25.06.2010 / Los Angeles - Nokia Theatre
Robert bordo bir takım elbise, beyaz gömlek ve koyu gri kravatla oldukça göz alıcıydı. Evet tam olarak kelime karşılığı 'göz alıcı' olmasa da belki biraz 'seksi' ya da 'çekici' olabilirdi. Bense üzerimdeki beyaz ve tek kollu kısa elbiseyle onun yanında beyaz tavşanlara benziyordum. Her neyse.
Nikki oldukça çekiciydi. Benden daha çekiciydi açıkçası. Ve bu çekicilik konusunda dışarı çıkarsak eğer, Alacakaranlık'ın bitmesine iki film kalmıştı. Bu çok üzücüydü çünkü ben Bella'yı çok sevmiştim. O benden bir parçaydı ve tam olarak 'ben'di. Ben öyle bir durumla karşılaşsam ne tepkiler vereceksem O aynısını veriyordu. Tabii Robert karşıma çıkıp "ben vampirim" demeyecek. Yoksa der mi?
Elini belimin arkasına yerleştiren Robert'a uyarak kameralara gülümsedim. Bir süre sonra yanımıza siyah takım elbise içindeki Taylor geldi. İkisinin ortasında duraran kameralara poz verirken aklıma kurcalayan bir çok şey vardı. Robert'ın garip davranışları gibi mesela. Ne zaman bir filmin sonuna gelsek aramıza biraz da olsa açılırdı. O arkadaşlarıyla takılırdı, ben arkadaşlarımla takılırdım. Ama ne zaman tekrar film çekmeye başlasak inanılmaz bir yakınlık içinde bulurduk kendimizi. Ve şimdi ne olacaktı merak ediyordum.
Zaa meraba :D Buradaki ilk hikayem :D Evt Krisbian, Robsten ve Twihard'ım. :DD:D:
Multimedia'da Gala'dan bir fotoğraf var :D
Ve yine Multi'de Eclipse'in Soundrtrack'ini görblrsnz.
