AŞKIN SESİ VAVEYLA

Aldatılmışlık

Sabah çalan telefonun sesine uyandı Mehmet. Arayanın yine Selo olduğunu görünce cevapladı. Hızlıca bir duş alıp otelden çıktı. Arkadaşının gönderdiği adrese doğru yola koyuldu. Arabayı durdurduğunda bu ormanda ne işleri olduğunu merak etti. Biraz yürüyüp Zeynep'leri görünce bir ağacın arkasına gizlendi. Dünden sonra daha temkinliydi artık.

Yere bir örtü sermiş oturup bir şeyler yiyorlardı. Pedro kafasını kaldırıp Mehmet'in olduğu yere bakınca iyice sindi ağacın arkasına. İşte şimdi yakalandım dedi kendi kendine. Ama Pedro parmağıyla koşan bir kediyi gülerek gösterince kendisine değil kediye baktığını anladı. Ardından iki eliyle Zeynep'in kafasını tuttu ve yanağını öptü. Yanlarında bulunan ağaca bir salıncak kurdu, Zeynep salıncağa bindi adam da onu sallamaya başladı.

Onları böyle görmek Mehmet'in sinir kat sayılarını gitgide arttırıyordu. Kendine hakim olması gittikçe zorlaştı. Dün gece çok içtiği için başı delirtircesine ağrıyordu. Sessizce küfür etti kendisine. Şeytan diyordu çık ağacın arkasından, adamı öldür, cesedini göm, Zeynep'i de al çek git. Yapamıyordu ne yazık ki...

Gitarı çantasından çıkartıp çalmaya başladı Pedro, Zeynep de ona eşlik ediyordu. Yunanca şarkı bile söylemişlerdi demek ki öğretmişti kıza. Zeynep arada elleriyle kurabiyeden yediriyordu adama.

"Yeter aşkım artık gitar çalmaktan yoruldum"

"Tamam sevgilim bak ben Yunanca şarkı söyledim sende Türkçe konuş."

"Çok zor konuşamıyorum."

"Günlerdir öğrenemedin gitti Pedro hadi ama bir cümle kur."

"Seni seviyorim. Benımle evlanirsin?"

Kurduğu bu cümleyle Zeynep mutlulukla "Ne!" diye çığlık attı. Mehmet olduğu yerde ayağa kalktı. Pedro İngilizce devam etti "Seni seviyorum Zeynep. Benimle evlenir misin?" Ağacın arkasından çıkan Mehmet olduğu yerde durdu çünkü Zeynep'in vereceği cevabı o da çok merak ediyordu. Kız sevinçle bağırdı "Evet!" ve sarıldı Pedro'ya.

İşte o an Mehmet bütün sinirini, öfkesini serbest bırakmış hızla Pedro'ya doğru koşuyordu. Zeynep'e sarılan adamı omzundan tutup ondan ayırdı ve suratına yumruğunu geçirdi. Bir yumruk daha atıyordu ki Zeynep Pedro'nun önünde siper oldu. Zeynep'e zarar vermek istemiyordu hala oysa ki kız biraz önce hayatını almıştı Pedro'ya evet diyerek. "Sen çekil aramızdan!" diye bağırdı. Zeynep de öfkeli gözlerini gözlerinden ayırmadan bağırdı "Dokunamazsın ona. Sen kimsin de benim sevdiğim birine zarar veriyorsun?" Bu cümleyle unuttu Pedro'yu hırsla Zeynep'in kolunu tuttu.

"Düne kadar bendim sevdiğin adam. Çorap değiştirir gibi sevgili mi değiştiriyorsun sen? Hem de benden ayrılmadan. Sen ne pişkin, ne yalancıymışsın be! Beni aldattın Zeynep. Her şeyi beklerdim de bunu beklemezdim senden. Sandığım kadar karakterli bir insan değilmişsin..." Susma sebebi yüzüne inen tokat oldu, Zeynep arka arkaya tokat atıyordu. Ellerini tuttu Zeynep'in durması için ama kız kurtuldu ellerinden.

"Sakın dokunma bana. Karşıma geçip ahlak dersi verene bak. Sen değil misin beni ve Alev'i aldatan. Evli olduğun halde bana ilanı aşk edip gözümün içine baka baka kandırdın beni. Öğrenemeyeceğimi zannettin değil mi ama maymun gözünü açtı Mehmet Yılmaz. Sende senin ailen olacak o insanlarda elbirliğiyle aldattınız beni. Hepinizden nefret ediyorum. Karaktersiz, haysiyetsiz, yalancı adamın tekisin. Seni sevdiğim güne lanet olsun. Sen benim için yoksun anladın mı? Bundan sonra sakın ama sakın karşıma çıkma, istediğim adamla evlenirim buna karışamazsın. Şimdi defol git bu ülkeden kendi pisliğine dön. Yoksa sonuçları senin için tahmin ettiğinden kötü olur."