi daha koyu bir ton katılmıştı. Katılan bu tonun temeli nefretten oluşuyordu ve genç kız bu denli nefret ettiği kişinin seveceği adam olacağını hiç düşünmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimden Süzülerek
RomancePişmanlığı yüzünden, her hatada biraz daha savrulan bir adam; Kimliğini saklayarak büyük bir oyuna başvuran. Gözlerinin karanlığa mahkum olduğu, küçük bir bedene sığan duyguları taşıyan bir kız; Göremeyişinin tek sorumlusundan ölümüne nefret eden. ...
