5

4K 265 18
                                    

Gressingham

Dışarıdan gelen kuş sesleriyle gözlerini açtı. Yerinden kalkmadan başını pencereye doğru çevirdiğinde havanın henüz aydınlanmadığını gördü. Uyanmak için çok erken bir saat olsa da kalkmalıydı. Gözlerini kapatarak bir iki dakika daha sakince yattı. Evin içinden tek bir ses duyulmuyordu, evin sessiz olduğu nadir zamanlardandı. Doğrularak üzerinde ki örtüyü bir kenara çekti ve ayaklarını yataktan aşağı sarkıttı. Parmakları soğuk zemine değdiğinde bir ürperti bütün vücudunu sardı. Odasında şömine vardı fakat onu uzun zamandır kullanmamıştı, yasaktı. Sabahları buz gibi oda da uyanıp giyinmeye alışmıştı artık Evanlyn.

Yatağındankalkarak hızlıca dolabına gitti. Eskimiş dolabının içinde ki gri renklielbiselerinden en kapalı olanı askıdan çekip aldı. Geceliğini çıkartarakelbisesini üzerine geçirdi. Uzun süre giymekten eskiyen ve delinen çoraplarınıayağına geçirip ayakkabılarını da giydiğinde hazır olacaktı. Koyu renkhırkasını da giydiğinde hazırdı. Giyinmesi bittiğinde dolabının yanında duranküçük masaya yöneldi. Üzerine, akşamdan koyduğu çanak içinde ki temiz su ileyüzünü yıkadı. Soğuk su yüzüne çarptıkça uyku mahmurluğundan kurtuluyordu.Duvarda asılı olan küçük aynadan yardım alarak saçlarını topladı. Saçlarıkalçalarının yanlarına geliyordu neredeyse. Bu kendinde sevdiği tek şeydi. Oyüzden her sabah dikkatle topluyordu saçlarını.

Kâsenin yanında duran eskiden beyaz olan ama artık rengi kaybolan bonenin altına topladığı saçlarını sakladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kâsenin yanında duran eskiden beyaz olan ama artık rengi kaybolan bonenin altına topladığı saçlarını sakladı. Herkesin kendini bir koruma şekli vardı ve genç kız da kendini böyle koruyordu. Evinin, eskiden olduğu gibi korunaklı ve güvenli olmadığının farkındaydı. Bunlar yaşayabilmesi için sadece küçük şeylerdi.

Hazırlanması bittiğinde kapıya yaklaşarak topuzun altına sıkıştırdığı sandalyeyi geri çekti. Kapı ve duvara çakılmış çivilerin arasında ki zinciri çıkartarak kapıyı açtı ve odadan dışarıya çıktı. Bunu yapabilmek neredeyse bütün bir gününü almıştı ama buna değmişti. Bu evde ki tek güvenli yer odasıydı artık onun için. Her sabah güvenli alanından dışarıya çıkmak genç kız için en korkunç kâbuslarından bile kötüydü.

Kimseyi uyandırmadan dikkatli adımlarla merdivenlerden alt kata indi. Merdivenin tam karşısında kalan kapıya doğru hızlı adımlarla ilerledi. Mutfağa girdiğinde nedense içinde bir rahatlama daha oluyordu genç kızın her defasında. Kimse uyanmadan kahvaltıyı hazırlayıp evden uzaklaşmalıydı. Hızlıca ocağı yaktı ve üzerine içinde su bulunan demliği koydu. Mutfağın ortasına konulmuş olan masada ekmekler, tabaklar ve diğer her şey düzenli şekilde onu bekliyordu. Her akşam odasına çıkmadan önce elinden geldiğince mutfağı ertesi gün için düzgün şekilde bırakmaya çalışırdı. Bu düzen sabahları işini kolaylaştırıyordu.

Masanın üzerinden tabakları alarak önceden güzel döşeli ama şu anda kırık dökük eşyaların olduğu salona götürdü. Mümkün olduğunca hızlı ve sessiz olmaya çalışıyordu. Kahvaltı masası hazırlandığında salondaki şömineyi yaktı. Mutfakta ocağın üzerinde ki demliği de alarak salona şöminenin üzerine getirip yerleştirdi. İşi bitmişti. Eksik bir şeyin olup olmadığını son kez kontrol ettikten sonra artık aydınlanmış olan havaya sevinerek dışarı çıktı. Bahçeyi dolaşarak arka tarafa geçtiğinde ilk önce orta yerde duran kuyuya ilerledi. Kuyunun başına geldiğinde yerde duran metal kovayı kaldırarak hafif esen rüzgârda yavaşça sallanan ipe bağladı ve kuyunun içine saldı. Suya çarpan kovanın sesi kulaklarına ulaştığında yüzüne bir gülümseme yerleşti genç kızın. En azından içmeye suları vardı. Kova dolduğunda yukarı çekerek ipi çözdü. Ahırda duran iki at içindi bu su. Su dolu kovayı ahıra götürene kadar üstü başı ıslanmıştı ama bu önemli değildi, nasıl olsa kururdu.

Yalancı AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin