Güzel başlangıçlara diyerek, yeniden başlıyoruz.
İyi okumalar dilerim...
▌▌▌▌▌▌
Salondan bahçeye kadar gelen müzik sesi kulaklarımı arşınlarken fazla abartılı olan süsleri inceledim. Saatlik bir eğlence için bu kadar harcama çok gereksizdi. Bu kızla arkadaş olmamak vardı, ama kendini bana zorla arkadaş ettiren, anneminde zorla bana 'bu kızla arkadaş olacaksın!' baskısından sonra bu isteğim toz olup uçmuştu.
"Güzel olurdu değil mi?" Bulunduğum ortama beklediğim kişi gelip benden önce konuşurken, ona doğru dönmeden sorduğu soruya cevap verdim.
"Belki de..."
"Götümü kurtarmaktan hâlâ daha yorulmadın mı?" Hafif alay bildiren cümlesi dudağımın kenarında bir kıvrılma oluştururken dürüstçe yanıtladım onu.
"Yorulmak mı? Sence benim öyle bir lüksüm var mı Gazal?" Birçok şeyi açıklıyordu bu cümle aslında... Anlamak isteyene çok şey anlatıyordu...
"Bunu ben de istemiyorum ama başıma ne zaman bir dert gelse senin beni kurtarmanı bekliyorum."
"Alıştın çünkü... Kendi koruyamamaya değil, kendini korumamaya alıştın. Bu senin hatan değildi. Biz böyle olsun istemezdik."
"Dış görünüşümden, adımdan, her şeyden nefret ediyorum! Ben böyle olsun istemedim!" Gazal yine nefret sözlerine başladığına göre içkiyi biraz fazla kaçırmıştı.
"İçkiyi fazla kaçırmışsın. Giray'a söyle seni eve bıraksın." Gazal tam dibime girip giydiğim ceketin cebine bir kâğıt bıraktı. Tam o anda bende onu ittim. Gazal ellerini iki yana kaldırıp geri çekilirken konuşmaya başladı.
"Tamam... Yorulmadın... Peki bıkmadın mı Gazel? Bir kez olsun bile demedin mi bıktım diye?"
"Bana öyle bir hak tanımadılar..."
"Neden onların seni yönetmesine izin verdin ki?! Hayatını benim yüzümden yaşayamadın! Benim korumam olarak büyüttüler seni! Neden bir kez olsun 'hayır' demedin?!" Gazal'ın titrek çıkan sesi beni olduğum tavırdan döndüremezken cevap verdim.
"Eğer bana böyle bir şans verilseydi, inan yemin olsun bir saniye bile tereddüt etmezdim..."
"Ben yoruldum Gazel! Allah'ın her günü başıma yeni bir dert açmamak için bin takla atmaktan yoruldum! Çabalarımın sonucunda birbirinden daha kötü belalar geliyor başıma!" Gazal'a doğru dönüp ona doğru bir adım attım.
Burnuma alkol kokusu gelmiyordu... Bu kız alkol almamış mıydı?
"İkimizinde hayatında hiç olmamasını istediğimiz şeyler oldu Gazal... Ama bazen iyi yönünden bakmakta gerekir..." Gazal'ın yüzünde bir tebessüm oluşurken bu tebessüm git gide büyüdü ve kahkahaya dönüştü.
Sahte bir kahkahaya...
Aynı benim cümlemin de sahte olduğu gibi, sahte bir kahkahaya...
"İyi taraf mı? Bu durumun hangi tarafı iyi?! Sana dü-" Gazal lafını yarım bırakıp kafasını sağa sola salladı ve arkasını dönüp Giray'ın yanına ilerledi.
Gazal'ın böyle yapması beni şüphelendirirken tam ağzımı açıp bir şey diyecektim ki Asiye'nin sesine duydum.
"Gazel!" Asiye'nin benim ismimi söylemesiyle beraber Giray ve Gazal'a son bir bakış atıp arkamı döndüm ve Asiye'nin yanına ilerledim. Yine ne istiyordu acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMSİN
RomansaBağlı olduğum sandalyede kıpırdanırken yere değen ayakkabı sesini işittim... Gözlerim bağlı olduğu için etrafı göremezken, bu daha fazla korkmama sebebiyet verdi. Bana kim yaklaşıyordu bilmiyordum ama iyi birinin yaklaştığını sanmıyordum... Zira aya...