[9]

2.1K 153 16
                                    

§

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

§

"Jennie.."

Beni kim uyandırmaya çalışıyordu bilmiyordum ama, seslenmeyle uyanan bir tip değildim. Uykum fena ağırdı.

"Jennie, kalk artık okulun var."

Ha? Okul? Daha birkaç saattir uyuyordum ben..

"10 saniye içinde ayağa kalkmazsan, üzerindekileri bir bir çıkaracağım."

Tehdide karşılık bilincim biraz açılmıştı. Bunu yapamazdı.
Umarım yapmazdı, çünkü çok uykum vardı. Üzerimde bir el hissettiğimde, gözlerimi hızlıca açıp doğruldum.

Jungkook'la burun buruna gelirken, aynı zamanda başımı başına çarpmıştım hafifce. Tam da burunlarımız birbirine değiyordu. Benim kocaman açılmış gözlerimle, onun hafif şaşkınlık barındıran gözleri birbirine kenetlenmişti.

Geri çekilsene Jennie!

Sanki aramızda hayali bir ip vardı ve uzaklaşmamıza izin vermiyordu. Geriye çekilmek istiyordum ama, yapamıyordum. Aynı zamanda o da çekilmiyordu.
Birkaç saniye daha böyle kalmışken, ilk boğazını temizleyerek geri çekilen o olmuştu.

"Saat 8'e geliyor. Okulun var, hazırlan ve gel."

Bir robot misali cümleleri sıralayıp odadan çıktı. Dün sabahtan beri uyuyor muydum ben? Ah, gerçekten benim hayatım anormallikle doluydu. Buna küçük bir misal verecek olursam, Lisa ile yakın arkadaşlığımız ölesiye düşmanlıkla başlamıştı.

Şimdi de bana önceden çok kötü davranan adama böyle duygular hissetmem yanlış ve saçmaydı.
Ayağa kalkıp, banyo sandığım odaya girdim. Gerçekten de banyoydu. Rutinlerimi halledip, bulduğum tarakla saçlarımı taradım..Okula bir günlüğüne formasız gitmem, umuyordum ki, müdürün gözüne batmazdı. Üzerimdeki kapşonluyu bir
az kırıştırmıştım, ama çok da fena durmuyordu. Odadan esneyerek çıkarken, az kalsın Taehyung ile çarpışıyordum.

"Yavaş, noona beni ezecektin."

"Noona?"

"Evet, benden 1 ay büyüksün."

"Gerçekten de çok büyükmüşüm Taehyung."

Sırıtıp diğer odaya geçtiğinde ben de onu takip etmiştim. Sabahlar kahvaltı yapmazdım ben. Daha doğrusu; gece uyumayarak sabahladığım için, akşam yediklerim beni tutardı. Alıştığım için aç değildim. Çantamı koltuğun üstünde gördüğümde, o tarafa ilerledim. Tekli koltukların birinde Yoongi oturuyordu.

"Kahvaltı etmeyecek misin Noona?"

Göz devirdim.

"Sabahlar kahvaltı etmiyorum ve ayrıca bana noona demeyi kes."

"Tamam, Noona. Bir daha sana Noona demeyeceğim. Emin olabilirsin, Noona."

"Taehyung." diye tısladım gülerek.

Diğerleri de onun bu haline gülmüştü. Çantamdan telefonumu aldığımda, Lisadan birkaç mesaj vardı. Geri kalanı da tanımadığım insanların watsapp gruplarındandı.

"Sahi, Jennie neredeyse 24 saat uyudun. Uyku problemin falan mı var?"

Aile problemim var Jin.

Bakışlarımı ondan kaçırıp, başımı olumlu anlamda salladım.

"Ben gidiyorum. Size de bir günlük rahatsızlık verdim özür dilerim."

"Rahatsızlık falan vermedin Noona, yine gel hatta."

Yanımdaki sehpada gördüğüm, küçük mendil kutusunu ona fırlattım.

"Bana Noona diye seslenmemeni söylemiştim. Ayrıca yine geleceğimi sanmıyorum. Sonra görüşürüz." diyerek çıktım oradan.

Taehyung homurdanıyordu arkamdan ve bu beni güldürüyordu. 18 yaşında olmasına şaşırmıştım. Küçük yaşlarından beri onlarlaydı demek ki.

Okula taraf yürürken bedenimin hala yorgun olduğunu hissediyordum. Ama yürümeye devam ediyordum. Üzerime ağırlık çöktüğünde, sanki hayal aleminde yürüyor gibiydim.
Ardından, gözlerim bulanık görmeye başladı. Dengem şaştı.
Önce çantam yeri boyladı, sonra ise bedenim. Başımın sertce yere değişinden sonra bir şey hatırlamıyordum..

§

cheiro no cangote | jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin