6 yıl önce
Yatağımda uzanmış tavanı izliyordum, acıkıp ayağa kalktım. Mutfağa gidip yemek yiyecektim. Kapıyı açarken başım döndü ve yere düştüm . Yerdeki bir damla kanı görünce korkup annemin çalışma odasına koştum. İçeri girer girmez yere yığıldım.
Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım , odada kimse yoktu. Kapı aralıktı ve sesler geliyordu. "Kızımın neyi var doktor?" Bu annemin sesiydi , ağlıyordu.
" Üzgünüm , ne yazık ki kızınızın 6 ya da 7 yıllık ömrü kaldı."Şimdi
Ailem hastalığımı öğrendiğinden beri benimle daha çok ilgileniyorlar. Onlara "oyun oynayalım mı?" Dediğimde bana "işim var kızım sonra" derlerdi ama hiç sonra olmadı , hiçbir zaman benimle oynamadılar. Ta ki 12 yaşıma kadar. Hastalığımın tedavisi yokmuş. Şimdi 18 yaşındayım , bu yıl ya da önümüzdeki yıl öleceğim.
"Küçük hanım yemek hazır aileniz sizi yemek odasında bekliyor."
Kafamdaki düşüncelerden Menekşe teyze sayesinde kurtuldum. Menekşe teyze benim küçüklüğümden beri burada bizimle çalışıyor. Annem veya babam benimle oyun oynamadığında ben Menekşe teyzenin kızı ile oynardım. Yağmur benim en yakın arkadaşım onun dışında hiç arkadaşım yok. Çünkü daha önce hiç okula gitmedim hep evde eğitim gördüm. Yağmurda beni yalnız bırakmadı , babamın tuttuğu özel hocalar ikimize de ders verdi.
Yemek odasına girdiğimde annemler masada oturmuş benimde katılmamı bekliyorlardı.
Sandalyeye oturup kafamı eğdim ve " ben okula gitmek istiyorum" dedim.
"Buda nereden çıktı şimdi ne gerek var ? Yoksa öğretmeninden memnun de-"
"Hayır baba! Öğretmenimden memnunum , sadece ben de diğerleri gibi okula gitmek , arkadaş bulmak , gezmek , eğlenmek istiyorum bu evin içinden çıkmak istiyorum."
Annem ve babam şaşırmıştı , ama babam daha çok sinirli gibiydi.
"Biz , bunu düşüneceğiz"
Annem ne demişti az önce? Düşünecekler miydi? İnanamıyorum , buna gerçekten inanamıyorum. Annem düşüneceğiz demişti. Babama baktım o da en az benim kadar şaşkındı.
Yemeğimi çabucak yedim ve odama çıktım. Odama girer girmez yatağıma çıktım ve üstünde zıplamaya başladım . Ne zaman mutlu olsam bunu yapardım. Tabi milyonda bir kez falan oluyor. Hemen telefonumu elime alıp Yağmur'u aradım
"....." çalıyor , açsana be kızım
"Alo? Nazlı?"
Bunu ona hemen söylemeliyim
"Yağmur harika bir haberim var"
"Ne oldu çabuk söyle?!"
Sesinde heyecan ve merak vardı.
"Annem ve babama okula gitmek istediğimi söyledim onlarda 'düşüneceğiz' dediler"
Bunu söylemek bile çok güzel , ah okula gitmek ne kadar güzel.
"Vay canına , inanmıyorum bu gerçek mi ?"
Gerçekten çok şaşırmıştı
"Evet sonunda arkadaşlarım olabilecek"
Olamaz aptal kafam şimdi kız kırılacak sana harikasın Nazlı ya , aferin aynen böyle devam et
"Aşk olsun ben sana yetmiyor muyum?"
Al işte üzdün kızı aptal Nazlı
"Hayır hayır bak üzgünüm biliyorsun birden fazla arkadaşım olsun istiyorum."
"Anladım , benim kapatmam gerek yarın ki sınava çalışacağım , sen de çalışsan iyi olur"
Tabi ya yarın matematik hocası bizi sınav yapacaktı unutmuşum.
" Tamamen aklımdan çıkmış teşekkür ederim seni seviyorum güle güle"
Telefonu kapattıktan sonra çalışma masama oturdum ve matematik kitabımdan test çözmeye başladım.
Uyandığımda saat neredeyse 3 buçuk olacaktı. Salak kafam test çözerken uyuya kalmışım. Harika şimdi hiç uykum yok nasıl uyuyacağım ben? Duyduğum ses ile irkildim. Balkondan ses gelmişti , ayağa kalktım ve balkon kapısını açtım. Balkona çıktımda kimse yoktu. Nereden gelmişti bu ses?
Başımı gökyüzüne çevirdim "Yıldızlar bu gece ne kadar parlak" dedim iç geçirerek. " Evet bu gece yıldızlar çok güzel."
Yanımızdaki daireye yeni birinin taşındığını söylemişti annem. O biri , bu yakışıklı çocuk mu? Saçları kaşlarına kadar geliyordu , ve uzun boyluydu karanlıktan dolayı yüzünü göremiyordum.
"Kimsin sen?"
Yakışıklı çocuk bir anda içeri girdi. Kahretsin daha adını bile öğrenememiştim. Herneyse umrumda değildi zaten(!)
Başımı arkaya çevirdim ve bilgisayarın açık olduğunu gördüm. Tam bir Shakespeare hayranıydım 5. Kez Romeo ve Juliet'i izliyordum.
Juliet balkonundan Romeosunu arıyordu.
"Romeo ise Juliet'i izliyordu oysa ki.
Bak , nasıl da dayamış yanağını eline!
Ah eline giydiği eldiven olaydım da
dokunaydım yanağına."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ömür
Teen FictionÖlümcül hastalığı olan bir kızın hayatı. Son 1 yılına çok şey sığdıran Nazlı. Birçok şey yaşayacak. Nazlının hayatına hoşgeldiniz...