KADER ÇIKMAZI

33-BEKLEMEDİĞİM

Aşk bir kadına bu kadar mı yakışırdı?

Evet. Kesinlikle düşünü kurduğum kadın buydu. Yatağımın sol yanını ısıtacak, yanımda sessizce uyuyacak kadın bu kadındı. Bir kez daha onun hayatıma yakışan olduğunu anlamıştım.

Tüm masumluğu ile yanımda uyuyan küçük meleğim yorgun düşmüştü anlaşılan. Gece bana sundukları çok özeldi. Bir kadının ilki olmak bir kadının ilkim olması harika bir duyguydu. Ona zevk vermenin ve aldığı zevkten haz duymanın tarifini yapamıyordum. Defalarca başkaları ile birlikte olmuştum ancak ilk kez bir kadının teninde kaybolmuştum ve yolumu bulmak istemiyordum. Gece iki kere daha uykudan uyanıp sevişmiştik. Aşkın bedenlerimizi de ele geçirmesine bağlıyordum bu durumu. Ki ilk kez defalarca beraber olmuştum bir kadınla ve bu durum beni hiç sıkmamış aynı zamanda yormamıştı da.

Gözlerimi yüzünün masum güzelliğine diktim. Göz bebekleri göz kapakları altında geziniyor yüzü arada üzgün bir şekilde kasılıyordu. Sanırım kötü bir rüya görüyordu. Onu uyandırmak istedim ama korkar diye çekindim. Düşüncem zihnimi arşınlarken, zümrüt yeşili gözler korkuyla açıldı ve anında göz yaşlarına boğuldu. Sıkıca boynuma sarıldı.
"Çok korktum" dedi. Başını sevgiyle okşadım.
"Korkacak bir şey yok canım. Ben yanındayım ve her zaman yanında olacağım."
"Yüzünü görmediğim kumral bir kızın elinden tutuyordun. Bana el salladın ve sonra yanındaki kızın kahkahalarını duydum. Kulaklarımı çınlatacak derecedeydi. Seni kaybediyordum Çağrı. Çok korktum."
Göz yaşlarına engel olamayan Bade bana daha sıkı sarıldı. Göz yaşlarını ellerimle silerek göz kapaklarına tüy hafifliğinde birer öpücük bıraktım.
"Korkma canım seni hiç bırakmayacağım. Haydi sen duşa gir de ben de kahvaltı hazırlayayayım."
"Peki" dedi masum bir kız çocuğu gibi söz dinleyerek. O adımlarını banyoyaya yöneltirken, ben de mutfağa geçtim.
Güzel bir kahvaltı hazırladım ikimiz için, birlikteliğimizin güzel sabahı için.
Bade'nin duştan çıktığı taze yasemin kokularının etrafa yayılmasından anlaşılıyordu.
"Kahvaltı hazır hayatım."
"Geliyorum hemen" dedi. Sesinin renginden moralinin biraz olsun yerine geldiği anlaşılıyordu. Aslında Bade'ye belli etmemeye çalışsam da Gizem'in hayatımızı küçükte olsa karıştırdığını farkettim. O mektubu yazarak ne bekliyor olabilirdi ki? Kolllarına atlayıp hemen ona geri döneceğimi falan mı? Bu kız aklını yitirmiş olmalıydı. Anlamadığımı sanıyor fakat bu intihar meselesi de tamamen bir düzmeceydi. Aklınca ona acıyacağımı düşünmüştü. Hal bu ki onun ne kadar da zayıf olduğundan başka bir şey düşünmemiştim ve elimde olmadan onu Bade ile karşılaştırıp kadınımın ne kadar da güçlü karakterli olduğunu anlamıştım.

Düşüncelerimden uyanmamı sağlayan Bade'nin enseme değen sıcak nefesiydi. Burnuma dolan yasemin kokularını içime çektim. Dudaklarının boynuma dokunuşu vücudumun titremesine sebep oldu. Kafamı çevirip dudaklarını dudaklarıma hapsettim. Sanki daha sabaha karşı arzuyla sevişmemişiz gibi bu dudaklara aç olduğumu hissettim.
"Haydi otur hayatım. Yoksa kahvaltıdan vazgeçip seni tekrar yatağa atacağım."
Kıkırdayarak karşımdaki sandalyeye oturdu. Başında hala sarılı ıslak havlu duruyordu. Askılı bir atlet ve seksi şortuyla nefes kesiciydi.
Bade artık vücudundaki yaraları saklamıyor ve onlardan rahatsızlık duymuyordu. Bu duruma fazlası ile mutlu oluyordum. Kendine özgüveni artmıştı. Tedavisi için en kısa zamanda en iyi doktorlardan randevu alıp bir çaresine bakmak gerekiyordu. Bu hayatta onu mutlu etmekten başka işim olmazdı artık. O benim hayatıma adanan en müthiş varlıktı. Şanslıydım ki onunla karşılaştım. Yoksa hayatımı hep bir adım geride hissedecektim.

Neşeli geçen kahvaltımız sonrasında ben eve dönerken Bade evde kalıp dinlenmeyi tercih etmişti. Ona her an biraz daha alışıyor ve onsuz yaşamak zor geliyordu. Her anım onunla dolup taşsın istiyordum. Hayatımdaki tüm eksikleri doldursun, hayatıma yoldaş olsun istiyordum ve bununda tek bir yolu var o da hayatlarımızı birleştirmek. Yürüyerek mahallemin yolunu tuttuğumda beynimin içinde gezen düşünceler bunlardı. Mahallemi özlemiştim. Sıcacık şirin mahallem; Bade de bu muhiti severse burada yaşamaktan zevk duyacağım. Evime doğru yol alırken bakkal ve manava selam verdim. Ayak üstü muhabbet ettik havadan sudan.  Dairemin önüne gelince anahtarları cebimden çıkartarak kilide yerleştirdim. Normalde kilitli bıraktığım kapı ilk seferde açılınca şaşırdım.  İki gündür evde olmadığım için evin havasız olması gerekiyordu. Fakat etrafa hoş bir koku yayılıyordu. Dikkatli adımlarla ve ses çıkarmamaya çalışarak içeriye doğru yürüdüm. Cam kenarında ki kanepede beyaz saçlı bir kadın oturuyordu. Hala çok güzeldi hayatımın ilk aşkı.

İlk aşkım.

Annem...

Huzurumun kıyısı...