OH MY TEAR² • JJK

2.2 [LANET]

"Burada çok yük var, kaldıramıyorum."

2.1 

HATIRLATMA

"Gel, yat."

Dediğinde hafifçe gülümsedim. Uyurken onun kalp atış seslerini duymak hoşuma gidiyordu, huzurlu hissettiriyordu.

Başımı göğsüne yaslayıp yatakta uzandığımda ellerini saçlarıma attı, saç tutamlarımı eliyle okşadığı sırada gözlerimi yumdum.

Paha biçilemez bir andı şu an benim için.

"Jaehyun?"

"Hm?"

Mırıltılar eşliğinde cevap verdiğimde Jungkook karşılık verdi.

"Bu sefer oyun oynadığını biliyorum, biliyorum ama bilmiyormuş gibi yapacağım. Sen de öyle yap, katilin kim olduğunu bilmiyormuş gibi davran."

2.2

[LANET]

Kollarım uyuşmuştu, eğdiğim başım alçalıp yükselen bir göğsün üstündeydi, saçlarıma değen nefesin sahibine dönüp baktığımda uzun kirpiklerinin örttüğü gözlerle karşılaştım. Uyuduğunu düşündüğüm için şaşırmıştım, o ise istifini bozmadan gülümsedi hafifçe.

"Uyanmışsın."

Dediğinde gözlerimi gözlerinden ayırdım, başımı göğsüne tekrardan yasladığımda içinde bulunduğum özlemi anlamdıramamıştım.

Yanımdaydı fakat ben onu özlüyordum;  daha çok sarılmak, daha çok sevmek istiyordum.

"Biraz daha uyuyalım."

Dediğimde elini saçlarıma atmıştı, saçlarımla uğraşılmasını sevmezdim fakat o bir istisnaydı. Her bir saç telimi itinayla severdi, eline aldığı saç tellerini porte gibi kullanarak kendi ritmiyle okşardı saçlarımı. Tek bir sesin çıkmadığı bu eylem en gürültülü şarkının bestesiydi belki de...

Ben bu sessiz senfoniye Jungkook Etkisi diyordum, yaptığı bu eylem aynı gözleri gibiydi. Sessizlik banyosunda bilmem kaçıncı duşunu alan gözleri suskundu fakat duymasını bilene çok şey anlatıyordu. Bunu Jungkook ağladığında fark etmiştim.

Şimdi gibi...

"Uyuyalım, bana göre hava hoş."

Dediğinde titreyen sesi boğazıma büyük bir yumruyu yerleştirmişti, sesinin titreyişiyle eş zamanlı dolan gözlerimi ona çevirdiğimde hafifçe gülümsedim.

"Neden ağlıyorsun?"

Jungkook kaşlarını çattı.

"Ağlıyor muyum? Fark etmedim."

Dedikten sonra gülümsedi aynı benim gibi, saçlarımdaki ellerini çekip avcunu gözlerime hizaladı.

"Ne yapıyorsun?"

"Uyu."

"Uykum kaçtı, çek elini. Yüzünü görmek istiyorum."

Elini yavaşça çektiği sırada kaşlarını çattı.

"Sana bir soru soracağım."

"Sor tabi, ne hakkında soracaksın?"

"Neden hafızası kaybeden bir balık gibi davrandığını sormayacağım, merak etme."