℘on dokuz

7.4K 462 39
                                    

Huzurlu ve yalnız bir sabah değildi. Bu yüzden yorganı sinirle üzerimden atıp kalktım. Ayılmak için suyla uğraştıktan sonra içeriye korkuyla, parmak uçlarımda ilerledim. Baran görünürde yoktu, rahatladım ve mutfağa girdim.

Kırmızı alarm basmış olduğumu fark ettiğimde adımlarım tereddütlendi. Büyük bir bardakta çikolatalı süt yapmış, dışarıyı izleyerek içiyordu. Dolaba doğru ilerlediğimi hissetti, başını yavaşça bana doğru döndürdü. Korku filmli gibiydi.

Doğal davran.

"Günaydın piç."

Fazla doğal kaçtı.

Bir anlığına yarım gülümsedi. "Sana da günaydın."

"Bugün dersim var. Gidiyorum yani." Soğuk su dolu sürahiyi ağzıma diktim. Evde annem olmadığı için azarlayacak kimse yoktu. Sürahiyi yerine koymak için eğildim. "Evimi pisletme."

"Endişelenmene gerek yok. Ben de seninle geleceğim."

Dik konuma geldim, elimi buzdolabının kapısına koyarak ona baktım. "Hayır."

"Niyeymiş?"

"O ne gıcık soru öyle lan?" Avucumu yukarı açıp yerine geri koydum, omuzlarımı kaldırdım. "Seni kimseye arkadaşım diye tanıtmam. Ne bok yersen ye, tek başına ye."

"O zaman erkek arkadaşım diye tanıt."

Durdum.

Bekledim.

Bekledikçe öfkelendim.

"Kim olduğunu sana hatırlatmamı ister misin?" Dudaklarımdan çıkan kelimeler öfke doluydu, huzursuzca kıpırdanmasını sağladı. "Ben gayet iyi hatırlıyorum çünkü."

Bardağı masanın üzerine koyarak yüzünü dışarı döndü. Ben de dolabın kapısını hızla kapayıp mutfaktan çıkmaya yeltendim fakat tam o anda önüme geçti. "Derse gireceksen yemek yemelisin."

Kaşlarım çatıldı. "Aç değilim. Çık önümden şimdi."

Kollarını göğsünde birleştirdiğinde bir adım geri atmak zorunda kaldım. Sinirle gülümseyerek kendimi soluna doğru attım, eğilerek ondan kurtuldum ve salona geçtim. Ellerimi iki yana açarak ona baktım.

"Abuk subuk-" Sustum çünkü koşmaya hazırlanırmış gibi bir pozisyon almıştı. "Baran... Beni kovalamayacaksın, değil mi?"

Hızla kanepenin üzerinden atlayarak karşıma geçti, önümüzde yalnızca masa vardı. Nereye doğru hareketlensem aynısı yaptı. "Hareketlere bak. Korkuyorum senden lan."

Güldüğünde anlık dikkat dağınıklığı yakaladım dedim, odama koşmak istedim fakat tam yanından geçeceğim sırada eğilerek belime sarıldı. Bedenimi kaldırdı, omzuna aldı.

Beni mutfağa taşırken şoktan ölü gibiydim. Bedenimi sandalyeye bıraktığında ruhum ikimizi ayakta izliyordu, ne dese hiç bilmiyordu.

"Kaçmaya kalkarsan yine yakalarım." diyerek buzdolabına ilerledi. "Ne yemek istersin?"

-

Baran Kaya: Ne zaman döneceksin? Canım sıkıldı. (15.01)

Hey. (15.20)

Cevap versene. (15.21)

Gelirim bak. (15.25)

Bulut Çelik: Arkadaşlarımla takılıyoruz iki saniye yakamı bırak amk gittiğimden beri yazıyorsun (15.26)

Baran Kaya: Tamam. (15.26)

Selam. (15.28)

Bulut Çelik: İki dakika beklediğin için teşekkürler (15.28)

Baran Kaya: Aslında dönmeni dört saattir bekliyorum. Sen olmayınca yapacak hiçbir şey yok. (15.28)

Yani... Eğlenecek. (15.29)

Yapacak deyince sanki seni yapıyormuşum gibi geldi. (15.29)

Bulut Çelik: Hahaha mal (15.29)

Rüyanda bile göremezsin (15.29)

Baran Kaya: Doğru. Aktiftin sen, değil mi? (15.30)

Bulut Çelik: Seninle bunu konuşmayacağım (15.30)

Baran Kaya: İyi. (15.30)

Dönüşümü uzattım. (15.33)

Bulut Çelik: Yanlış okuyorumdur inş (15.33)

Baran Kaya: Bir hafta kalacağım. (15.33)

Bulut Çelik: Okul ne olacak (15.33)

Baran Kaya: Hallettim. (15.33)

Bulut Çelik: İstersen bir ay kal yine de gelmeyeceğim (15.34)

Baran Kaya: Bu bir davet mi? Kaydımı buraya aldırabilirim. (15.34)

Bulut Çelik: Bunu neden yapasın, amacın geri dönmem değil mi (15.34)

Baran Kaya: Farkında değil misin, Bulut? (15.34)

Amacımdan şaşıyorum. (15.34)

Bulut Çelik: İlan-ı aşk geliyor:D (15.35)

Ayyyy çoook romantik (15.35)

Baran Kaya: Senin gibi birine aşık olacağıma kalbimi deşmeyi yeğlerim. (15.37)

Bulut Çelik: Keşke bana aşık olsan (15.37)

Kalbini deşmeni izlemek isterdim orospu ruhlu herif seni (15.37)

Varya sana ne kadar sinirli olduğumu ölçemezsin bile (15.38)

Gelip öpüyor (15.38)

Sonra onu öpmemi istiyor (15.38)

Banyoma gelip beni dikizliyor, su soğuk numarasıyla dibime giriyor (15.38)

Ama iş konuşmaya gelince ben biseksüel değilim diyor (15.38)

SEN ONU BENİM YARRAĞIMA ANLAT (15.39)

Baran Kaya: Peki, anlatırım. (15.39)

Bulut Çelik: Ne? (15.39)

Baran Kaya: İstediğin buysa anlatırım. (15.40)

Bulut Çelik: Ben ne anlattım sen nereye çektin konuyu (15.40)

Senden özel muamele falan istemiyorum azgın herif (15.40)

Baran Kaya: Emin misin? (15.40)

Bulut Çelik: Benimle sapıkça flörtleşme (15.40)

Baran Kaya: :P (15.41)

Bulut Çelik: O dilini sikeyim (15.41)

Baran Kaya: Dilimi mi? (15.41)

Bak konu yine nereye geldi. (15.41)

iki şehrin ayrılığı ⚣ • textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin