5

353 37 5
                                    

Sabah uyandığımda yoktu. Akşam beni balkonda terketmiş ardından da aşağı inmişti. Nereye gittiğini bilmiyordum. Tüm odaları aradım sabah. Ne bir not bırakmıştı ne bir veda.

Daha önce de söylemiştim ya, beni terkedip gitmesindense ölmeyi yeğlerdim. Ancak şimdi gitmişti. Belki Jimin'in yanında kalıyordu. Arayıp soramazdım da.

En sonunda ev keşfimden vazgeçip odama gelmiştim. Pes edemezdim hemen. Ağlayamazdım şimdi. Yatağıma oturunca yatağımın içeri göçmesi ile arkaya uzattım bedenimi. Ben sana ne yapmıştım Yoongi? Neden gittin?

Sabahın uykusu ile kuru yanaklarıma bir kanal çizildi. Yakama inen tuzlu su ile ürperdim. Yoongi neden kaçıp gitmiştin benden? Aciz bedenim taşıyamazdı bu yükü, nitekim taşıyamadı da. Peki onu geçtim Yoongi, neden sevmedin beni? Çok mu çirkinim sana göre, kalbim mi kötü? 

Kalbim kötü ya benim. Senin gibi birini sevdim. Onu bırakma şansım olsaydı emin ol bu acının yanından bile geçemezdim. Şiddetlenen nefeslerim bedenimin titremesine neden oldu. Ellerimden yardım alarak yavaşça oturdum yatağa. Kollarım titriyor her an beni bırakacakmış gibi isyan ediyorlardı.

O an burnuma bir koku doldu. 

B-bu ölüm kokusu mu Yoongi?

Hayır, hayır ağzımdan çıkan, pes etmek istercesine titreyen nefesim bu. Bir şey yemem gerektiğini alarm veriyor. Söylesene Yoongi nasıl geçer boğazımdan bir lokma?

Yataktan sonunda kalkabildiğim zaman yerde çalan telefonumun ekranına baktım. Buğulanmış görüyordum her yeri, yaşlarımdan olsa gerek. Ancak ekranda çıkan yüz sebebinden anlayabildim arayanı.

Yavaşça eğildim yere. Kavrayabildiğim telefonu titrekçe götürdüm kulağıma. Açtığım vakit benimkinin aksine heyecanlı bir ses işittim.

"Taehyung, geliyorsun değil mi okula? Bugün maçım var."hyungumun sesi kulağımı doldururken gözlerimi yumdum. Akmak için izin isteyen yaşlar tekrar akmıştı. O sırada cevap vermek için kuruyan dudaklarımı beceriksizce yaladım.

"Hyung..." o günkü gibi olmuştu yine. Kalın sesimden eser kalmamış kullandığım kelime bir fısıltı halinde çıkmıştı.

"Tae? İyi misin?"bu sefer endişe sezdiren sesi çıkmıştı Namjoon hyungumun. Ne desem inanırdı şimdi? Ne desem yatışırdı şimdi?

"Hyung, o gitmiş."büyük bir güçlükle çıkan sesim sona doğru tekrar kısılmıştı. 

"Yoongi mi? Neden?"sorduğu soruya cevabım telefonu kapatmak olmuştu. Zaten güçlü hissetmiyordum. Ona açıklayamazdım da.

Telefonu arkama bir yere fırlattım. Gözlerim her yerde geziniyordu ve yapmaya çalışacağım şey için bir çıkış bulmaya çalışıyordu. Uzun süredir planladığım şeyin günü gelmişti demek. 

Hemen ilerimde olan masama oturdum ve önüme bir kağıt çektim.

Bunun için özür dilerim Yoongi.

!!!!!!!!

Evet şuan finali yazmaya gidiyorum. Belki atarım. Aslında yazdım ancak düzelteceğim.

Housemates 🌌 TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin