Birisine güvenmek için gözlerine bakmak gerektiği söylenir.
Gözlerine baka baka söylenilen nice yalan tanıyorum oysa.
Güven mesafeyi kabul etmez denir.
Beraber uyuyan sürüsünce yalancı gördüm oysa.
İki dakikada nasıl güvendin ona denir genelde.
9 senedir güvenemediğim onlarca insana rağmen.
Ben, sanırım güveniyorum.
Gözlerine bir kere bile bakmadığım kelebeğime,
Tanışalı beş dakika bile olmayan miniğime,
Üşengeç, soğuk nevaleye,
Benim gibi bir manyağa
Ve erkek fatmaya,
Bu insanlara güveniyorum.
Ve artık yapmaktan korktuğum şeyleri, yanlış olduğu için yapmıyorum diye kendimi kandırmıyorum.
Artık biliyorum, insanlardan korktuğum için kimseye güvenmediğimi.
Artık biliyorum, bunun başkalarına göre havası olsa da zihnim için sadece kaçmanın küçük bir yolu olduğunu.
Ben, hep cesur olarak bilinirim. Korkmayan, deli cesareti olan birisiyim.
Yalan işte,
Ben hep korktum.
Her zaman korktum
İnsanlardan, hata yapmaktan, güvenmekten, kabullenilmekten ve kabullenilmemekten.
Her zaman korktum.
Yeter, öyle değil mi?
İnsanlarla dolu bir dünyada, onlardan kaçarak nereye gidebilirim ki?
Zaman, büyüme zamanı.
Hata yapma zamanı
Korkmayıp birkaç kişiye de olsa, güvenme zamanı.
Ben artık kaçmak istemiyorum, hiçkimseden.
Ve biliyorum, ben artık gerçekten cesurum. Bu sefer sadece başkalarına göre değil, bence de cesurum.
Bu sefer hissediyorum içimdeki korkağın öldüğünü.
Hissediyorum, güvenmekten, sevmekten ve sevilmekten korkmayan o cesuru.
O zaman vakit, içimdeki korkağı ateşe atma vaktidir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Right Now
Non-FictionHiçbir şeyi düzeltemesen de, yanında sunduğum tebessümler sahte değildi.. Bu yüzden, daima sana minnettar kalacağım...