"Kimi Kimi"
"Kimi kimi??"
"Ya KİMİ?!!"
Bulutun içine biraz daha gömülüp salak Yoonie'nin sesini bastırmaya çalıştım.
"Sus Yoonie! Benim uykum var"
Yatağıma gelip çekiştirmeye başladığında başımı güzelim buluttan kaldırdım.
"Hadi ama Kimkimi sana harika şeyler göstereceğim"
Dediğinde doğruldum.Ve çapraz oturup onu beklemeye başladım. Sırtını gösterdiğinde çıkmaya başlayan iki siyah kanatı gördüm.
"OHA YOONİE KANATLARIN MI ÇIKIYOR?!"
Gururla ellerini iki yana birleştirip başını salladığında yüzündeki gurur sinirimi bozuyordu.
"Evet hemde harika hissettiriyor?"
Dediğinde hemen arkama geçti. Sırtıma baktı. Ama henüz kanatlarım çıkmamıştı. 70 yaşında çıkması gerekirdi.
o sıra beyaz ve melek kanatlarıyla uçup gelen annem ikimizin de kafasını okşadı ve beni ve Yoonie'yi kucağına aldı. Eliyle çenemi tutup kaldırdı.
"Hadi ama benim Kimi'm neden üzgünmüş?"
Dediğinde Yoonie'ye bakıp dudak büzdüm.
"Yoonie'nin kanatları çıkmış anne?"
Dediğimde annem Yoongiye şaşkımca baktı.
"Bak Anne?"
Yoongi sırtını gösterdikten annem yanaklarından öpüp tebrik etti Yoonie sonra hızlıca odadan çıktı.
Annem beni gene omuzlarımdan tuttu yüzüme eğilip baktığında ağlamakta olan gözlerimle ona baktım.
" Hadi ama Kimi seninde kanatların çıkacak. Bu kadar üzülmede hızlıca üstünü giyin."
Buluttan inip beyaz bol tişortü üstüme geçirdim.Yoongi de giyinince hemen gelen babamı beklemeye başladık babam siyah ve dehşetli kanatlarıyla bizi omzuna alıp okula doğru uçtuğunda ne kadar hepimiz alışkın olsakta çığlıklar atıp gülüşürdük. Okula yaklaşınca yoonie bağırdı.
"İnmee zamanı!"
Hızlıca bizi bulutlu kanatlar okuluna bıraktığında ikimizide öptü
Ve sessizce fısıldadı"Şimdi okul boyunca uslu duracağınıza söz verin."
İkimizde başımızı salladık.Ve yumruk tokuşturması yaptıktan sonra gergin bir şekilde okula yürümeye başladık. Yoonie benim gergin olduğumu anladığında elimi tutup gülümsedi.
"Sen Kim Kimi'sin endişelenme!"
Dediğinde gülüp
"Hadi ama sen Kim Yooniesin endişelenme~~"
Bunu söylediğimde iki omzumdan tutup benden biraz uzun olan boynuyla kulağıma doğru fısıldadı.
"Ben endişelenmem ben senin için endişeleniyorum Kimi sen çok güzelsin ve seni koruyamamaktan korkuyorum."
Diyip sarıldığında bende ona sarıldım.O sırada çalan zille yeni okulumuzda ilk dersimiz olan "İNSANLAR" dersine girdik. Yoongi başka sınıftaydı benden sadece 10 yıl büyük oldupu için...
Sınıfta önde olan bir sıraya oturdum. Bütün melekler kendi aralarında konuşuyorlardı.Ben ise sadece tahtaya odaklanmıştım. O sırada yanıma gelen kanatları çıkmak üzere olan çocuğa baktım.
"İsmin ne?"
Demişti sesi biraz kısık çıkmıştı.
"Kim Kimi ya senin? "
"Jung Hoşoik"
Dediğinde şaşırmış gözlerle ona baktım.
"Sen şu. Annesi aşk ve umut tanrıçası olan prensin!!"
Dediğinde eliyle ağzımı kapattı. Ve
"Sus! Kimse duymasın"
Sessizce "Tamam" dediğimde şu an en çok merak ettiğim ve en sevdiğim ders paşladı..
"İNSANLAR"
Yeni kitabımı sevdini mi?
Onu çok sevin ve vote verin.