Çiçekçi Dükkanı //DESTİEL

1.9

Ed Sheeran: Thinking Out Loud

TAKE MY HAND,TAKE MY WHOLE LIFE TOO

DİKKAT! BU BÖLÜM GRAFİK CİNSEL SAHNELER İÇERMEKTEDİR. RAHATSIZ OLMA İHTİMALİ OLAN OKUYUCULARIN GEÇMESİ ÖNERİLİR.

Geçenler için okunması tavsiye edilen cinsel ilişki içermeyen sahnelere okumanız için not düşeceğim sevgili okuyucularım.

(Güvenli Olmayan Kısım)

Cas yavaşça ellerini belime yerleştirdi. Dudakları sanki önceki tüm öpüşmelerinden daha temkinliydi, daha yumuşaktı. Beni arkamdaki duvara kadar götürdü ve sırtımı duvara yaslayıp alnını alnıma dayadı. Beni nasıl affedebilmişti? Bunu hak etmiyordum. Sertçe yutkundum. Çok yakındık.

Kareli gömleğimin düğmelerini teker teker iliklerken her düğmede, dudaklarıma bir kez daha değdiriyordu dudaklarını. Gömleğimi çıkarırken ellerinin daha önce vücudumda gezmediği yerlerde gezmesi tenimi karıncalandırıyordu. Ellerimi nereye koyacağımı bilmiyor ve bakire bir rahibe gibi sürekli kızarıyordum. 

Gömleğim yeri bulur bulmaz bedenini çıplak göğsüme daha da yasladı. Birbirine kumaş üzerinden değen aletlerimiz nefes nefese kalmamı sağlıyordu. Castiel'ın öpüşleriyle onun ağzına inlemekle meşgul iken bir eliyle sol göğsümün ucunu kavrayıp sıkmasıyla zevkten çığlık attım. Bu ona komik gelse de utançtan renkten renge giriyordum. Uzun bir kere daha dili ile ağzımı keşfettikten sonra alt dudağımı hafifçe ısırdı ve başımı arkama atmama sebep oldu. Her iki eli de şu anda karnımda dolaşıyor, beni deli ediyordu. Elleri pantolonumun başlangıcına yaklaştıkça daha çok kıvranıyordum, kendimi daha çok ona bastırmaya çalışıyordum. Onu hissetmek istiyordum. Başımı duvara yaslamam ona boynumda öpücük bırakacak daha fazla yer bırakıyordu. 

Çenemle boynumun arasındaki yüzümün sert bitim kemiğine öpücükler kondurdu. Karnımı sıkıyordum ki ses çıkararak daha da rezil bir duruma düşmeyeyim. Ancak kendini sertçe bana doğru itip aletlerimizi tekrardan birleştirdiğinde ikimiz de gürültülü bir şekilde inlemekten kendimizi alamadık. Bunun üzerine Cas bana doğru sürtünmeye başladı. Karnımda dolaşan ve beni tahrik eden elleri, yetenekli dudakları işimi kolaylaştırmıyordu. Sürekli deli gibi daha önce inlemediğim ses tonlarında çaresizce inliyordum. 

Ellerimin artık her iki yanımda boş boş kalmamasına karar verdim ve gömleğini çıkarmaya çalıştım. Sürekli kendini bana itmesiyle nefesim kesiliyordu ve işlemim yarıda kalıyordu ama gömleğini çıkarmaya kararlıydım.

"Dean... daha fazla ayakta... ah! Daha fazla ayakta kalamayacağım. Yatak odasına... ohh!! gith...gitmeliyiz."

Sesime güvenmediğim için başımla onu onayladım ve öpüşmemizi bozmadan bizi yatak odasına yönlendirdim.

Tam onu sırtüstü yatağa ittirecektim ki o önce davrandı ve bedenlerimizin yerini çevikçe değiştirerek beni yatağa yatırdı. Ben daha bu istekliliğine gülemeden kendini üzerime atıp dudaklarımı öpmeye başladı bile. Bir elini saçıma daldırmıştı, diğer eli ise benim çıkarmayı beceremediğim gömlekle uğraşıyordu. Her bir düğmeyle daha fazla vücudunu görüyordum. Sonunda gömleği tamamen çıkınca terden sırıl sıklam olmuş kumaş parçasını odanın bir yerine fırlattı. Ağırlığını bana vermeden üzerime yattı. Kalçasını her iki yanımda olan bacaklarıyla destekliyor,  düşmüyordu.