Uzun boylu genç üstüne bulaşmış kana korku dolu gözlerle baktı. Yakışıklı ve zayıf yüzünün bir bölümüne bulaşmış olan kan çocuğun titreyen çenesinden damlıyordu. Elindeki bıçak kontrolsüzce titriyordu. Yutkunup silkindi. Titreye titreye ondan isteneni yazdı. Cesedin yarasından kanın bir bölümünü parmağına aldı ve büyük harflerle duvara bir şey yazdı. En sonunda işi bittiğinde duvarda GO TO SLEEP yazıyordu. Dağınık kumral saçları mavi gözlerinin üstüne düşerken çocuk hala titriyordu. En sonunda son olarak yapması gereken şey için cesede yöneldi. Elleri titreyerek kadının dudaklarının birleştiği noktaya bıçağını dayadı. Bıçak titriyordu. En sonunda elinden geldiğince hızlı bir biçimde kadına onu gülümser gibi gösteren bir yara verdi. Diğer tarafada aynı işlemi uyguladıktan sonra derin derin soluyarak cesetten uzaklaştı. Bıçağı ceketinin cebine soktuğu gibi koşarak sokaktan çıktı ve gecenin karanlığında kayboldu...
Genç çocuk eve girdiğinde salonda karanlıkta oturan silüeti gördü ve kalbi çarptı. Salona gitti ve ışıkları yakmadan silüetin karşısındaki koltuğa oturdu.
- Dediklerimi yaptın mı?
Silüetin göğsünden yükselen hırıltılı sesler çocuğu tedirgin etti. Silüeti tam seçemiyordu.
- E-evet...
- Mesaj?
Çocuk hızla kafa salladı.
- Dediğiniz gibi kanla yazdım...
Silüetin kafa sallaması seçildi.
- Dua edelimde önce doğru kişiye ulaşsın...
Çocuk homurdanma benzeri cümlenin ne anlama geldiğini düşünmeden edemedi...
Grey bardağındaki cini dikerken, sinirle volta atan Andy'e baktı.
- Başımı döndürüyorsun, otur yerine...
- SEN BENİM NE DEDİĞİMİ DUYDUN MU?!
Andy öfkeyle Grey'in önünde dikildi.
- Sana o piçin ne bok dediğini anlattım ve sen cin içiyorsun! Ayrıca Rave hangi cehennemde!?
Grey iç çekip bardağını doldurdu.
- Bilmiyorum ortada yok...
- Geldim... Ayrıca haberlerim var...
Rave koltuklardan birine oturup Grey ve Andy'e baktı.
- Bugün gazeteye baktınız mı?
Andy tek kaşını kaldırdı, Grey ise ilgisizce kafa salladı.
- Okumalıydınız...
Rave çantasından bugünün gazetesini çıkardı. Manşet hem Andy'i hem de Grey'i şoka soktu: JEFF THE KİLLER?
Grey hızla gazeteyi aldı ve haberin ayrıntılarını açtı. Duvara kanla yazılmış "GO TO SLEEP" yazısının resmi yazının başındaydı. Grey yazıyı okumaya başladığında yutkundu.
' Dün akşam tüm şehir halkınca ismi bilinen iş kadını Melinda Hardy vahşice öldürüldü. Karnı deşilerek öldürülen genç kadının durumunda dikkat çeken iki şey vardı: Dudaklarının kenarlardan bir gülümseme oluşturacak şekilde kesilmesi ve duvara genç kadının kanıyla yazılmış "GO TO SLEEP" yazısı. Bu iki önemli bulgu bundan bir kaç yıl önce çok ünlü olan ve herkesin bildiği Jeff The Killer'ı akıllara getirdi. Pek çok araştırmanın sonucunda olayın gerçek olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu gördük. Bu da bizi Jeff The Killer'ın ya da gerçek adıyla Jeffrey Woods'un Melinda Hardy'nin cinayetinden sorumlu olup olmadığı sorusuna ulaştırdı. Polis şu anda olayı inceliyor.'
Grey ve Andy gazeteye bakarken şaşkındılar ama sonra Grey gazeteyi bırakıp yere baktı.
- Bir taklitçi olmalı...
Rave kafasını salladı.
- Öyle, ama Jeff tarafından yönlendirilen bir taklitçi. Bize yaşadığını anlatmaya çalışıyor...
Grey içkisine baktı ve büyük bir yudum aldı.
- Onu bulmalıyız...
Rave kafasını iki yana salladı.
- O zamanı geldiğinde gelecektir... Şu anda onu aramak tehlikeli, o yaratıklarda yaşadığını anlayabilirler.
Andy tamam anlamında kafa salladı. Rave iç çekti.
-Ve onları yaralamanın bir yolunu buldum...
Andy'de Grey'de ona anlamaz gözlerle baktı. Rave onların soru soran bakışlarına karşılık verdi.
- Onlardan birini yakaldım. Ve sinirimi çıkardım. Normal bıçaklarımın açtığı yaralar hemen iyileşti ki bu adeta rüya gibiydi, bir işkenceci açısından daha iyisi olabilir mi? Neyse sonra tahta oklarımı ve gümüş bıçaklarımı üzerinde denemeye başladım. Yaralar eğer bakım yapmazsam iyiyleşmiyordu. Ayrıca bir tür alerjik reaksiyonda gösteriyordu. Ve komik gelebilir ama kanına biraz elem çiçeği özütü koyunca kan zehirlenmesi oldu.
Andy onu durdurdu.
- İlk olarak neden kanına elem çiçeği karıştırdın? İkinci olarak teşekkürler yalancı çıktım, sayende, o yaratığa yalan söylemiş olsamda hoş değil...
Rave güldü.
- Elem çiçeği vampirleri uzak tutar derlerdide ondan, daha sonra sarımsakla mine çiçeğinide deneyeceğim. Ve kime yalan söylemiş oldun anlamadım?
Andy olayı Rave'e açıklarken Grey iç çekti. Savaş yakındı...
Merhaba arkadaşlar, bu bölümde umarım biraz olsun mutlu olmuşsunuzdur. Daha süründürecektim ama vazgeçtim :D Neyse sonuç olarak bir kez daha ölüm tehditlerine başlamanıza sebep olacak bir haberim var: Artık hikayenin sonuna yaklaşıyoruz. Evet Katiller Kulübü bir süre sonra bitecek. Enoch ve piçleri öldükten sonra hikaye finali gelecek. Bunun kaç bölümde olacağını bilmiyorum. On bölüme kadar uzatabilirsem uzatacağım ve bu bölümleride elimden geldiğince uzun yazacağım. Bazı bölümlerimin kısa olduğunu ve uzun süre sonra yolladığımı biliyorum ama ne yazık ki yazmak, isteyince olan bir şey sayılmaz eğer ne yazacağınızı bilmeden oturursanız saçmalıyorsunuz, yani mümkünse bu konuda bana biraz müsama gösterin, yazdığım başka bir sürü şey var, bunun yanında birde bastırmak için üstünde çalıştığım kitapla uğraşıyorum, yani bu konuda beni fazla rencide etmeyin. Hepinize yorum ve görüşleriniz için teşekkür ederim. Açık olmak gerekirse en sevdiğim okuyucu kitlemsiniz, cidden. Hepinizle saygı ve sevgi çerçevesinde bir ilişki geliştirdik bu bölüme kadar ve inanın nicklerinizi dahi ezberledim, özür dileyerek ithaf özürlü olduğumuda kabul etmeliyim. Çenem düştü bugün niyeyse. Hepinizi öpüyorum...
XOXO