Sabah ansızın odama giren güneşin derin ışıklarıyla başlıyordu günüm.Her günüm bir önceki günün kopyası gibiydi sanki.Hayat yine olması gerektiğinden çok daha acımasızdı.Bedenim ruhsuz , gönlüm sevgisiz ve ben sensizdim.Boğazda öten martılar kalbimdeki acının haykırışları gibiydi sanki.Gökyüzünde uçan kuşlar gibi özgür , denizdeki gelgit dalgaları gibi ferah ve kalbimdeki sen gibi çok sevilmek istemiştim hep.Nedense bu dünya hayatın hep acı tarafını yaşatıyor bana.Artık yeni adresim hayal kırıklıkları , umutsuzluklar , pişmanlıklar ve keşkeler olmuştu.
Kısacası hayatım , bozuk bir saatin Yelkovanı gibi amansızca bir aşağı bir yukarı...