[18]

2K 149 5
                                    

§

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

§

"S-sen? Sen bunu nasıl yaparsın?"

Bir adım geri giderken, bakışlarım yere hapsolmuştu.

"Dediğim gibi ödeştik, kedicik."

"Nasıl bir pisliksin sen!"

Yumruğumu göğsüne sertce geçirirken, bağırmıştım da.

"Sesini kıs ve bir daha bana bağırmamaya çalış kedicik, sadece önemsiz bir öpücüğün bu kadar derdini yapma. Sen bana yaptın, ben de sana."

"Gerçekten.. yani gerçekten bunu bu kadar umursamazca söyleyebiliyorsun ya.."

"Ortada umursanılacak bir konu yok." deyip tekrar güldü.

Tanrım, nefesi içki mi kokuyordu onun?

"Sen içmişsin. Hem de ne biçim içmişsin."

"Ee, ne var bunda?"

Tam cevap verecekken, içeriye Jin girmişti.

"Onun adına özür dilerim Jennie, bugün gününde değil ve içmiş durumda."

"Ben gayet iyiyim!" deyip, mızıkçı çocuklar gibi huysuzlandığında, az önce olanları ben daha sindirmemiştim.

"Tamam, çıkar o zaman." diye mırıldandım daha çok kendi kendime.

Zaten o gece de bundan başka olay olmamıştı. Bir olay gecemi zehir etmeyi başarmıştı.

"Kahvaltıya gelmiyor musun Noona?"

Okuduğum kitabı yarıda bırakıp, kapıdan başını uzatıp bana bakan Taehyung'a baktım.

"Hayır, aç değilim."

"Tamam."

Dün olanlardan sonra Jungkook'un yüzünü bile görmek istemiyordum. Sebebini ise bilmiyordum. Neden bu kadar öfekliydim, anlamıyordum. Pekâlâ, ben de onu öpmüştüm, ama bu kadar ağır laflar etmemiştim. İçkili olsa bile, içinden çıkan ikinci kişiliği neydi? Yani hep sakladığı pislik bir yanı da vardı. Bundan emin olmuştum.

Kitaba devam edip, haftasonumun tüm saatlerini bu yatakta geçirmek istiyordum. Ki, buna izin vermeyecek bir insan vardı? Kim mi?
Tabii ki de Taehyung değil.

"Ya, Noona, hadi benimle oyun oynamaya gelsene. Namjoon'la Hoseok Jin'i diş doktoruna götürdüler, korktuğu için kendisi gidemiyordu. Yoongi'den de tırsdığım için pek yaklaşamıyorum. Dayak ve küfürle karşılıyor adamı. Jimin de Jungkook'la ilgileniyor. Bir tek sen kald-"

"Aish Tae sus bir. Jungkook'a ne oldu ki?"

"Ateşler içinde yavrucak, ama öyle mühim değil her yıl bugün böyle oluyor."

"Neden?"

"Bunu anlatmak bana düşmüyor, biraz özel meseleler. Hadi gel de oyun oynayalım."

Offlayarak ayağa kalktım.

"İyi tamam, ama önce ben başlarım."

"Tamam, zaten son gülen iyi güler ehehehe." deyip saçımı karıştırdığında, sinirlenerek bağırdım.

"Defol şuradan Taetae!"

§

cheiro no cangote | jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin