Ölmek için güzel bir gün...
Hatırlar mısın Ceyda,küçükken bana ''Korkaklar ile işim olmaz'' derdin.Ben cesurum Ceyda. Çünkü ben ölümü bir kere tadacağım. Acı bir şekilde ölmek istiyorum. Ölürken senin sevgin bastıracak bu acıyı.
Kendini suçlama,uzun süredir düşünüyordum. Tanrını yarattığı bir dünya yerine,sonsuzlukta yaşamak istiyorum.
Yaralandım Ceyda,sessizce yaşıyorum. Yaşıyorum,ama sessizce kan ağlıyorum. Gülmeyi unuttum bu gece. Önümde sadece bir lamba var. Gözlerimin kararmasını bekliyorum.
Kokun tekrardan burnuma geliyor. Tenin,ve saçların.
Seni sevdiğimi bilmelisin. Eğer ben sana bir çiçek verseydim,ve o çiçeği kabul etseydin,ben her gün o çiçeği senin yerine sulardım. Bunun yerine,sen büyüyen bir çiçek aldın. Çiçeği sulamadın Ceyda. Fakat yine kendini suçlama.
Zihin,karmaşık bir şeydi her zaman benim için. Her şeyi unutur zihin. Yaşını,tipini,saç şeklini. Bunları unutur. Unutmadığı tek şey,koku. Belki sarılsaydım,en azından ölmeden önce bir kez daha çekebilseydim kokunu,beni hatırlardın. Sonrasında,şövalyen olurdum.
Yine saçmaladım. Biz aynıydık,ama ayrı insanlardık. Birleşmesi mümkün olmayan insanlardık. Güneş ile Ay gibi. Yin ile Yang gibi. Fakat,Ay,hiç bir zaman Güneş onu sevmiyor diye küsmedi. Güneşin,Güneş olarak kalması için sürekli doğdu bu yuvarlak kubbenin üstünde.
Ve odamı yine bir Ay aydınlatıyor. Önümde bir lamba. Gözüm kararıyor. 2 dakika sonra bedenim ruh olacak,sana olan sevgim de onunla beraber evrene yayılacak. Kalbimde ki tohum,başka bir insanın kalbine yerleşecek. O zaman,sen o tohumu sulayacaksın.
Ve ben seni yukardan izleyeceğim.
Görüşürüz Ceyda.
Anıl.