- Jennie -
Lisa ve benim çekimimin ardından diğer kızlarla çekim yaptım. Lisa her zamanki gibi bizi beklemeden çıktığı için üçümüz beraber alışverişe gitmiştik.
İstediğimiz şeyleri aldığımızda kapının önünde duran magazinciler yüzünden arabaya binemiyorduk. Soru sormaya çalışıyorlardı fakat çok yorgundum ve cevaplamak istemiyordum. Çünkü neler soracaklarını biliyordum.
Sevgiliniz var mı?
Lisa nerede?
Lisa size küs mü?
Neden hiç yanınızda göremiyoruz?
Kavga mı ettiniz?
Ne zaman moda haftasında göreceğiz sizi?
Neden hep üçünüz takılıyorsunuz?Tarzı sorular duyuyordum. Jisoo lafa atlayıp bizi her zamanki gibi kurtardı.
Js: Arkadaşlar öncelikle geldiğiniz için teşekkür ederiz ama çok yorgunuz lütfen anlayış gösterin. Ayrıca Lisa ile küs falan değiliz. Onun işleri var. Moda haftasına gelince daha zamanı var. Ayrıca özel hayatımızı magazine dökmek istesek çoktan yapardık. Teşekkür ederiz. Görüşmek üzere.
Yanlarından ayrılıp arabaya bindik ve eve doğru yola koyulduk.
- Lisa -
Havanın karardığını gördüğümde elimdeki sigarayı söndürüp kana bulanmış jileti diğerlerinin yanına, boş mezarımın içine attım. Kağıda döktüğüm ilaçları tek nefeste burnumdan içime çektiğimde ilacın yaptığı etkiyle gülümsedim. İnsanı mayhoşlaştıran güzel bir etkisi vardı. İşim bitince oradan uzaklaştım.
Manken olduğum için görünür yerlere kesik yapamıyordum ve bu beni sinir ediyordu. Kapanan yaralarımın üstüne yenisini açıyordum. Kalçamın biraz üstüne yani belimin bitişine ve göğüslerimin alt kısmına açtığım kesik kanasa da acı hissetmiyordum. Alışkanlık hatta bir nevi tedaviydi benim için. Telefonu alıp ihtiyacım olan şeyi alacaktım.
L: Buldun mu?
X: Henüz değil. Almaya çalışıyorum.
L: Acele et. Yarın akşama kadar almam lazım. İyi hissetmiyorum.
X: Tamam.
L: Yarın bir işim yok. Evdeyim bu iyi bir şey. Açıkta kriz geçirmemiş olurum. Sen acele et yeter. Bak ilaç içip duruyorum ama bana enjeksiyon lazım anlıyor musun? Bul şu laneti. Dayanamam biliyorsun.
X: Tamam dedim halledicem. Hadi görüşürüz.
L: Görüşürüz.
Telefonu kapatıp cebime koydum. Saat geç olmaya başlayınca eve dönmek için taksiye bindim.
Eve geldiğimde kızlar çoktan uykuya dalmıştı. Sessizce içeri girip odama çıktım. Çantamı yatağın üstüne fırlatıp kıyafetlerimi çıkardım ve duşa girdim.
Suyu açıp küvetin içine doluşunu izledim. Sıcak suyun içine girip yaralarımın sızlayışını hissettim. Güzel hissettiriyordu. Göğüsümün altındaki yaranın kesiğinin derin olduğunu, kanamanın fazla oluşundan anlamıştım. Sudan çıkıp çekmeceye koyduğum iğne ve iplikle dikiş atmaya başladım.
Hissetmem gereken fakat hissetmediğim acı duygusu bana acıyı değil zevki veriyordu. Böyle şeyler bana acı hissettirmiyordu artık.
Pantolonumu giydim fakat üstüme bir şey giymemiştim. Dikişi bitirip yarayı kapattığımda ipi ve iğneyi yerine koyup yaramın kenarlarını temizlerken aniden kapı açıldı. Karşımda duran yüzle hem şok hem sinir olmuştum.
" Jennie. "
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dependent // JenLisa
Fanfiction+Bağımlısın sen. -Biliyorum. +Kendine zarar veriyorsun. Bırak şu saplantıyı. -Tek saplantım bu mu ki bırakayım? +Başka ne var? Söyle seni kurtarayım. Tek başına olmuyor işte söyle sorun ne? Neye bağımlısın sen? -Sana. Kendinden kurtarabilecek mi...