TERK EDİLMEK...

27 4 1
                                    

  Ben daha yeni doğmuşken bir aile kampı dönüşü kaza yapmışız ve ağabeyim kan kaybından vefat etmiş. Babam ve Annem hayatta. En azından ben böyle biliyorum. Eski komşumuz Hâlime Hanımı 18 yaşıma kadar gerçek annem sanmıştım. Kocası vefat ettiğinden dolayı doğal olarak ben de babam vefat etti sanıyordum.

  Birgün arkadaşlarımın yanından eve doğru yürüyordum. Çok yorulmuştum ama saat geç olduğundan duramıyordum. Çünkü biraz daha geç kalırsam Hâlime Hanım aşırı meraklanabilirdi. "Neden taksiye binmiyor bu çocuk?" diye sorarsanız, param kalmamıştı. Sonunda eve varmıştım. Kapıyı çaldım ve kapı açıldığında Hâlime Hanımın yüzünün asık olduğunu fark ettim. Ama yorgun olduğunu düşünüp birşey söylemedim. Odaya geçip oturdum ve televizyonu açtım. En sevdiğim dizi başlamak üzereydi. Hâlime Hanım gelip karşıma otururken öyle bir "of" çekti ki birşey olduğunu anlamamak elde değildi. Hemen sordum:
-Neyin var anne?
-Bir şeyim yok oğlum ,diye cevap verdi bana.
-Hadii Anne, uzatma ve soyle şunu ikimiz de rahat edelim.
  Ben zorlayınca yüzü daha da bir asıldı. Herhalde gerçek annem olmadığını söyleyince nasıl tepkiler vereceğimi tahmin edebiliyordu. Sonra tekrar atıldım:
-Anne söyleyecek misin artık?
-Söyleyeceğim oğul söyleyeceğim ama...
  O sırada sinirlenince ayağa kalkarak:
-Ama ne? , diye kızdım. Ama aldırış etmedi benim kızmama. Sonra bana:
-Gel Otur Şöyle Konuşalım.
  Oturdum... Ve sözüne şöyle devam etti:
-Yaklaşık bir saat önce bana bir telefon geldi.
-Eeee
-Açtığımda bir kadın seni sordu, ben ise şuan yok dedim. Kadın bana "Oğlumu Senden Geri Alıcam." dedi ve suratıma kapattı.
-Saçmalama anne ben senin oğlunum. Telefon sapıklarından biridir ya.
-Hayır Oğul. İşte seninle yüzleşme vakti geldi.
-Pekii anne yüzleşelim de ne konuda?
  Kafasını eğdi ve bir kocaman of daha çekti. Sonra gözlerimin içine bakarak "Ben Senin Biyolojik Annen Değilim." dedi. Ben ise:
-Hahahaha. Buna arayan telefon sapığı mı karar verdi anne?
-Hayır oğlum ben ciddiyim.
  Bir an gözleri doldu ve ben işin ciddiyetinin farkına vardım. Ama onu üzmek istemiyordum. Çünkü bu zamana kadar beni besleyen ve büyüten oydu. Hâlime Hanımdı. Benimde gözlerim doldu ve ağzımdan şu kelimeler döküldü:
-O zaman sen beni nereden ve nasıl aldın? Anlat bana herşeyi
  Derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı:
-Sen daha yeni doğmuş iken bir aile kampı dönüşü kaza yaptınız. Aslında senin bir ağabeyin vardı ama o kazada vefat etti. Bunun üzerine annen ve baban sana bakamıyacaklarını düşünüp seni hastanede bırakmışlar.
-Peki Sen Beni Nasıl Aldın Hastaneden?
-Ben sizin karşı komşunuzdum. Annen ve baban hastaneden kaçarken benim numaramı senin yatağının başına bir not ile bırakmışlar. Bu mektubu gören doktorlar hemen beni aradılar ve bende gelip seni aldım.
-Mektup hala duruyor mu peki?
-Evet duruyor.
  "Çabuk Onu Bana Getir." dememe kalmadan cebinden o mektubu çıkardı. Mektupta "Mektubu eline alan doktor ben Fatih'in annesiyim. Sana neden kaçtığım hakkında bir bilgi vermeyeceğim. Ama oğlum un anasız, babasız kalmasını da istemem. Buraya bir numara bırakıyorum.(054* *** ***3) bu numaranın sahibi Hâlime adlı bir kadın. Bu mektubu sadece ona vermeni istiyorum senden... Hâlime Hanım bu mektubun devamı mutfağınızdaki bıçak takımlarınızı koyduğunuz yerin altındaki mektupta devam ediyor. " yazıyordu. Bunları okurken farkında olmadan ağlamıştım. Sonra birden Hâlime Hanım ın yüzüne bakarak "Diğer mektubu ver çabuk" dedim. Onu da cebinden çıkarttı. Mektubun devamında "Şimdi sana oğlumu neden terk ettiğimi açıklayacağım. Emin ol ki oğlumu bırakıp gitmeyi ben de babası da hiç istemeyiz ama abisinin vefatı ve hastane masraflarından sonra oğlumuza bakacak durumumuz kalmayacağından onu bırakmak zorundayız. Benden bu kadar oğluma iyi bak. GÖRÜŞÜRÜZ." Yazıyordu. Sinirlenmiştim, hemde çok. Hâlime Hanım hemen mutfaktan bir bardak su getirerek bana içirdi. Sonra ben küçük bir çocuk gibi:
-Sen benim annemsin, verme beni kimseye, dedim.
Hâlime Hanım:
-Vermiyeceğim zaten oğlum, dedi.
  Ve Sarıldı... Sonra fısıldayarak tekrarladı "Vermeyeceğim."
  5-10 dakika sarılarak durduktan sonra birden gözlerim açıldı. Çünkü Ailem ile konuşmanın bir yolunu bulmuştum. Hemen Hâlime Hanıma "Telefonunu ver anne" dedim. Ama bana "Ev telefonundan aradılar. Boşuna uğraşma oğlum." dedi. Evet, bir hayal kırıklığı daha...
  Ne yapmalıydım? Onları Aramalı mıydım, yoksa hayatıma hiçbirşey olmamış gibi devam mı etmeliydim? Şöyle bir düşününce beni bebekken terk edip giden birinin peşinden koşmaya değmezdi! Hem zaten kendisi beni alacağını söylemişti geldiği zaman görürüm kim olduğunu.

Terk Edilmek...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin