Ne garipti herşey.Oysa ki yıllar önce burdaydım.Aynı yerde,aynı kişilerle farklı bir amaçta.Yine kilisenin önünde bu beyaz laleler vardı.Aynı O'nun gelinliği gibi.Gelinler neden beyaz giyer ? Neyi temsil eder beyaz ? Bugün çoğu insanın üzerinde siyah görüyorum.Şişmiş göz altları.Bazıları saklamaya çalışıyor fakat bazıları saklayamayacak kadar bitkinler.Bakıyorum ama net göremiyorum çünkü gözlerimin önüne biriken bir kaç damla bu siyah giyinimli hüzüne sarınmış bitkin insanları görmemi engelliyordu.
O bulanıklığın ortasında gözüme çarpan bir kadının göğsünde duran bir resim oldu.Ayakta durmaya gücüm yetmiyordu artı.Sessizliğin içinde siyah ve beyazın birbirine karışmasını izledim.O beyaz lalelerin estiği yöne doğru giden siyah bir araba.Göğsünde,şimdi beyazlar içinde olan o güzel kadının resmi olan bir bayanın siyah saçları arasındaki bir iki beyaz tel.Sessizlik diyorum ama arkamdaki kalabalığın ağlayışlarını her bir tonuna kadar duyuyorum.Ve tüm o çığlığın sahibi sessizliğin ardından tüm siyahların siyahı bana,evrende ki en narin şeyin dokunuşuyla gözlerimi kırpmak zorunda kaldım ki bu yanağıma süzülen iki damlaya sebep oldu.Omzumda ki dokunuş narin beyaz kelebeğe aitti.Neden ben ? Bu kadar güzelken bana gelmenin amacı nedir.Üzgünüm güzel şey hüznümle seni kirletmek istemem.
Siyah ve Beyazın aşkı böyleydi.Beyaz'ın mesafeleri o kadar uzak olmasına rağmen son dokunuşuyla ürpertti aşkı Siyah'ı.Siyah çok seviyordu Beyaz'ı.Hiç bir zaman onu çok sevmekten kırmak istemedi kanatlarını..
