sonun başlangıcı

3K 141 12
                                    

Ben: sağolsun da siz neden öyle bakıyorsunuz?

Jihye: merak ettiğimiz şeyler var yani?

Ben: ne gibi?

Jungkook: oppustunuz mu ve nasıldı?

Ben: evet bende acıktım yemek hazırlayayım

Jihye: öpüşmüşler:)))

Tae: ama Bana eşlik etmedi

Ben: anlaşılan kimse acıkmamış kendime güzel bir et pişireyim

Jungkook: demek çok utanmış:))

Tae: hemde nasıl

Ben: konuyu kapatsaniz?

Jihye: bize de hazirlarsan kapatırız

Ben: sadece kendime hazirlicak kadar kötü değilim

Jihye: emin misin?

Ben: tamam bazen belki. Neyse sen gel yardım et bakim

Tae: ya niye bana aşkım bitanem filan demiyor. Yani oppa dememesini bile geçtim.

Jihye: daha utanıyor bitanesi.

Ben: yav he he. Gelcen mı yardım etmeye?

Tae: başka şansım mı var?

Deyip geldi yanıma ve yardim etmeye başladı.

Yemekler pişince güzelce Tae'ye suslettirdim ve masayı kurdum.

Ben: çok güzel süsledim yani. Neyse gelin yiyin bakalım

Jihye: sen?bunu? Süsledin? Sen yapamazsın

Jungkook: TaeTae yapmıştır

Tae: Ben mi yaptim?

Dedi benden ne desem gibi cevap vermemi isterken.

Ben: o yaptı

Tae: evet ben yaptım.

Jihye: nasıl da belli ediyor.

Ben: neyi? Kim?

Jihye: Tae kendi yaptığını

Ben(fısıldayarak): aman sevdiğini deme zaten

Tae: be-

Jungkook: Hadi yiyelim

Ben(fısıldayarak): al bak bu da dedirt miyor.

Tae: a-

Jihye: ay çok güzel olmuş

Tae:ama sizde yeter be bir türlü birşey dedirtmediniz

Jungkook: bişey mi diyordun?

Ben(fısıldayarak): bende onu anlamaya çalışıyorum.

Tae: anla-

Jihye: yemekte konuşulmaz hadi yiyin

Sinirim bozuldu. Yemekleri agazima tıkıp zikkimlan maya başladım.

Önümdekileri agazima tıkmayı bitirince yukarı çıkıp elimi yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım ve geri aşağı inip koltukların birine oturdum.

Dizlerimi kendime çekip televizyonu açtım ve kanalları karıştırmaya başladım..

Tae de yukarı çıkmıştı. Iner inmez yanıma geldi ve dibime oturdu.

Kollariyla beni çepeçevre sardı.

Tae: mutlu oldum dimi:)?

Ben: oldum

Tae: senle dışarı çıkalım mı?

Ben: nereye?

Tae: parka gideriz

Ben: hayır uzaktır yürümek filan şimdi akşam akşam. No I am too tired

Tae: anlamasam bile yorgun olduğunu düşünüyorum

Ben: oooooo sen İngilizce mı öğreniyorsun?

Tae: hayır seni öğreniyorum

Ben: bu daha iyi

Beklemediğim anda Tae beni kucağına aldı.

Ben: yolculuk nereye?

Tae: ıslanma ya

Ben: burda fiskiyeleri daha almadık ki

Tae: fiskiyeyle islaticagimi Kim söyledi.

Merakla yola bakıyordum ki şuanda bahçeye çıkıyorduk.

Olamaz yoksa havuza mı aticak?

Ben: Tae yada dur daha iyi olmam gerek... Aşkım nolur yapma. Tae bebeyim nolur

Tae: anladın demek

Ben: bak sana da yapışırım

Tae: beraber gidelim diyorsun

Ben: hayır gitmeyelim diyorum.

Yakasına yapıştım sıkıca boynuna asıldım.

Havuzun başına geldiğimizde Tae beni yavaşça yere otutturup kendi de yanıma oturdu.

Tae Ile Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin