Annem olacak kadının en son olarak "Esin hemen buraya gel" dediğini duydum ve odamın kapısını kapatıp kilitledim. Hemen kulaklığımı alıp müzik kütüphanemdeki şarkıları baştan sona teker teker dinledim hiç sıkılmadan. Müzikler bitti, kitaplığıma doğru bir kaç adım atmıştım ki kapıya tıklandığını duydum 1-2 saniye sonra "Esin müsait misin, konuşmamız gerek" laflarını duydum. Gelen kişi babamdı. Kapıya doğru hızlı adımlar attım. Kapıyı açıp "Efendim baba" dedim "İçeri girebilir miyim" diye sordu. Elimle girebileceğini gösterdim. Yatağıma oturdu. Bana da karşısında duran sandalyeyi gösterdi. Babamın karşısına geçtim. "Seni dinliyorum" dedim. "Bak kızım" dedi -bu klasik ama ciddi bir konuşma olacağı anlamına geliyordu- "bugün gene annenle kavga etmişiniz" dedi hemen araya girip "O benim annem değil baba, benim gerçek annem beni doğururken öldü ve sen ben daha bebekken o kadınla evlendin yeter artık o kadın bana gerçek annem muamelesi yapmasın" babam üstüme doğru yürüyüp "Esin kendine gel" diye bağırmasıyla birden bire irkildim. "O kadın diye bahsettiğin kişi bu yaşa kadar sana baktı Gökçeye özür borçlusun, hem sen ona anne diyosun" dedi babam. "İsteyerek demiyorum siz zorla dedirttiniz çocukluğumdan beri öyle alıştırdınız. Ayrıca o kadın bakmadı bana, o büyütmedi baba" derken sesim birden yükseliyordu ilk defa babamla böyle konuşuyordum devam ettim "Beni dadı diye bildiğim Necla teyze büyüttü" diye resmen bağırıyordum babama. Babam elini kaldırdı. Gözlerimi kapattığım sırada odamın kapısı hızla açıldı gelen dadımdı. Hemen babamın önüne geçip "Gökhan bey yapmayın konuşur o öyle annesini özlemiştir" dediği sırada ben hıçkırıklara boğulmuştum. O arada dadım hala babamı ikna etmeyi çalışıyordu ama ben duyamıyordum artık. Dadım babamı odadan çıkarır çıkarmaz kapıyı kapatıp kilitledi. Hızlı adımlarla benim yanıma geldi sarıldı ben daha çok ağlamaya başladım dadımın "Yarın annenin mezarını ziyarete gideriz gene" dediği sırada birden bire ağlamam kesildi. Kafamı kaldırıp dadıma "Cidden mi dadı gider miyiz" dedim hafifçe gülerek. Annemin mezarına gidemiyordum ayda 1 gidebilirsem gidiyordum yoksa özlemimle kalıyordum çünkü babam gitmemi istemiyordu. Psikolojimin bozulacağını düşünüyodu. Aman be onu takan kim? Ben annemin yanına tam 5 haftadır gitmiyordum. Çok özlemiştim onu. Eğer o burda olsaydı babam bana vurmaya yeltenmeyecekti. Aslında bir kere daha böyle olmuştu. Gene o kadın yüzünden böyle olmuştu ben diyorum işte eğer o kadın olmasaydı böyle olmayacaktı. Anneanneme bunları anlattıkça o da ağlıyordu ona da anlatmak istemiyordum. Onun ağladığını görünce bende ağlıyordum hemde çok daha fazla. Dadımın birden bana dönüp "İyi misin Esin, iyi misin yavrum" demesiyle kendime geldim "İyiyim dadı" deyip gene hafifçe güldüm. "Neyse hadi şimdi uyu sabahta erkenden gideriz" deyince hemen dişlerimi fırçalayıp yatağa girdim. 17 yaşıma gelmiştim. Bu yaşlarda annemi daha çok arıyordum. Dadım odaya girdi üstümü örtüp "Allah rahatlık versin evladım" deyip ışığı ve odamın kapısını kapatıp odadan çıktı. İçerden Gökçenin ve babamın kahkahalarını duydum birden bire gene hıçkırıklara boğulmuştum. Kulaklarımı kapatıp Allaha lütfen hemen uyuyayım diye dua ettim. Sonra içerden seslerin kesildiğini farkettim. Derin bir sessizlik vardı evde. Odam karanlıktı. Kendimi artık uykuya bırakmanın vakti gelmişti. Sessizliği fırsat bilip hemen gözlerimi kapattım. Ta ki Gökçenin "Yaa Gökhan" diyip kahkahaları yeniden duyana kadar. Bunlara tahammülüm kalmamıştı. Artık ölmek istiyordum. Sadece ölmek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY HAYAT
Teen FictionEsin : Ana karakter Gökhan : Baba Gökçe : Üvey Anne Hatice : Öz Anne Necla : Dadı Zerrin : Anneanne Mustafa : Dede Sude : Yakın Arkadaş