♉14. BBTD2♉

2.1K 260 291
                                    

Öhö öhö. En alta bıraktığım notu mutlaka okuyunuz efenim.

İyi okumalar...

DERYA

Hayat o kadar zordu ki bir kadın için... Namusunu kaybetti mi diğer insanların gözünde bir paçavradan farkı kalmıyordu o erkek evlat verdiğinde alıp baş tacı yaptıkları kadının. Hor görülebilir, istenildiği gibi kullanılabilir bir varlık oluyordu sadece. Ama bunun bir erkek yüzünden olduğunu düşünmüyorlardı. Erkek yaptığında alıp baş tacı yapıyorlar, kadın yaptığında kınıyorlardı. Dünya bu yüzden adaletsizdi. Dünyayı adaletsiz yapan cahil insanların cahil düşünceleriydi. Biz kadınlar ise bu cahil düşüncelerin hedefi oluyorduk çağ ne kadar değişirse değişsin.

Çünkü kadındık... 

Evden içeri bir adım attığımda Kai hemen yanımdaydı. Birkaç adımda eve girdiğimde yanımdan hızla geçerek evden içeri girdi ve evin ortasınsaki çöpleri toplamaya başladı. Bir yandan aceleyle toparlamaya çalışıyor, bir yandan da kızaran yüzüyle bana bakıyordu. "Ş.şey, fazla misafirim olmaz. O yüzden biraz dağınık kusura bakma." O aceleyle pizza kutularını çöpe götürürken tamamen içeri girdim ve içeride dolaşmaya başladım. Mutfak ve salon birleşikti. Sürgülü kapıyı açarak bir diğer odaya baktım. Yerde bir yer yatağı ve küçük bir gardrop vardı. Onun dışında küçük bir tuvalet.

Derin bir nefes aldım. Kai'nin güzel bir hayat yaşadığını sanıyordum. Nasıl bu hale gelebilmişti?

"İstersen koltuğa oturabilirsin." dedi ve koltuğun yanına giderek hızla üzerini çırptı. Çırpmasıyla tozlar havaya kalkmış ve Kai hapşurmaya başlamıştı. Dudaklarımı birbirine bastırarak gösterdiği koltuğa oturdum. O ise yanıma oturmak yerine hemen önümüzdeki küçük yer masasına oturdu.

"Neden oraya oturdun? Koltuk oldukça geniş." dememle beraber güldü ve koltuğa birkaç kez vurdu.

"Bir ayağı kırık. İkimiz birden oturursak kırılır." kaşlarımı havaya kaldırdığımda endişeyle ayağa kalktı. "Ama merak etme tamir edeceğim. Sonuçta artık sen de burada yaşayacaksın." O terleyen ellerini pantolonuna silerken gözlerimi tekrar evde gezdirdim. Buranın tek sevdiğim yanı küçük bir bahçesinin olması -bahçe demeye bin şahit ister- ve etrafta fazla evin olmamasıydı.

"Nasıl bu hale geldin?" sorumla beraber durdu.

"Anlamadım." derin bir nefes aldım.

"Şarkıcıydın, zengindin ve hatırladığım kadarıyla güzel bir evde yaşıyordun. 1.5 senede nasıl bu hale geldin?" kalktığı masaya tekrar oturarak gözlerini benden kaçırdı.

"Şarkıcılığın bana göre olmadığını düşündüğüm için gruptan ayrıldım. Evimeyse haciz geldi." Ona ne olmuştu böyle? Nasıl bu hale gelmişti? Sesi güzeldi ve hayranları vardı. O nasıl... "Biliyorum iyi bir hayatım yok. İstersen Elif'in yanında da kalabilirsin ama burada kalırsan beni çok mutlu etmiş olursun. Söz bir işe girer sana bakarım." Umutla parlayan gözleriyle bana baktığında dişlerimi sıktım. Hayır Derya, inanma. O hala o geceki Kai. Senin gözünün önünde başka bir kızı öpen Kai. Senin gençlik hayallerinle oynayan Kai. Okulunu bırakmana ve başka bir adamla nişsnlanmana neden olan Kai. Kalpsiz Kai.

"Nerede yatacağım?" dedim sert çıkan sesimle. Ayağa kalkarak sürgülü kapıyı açtı ve yerdeki döşeği gösterdi.

"Sen burada yatabilirsin. Önceden ben yatıyordum ama. Eğer ki tiksinirsen çarşafları değiştirebilirim. Şurada bir tane olacaktı." O dolaba doğru ilerlediğinde ben montumu çıkarmış ve çoktan yer yatağına yatmıştım bile. O elinde çarşafla arkasını döndüğünde beni oturmuş olarak görmüş ve şaşırmıştı. Ardından yüzünde gülümsemeyle yanıma geldi. "Bir hafta içinde nikah işlemlerini ha-"

BTS'in Başı Türklerle Dertte 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin