e f f e m i n a t e b o y ▷ (OneShot) baekyeol

I'll teach u ▷

Chanyeol, ellerinde kimya bilmi ile alakalı bir-iki kitabını, koca üniversitenin koridorunda yürürken tek eliyle taşıyordu.

Zavallı Chanyeol insanların dalga geçen bakışlarına maruz kalsa bile, başını eğerek dalga geçilme oranını kendi kafasında azaltıyordu.

Bakmazsa kendi dünyasında yaşayabilirdi.

İnce, altın sarısı, yuvarlak gözlüğünü boş olan eliyle burnuna ittirdi. Dersliğe girip kendine rastgele bir yer kapıp, hızla uzaklaştı ortamdan.

Nereye gideceğini bilmiyordu. Nereye giderse gitsin kaçışı yoktu. Sadece insanların bakışına maruz kalmayacağı bir yerde dursa yeterdi. Veya en yakın arkadaşını bulabileceği bir yerde..

Derken.. İşte, en yakın arkadaşı Jongdae hızlıca arkasından gelip ensesine şaplağı geçirdi.

"Naber yumuşak çocuk?"

Chanyeol rahatsız bir ifade ile gözlerini kaçırıp Jongdae'nin kollarından kurtuldu. "Kes şunu."

Jongdae gülüp tekrar kolunu omzuna attı. "Sadece dalga geçiyorum." dedikten sonra arkadaşını sinsice dürttü. "Hallettin mi?"

"Neyi?"

"Hadi ordan! Gayet iyi biliyorsun neyi kast ettiğimi." dedi kelimeleri uzatarak. Sitem ederken hep böyle konuşurdu.

Chanyeol koca yanaklarını sıkkınca şişirdi. Tabii ki biliyordu. Sadece kaçmayı denemişti.

Her zamanki gibi.

"Olmadı tabii ki! Sevgilimi aldatamam."

Jongdae sanki utanmışçasına elini alnına yapıştırıp bir süre öyle durdu. Derin nefes aldıktan sonra gözlerini açıp işaret parmağını arkadaşına yönlendirdi.

"İşte bu yüzden sana herkes 'yumuşak çocuk' diyor." dediğinde Chanyeol telaşla etrafa baktı. Herkes bilse bile suratına karşı bir şey denmesini istemiyordu.

Tam ağzını açacakken Jongdae arkadaşının diyeceklerini bildiği için konuştu. "Sakın bana.." sesini sanki Chanyeol cidden kadınımsı konuşuyormuş gibi inceltti "'çok cinsiyetçisin, tüm gayler feminen değildir' deme! Sen tam yumuşak bir göt seversin!" dedi hafif sinirle.

Chanyeol mağdurca kaşlarını büktü. Tam ağzını açacakken Jongdae yine konuşmasına izin vermedi. "Dua et en yakınımsın! Yoksa bırak sana yardım etmeyi arkadaşın olmazdım."

Chanyeol göz devirdi. "Yardım etmedin. Eğer o akşamı orda geçirseydim sevgilimi aldatıyor olacaktım."

Jongdae iki elini Chanyeol'ün omzuna koydu ve sanki aklı başına gelebilirmiş gibi Chanyeol'ü sarstı. "Sevgilini etkilemek istediğini söyledin ve daha nasıl sevişilir bilmiyorsun! Seni öğrenmen için oraya yolladım! Zevk al diye değil." Jongdae durup düşündü. Sonra tekrar sarsmaya başladı Chanyeol'ü. "Gerçi zevk almaman imkansız ama amacımız o değil."

Jongdae ellerini Chanyeol'ün yanaklarına koyup bastırdı. Yanaklarının baskısı yüzünden dolgun dudakları balık dudağı gibiydi.

"Chanyeol, biz erkekler için bu normal. Ama sen her şeye anlam yüklediğin için 'yumuşak çocuk' sun zaten."

Chanyeol acı çekiyormuş gibi gözlerini yumdu. Sevgilisi her an bir ezikle çıktığı için terk edecekmiş gibi durduğundan, pek şansı yoktu.

"En azından benden daha ince birini bulamaz mısın?" dedi kısık sesle.

Jongdae'nin gözleri genişledi ve kahkaha atmaya hazırlanıyordu. Chanyeol göz devirip koridordaki yönünü utançla çevirdi. "Adam halterci gibiydi." dediğinde Jongdae kahkahasını yapıştırdı tüm koridora.