Ah Efe ah. Bana bunu nasıl yaptığın hakkında hala tek bir fikrim dahi yok. Tam iki gün önce evde otururken telefonum titredi. Yankı.
"Kayra hemen aşağıya in. "
Yankı bana asla Kayra demezdi. Sinirlenmedikçe. Bir problem vardı. Hemen aşağıya indim. Hayal kırıklığı. Efe meşguldü. Buse'yi öpmekle meşguldü beyefendi. Ağlayarak yukarı çıkmaya başladığımda Yankı da peşimden geliyordu. Ama yanlız kalmak istiyordum. Saatlerce ağlamak istiyordum. Bütün haftasonu boyunca ağlamıştım. Ama bugün okul vardı ve gitmek zorundaydım. Gıcık alarmımın sesiyle uyandım. Okulumuz serbest kıyafetti. Hava çok sıcak olduğundan dolayı altıma bir kot şort üstüme de bir T-Shirt geçirip aşağıya indim. Anneme ve babama öpücüklerini verdikten sonra ayağıma Vans'larımı giyip kapıdan çıktım. Kapıyı kapattıktan sonra kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Servis birkaç dakika sonra gelmişti. Hemen cam kenarındaki yerimi aldım. Çalan şarkıyla hüzünlenmiştim. Ama ağladığımız farkında değildim. Ta ki Neşe bana neden ağladığımı sorana dek. Çalan şarkı Miley Cyrus-Stay'di. Efeyle ayrıldıktan sonra bu şarkıyı her dinlediğimde ağlıyordum zaten. Şarkı bittiğinde okula gelmiştik. Canım arkadaşlarım Yankı ve Ceren beni şaşırtıp kapıda bekliyorlardı. Hemen onların yanına gittim. Benim bu kadar mutlu görünmemi beklemiyorlardı. Kimseden çıt çıkmıyordu. Bu konudan konuşmak istemiyordum. Ben bunları düşünürken Ceren konuşmaya başladı.
"Gülücük Kraliçemiz yine gülüyor. "
dedi.
"Lakabımın hakkını vermeye çalışıyorum. "
diye cevap verdim. Evet. Ben her zaman gülerdim. Bu yüzden okuldaki lakabım GÜLÜCÜK KRALİÇESİ idi. Herkes beni ne kadar cici kız olarak tanısa da ben göründüğüm kişi değildim. Yıllardır basketbol oynuyordum ayrıca çok da iyi dövüşüyordum. Ama bunu kimse bilmiyordu. Ceren ve Yankı da dahil. Okulda ilk dört saat çok sakim geçmişti. Derslerde genelde uyumuştum. Öğle arası olduğunda Yankı beni uyandırmıştı. Yankı'yı severdim tatlı bir çocuktu. Ayrıca çok da iyi kalpliydi. Lavaboya girmem gerektiği için onlara beklememesini söyleyip lavaboya girdim. Lavabodan çıktığım anda Çağrı ile karşılaştım. Bu çocuktan ciddi ciddi nefret ediyordum. Bana sataşıp duruyordu. Eskiden Efe'yle çıktığım için benden nefret ediyordu. Ama artık ayrılmıştık ve benle uğraşacak bir sebebi yoktu. En sert sesimi kullanarak
"Ne istiyorsun Çağrı. "
dedim.
"Benim takımımda olmanı. "
dediğinde şaşırmamıştım. Okul iki takıma ayrılmıştı. Efe'nin grubu ve onun grubu. Yine en sert sesimi kullanarak
"Hayır Çağrı. "
dedim ve yürümeye başladım. Arkamdan
"Sonra görüşücez. "
dediğini duyabiliyordum.
OKUL ÇIKIŞI
Servise binip eve geldiğimde annem muhteşem bir sofra hazırlamıştı.
"Yine kim geliyor?"
edim bıkkın bir sesle.
"Babanın bir arkadaşı birazdan burada olurlar hemen giyin ve aşağıya in. "
dedi. Oflayarak odama çıkıp üstümü değiştirdim. Gözüme kalem çekerken kapı çaldı. Hemen makyajımı tamamladıktan sonra aşağıya indiğimde. Sofrada bir karı koca ve tatlı mı tatlı bir çocuk oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLÜCÜK KRALİÇESİ
ChickLitBad boy hikayelerinden sıkıldın. Biraz klasik ergen hikayelerinden istiyorsun. Ama ikisini de çok fazla istemiyorsun. O zaman GÜLÜCÜK KRALİÇESİ tam aradığın şey.