Adam her zamanki gibi sabah erkenden uyandı. Yanında uyuyan karısına baktı. Görücü usulü ile evlenmislerdi. Karısına hiçbir zaman âşık bir adam değildi ama onu sevip saygı duyuyordu. Karısını uyandırmadan yataktan kalktı odanın penceresinin önüne dikildi. Yeni doğan güneşin urfayı aydınlatışını izledi güneş tam doğduğunda kıyafetlerini alıp banyoya girdi. Kapı sesine uyanan kadın etrafını uyku sersemiyle bir taradı. Su seslerini duyunca kocasının banyoda olduğunu anladı.
Kalkıp üzerini değiştirdi tan o sırada kocası banyodan çıktı.
"Günaydın Güllü" kadın kocasına bakıp gülümsedi.
"Günaydın ömer" dedi kadın tekrar kocasına dönüp
"Elimi yüzümü yıkayım ineriz olur mu"
" olur bekliyorum seni " dedi adam. Karısı gelince aşağı kahvaltıya indiler.
Havin hemen atılıp
"Rojbaş abim ve yengem"
Karı koca aynı anda
"Günaydın" dediler.
Havin abisinin somurtan yuzume baktı. Zaten uzun zamandır hiç gülmüyordu ki sanki bütün gülen organlarını almışlardı.
"Ömer bugün çarşıyı bir gez oğlum esnafın sorunları filan var mı bir sor."
"Tamam baba simdi gider gezerim."
"Merhaba ben geldim" ömer karnı burnunda gelen kardeşine baktı
"Ay şiştim valla on adım atsam üç sene uyuyacağım"
"Nasılsın abla"
"Iyiyim Havin sen nasılsın"
Aynı der gibi omuz silkti.
"Hadi hepinize afiyet olsun ben gidiyorum" dedi ömer. Kızlar aynı anda
"Görüşürüz abi" Güllü ömerle beraber kalkıp kapıya gelince ömer'in ceketini giydirdi.
"Hayırlı işler ömer Allah'a emanet ol"
"Sende Güllü sende hadi görüşürüz"
Adam kapıdan çıkınca Güllü yüzünde ki gülümsemeyi sildi. 5 yıldır evli olmalarına rağmen Ömer ilk gün ki gibi soğuktu Allah var hiçbir zaman haksız yere kızmaz 5 yıldır çocukları olmamasına rağmen anne ve babasının kuma ısrarlarına rağmen o rest çekmişti.
💕💕💕Kardeşi yiğit ile çarşıda dolaşıyordu. Ömer Asaf tek tek butun esnafın derdini dinlemişti. Bir dükkanın önünde tahta taburelerde çay içiyorlardı. Gelen geçen genç yaşlı demeden dönüp bakıyordu. Bu iki genç kardeşe, yiğidin gözleri büyüdü ve
"Ohaa"
Ömer yigite baktı kocaman gözlerle arkasına bakıyordu. Yigit arkasını döndüğünde ne yapacağını bilemedi yıllardır görmediği kalbinin derinliklerine sakladığı kız karşısındaydı. Giydiği kıyafetlerle taktığı gözlükle uzun gür saçlarıyla butun herkesi kendine hayran bırakarak geliyordu.Onları görmemişti bile yillar ne kadar da güzelleştirmişti onu
"Abi o Azra abla değil mi kaç yıl oldu buraya gelmeyeli"
Istemsizce cevap vermişti ömer
"4"
"Efendim abi bir şey mi dedin "
"Yok hayır bir şey demedim"
Tam yanlarından geçerken yiğit seslenmişti ona
"Azra abla"
Hemen iki delikanlıya çevirmişti başını
"Yiğit?"
"Benim abla nasılsın dönmüşsün"
"Iyiyim yiğit sen nasılsın döndüm işte"
"Yaa abla sen baya guzel olmuşsun almanya yaramış sana"
"Demek öyle önceden güzel değildim yani"
"Olur mu abla" Azra onun bu sebek hallerine güldü küçükken de böyleydi zaten herkese kendini sevdirirdi.
Ömerden tarafa bakmamaya çalışıyordu. Bakarsa dayanamaz olduğu yerde ağladı çıkarırdı bütün ağlamadığı yılların acısını
"Neyse görüşürüz yiğit halletmem gereken işler var"
Yine yanmıştı canı işte hala seviyordu onu hala gorunce heycanlaniyordu. Değişmişti yüzü saçlarını kısaltmıştı birkere o sevmeye oksamaya doymadığı saçlarını ama yine de yakışmıştı.
Biraz alışveriş yaptıktan sonra kendine bir klinik aradı ama içine hiçbiri sinmemişti zaten istediği gibi bir yerde yoktu. Yatağa kendini bıraktığında hala bugün olanları düşünerek uykuya daldı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA
Genel KurguBen Azra Hazer hayallerimde ki gibi bir jinekoloji uzmanıyım. Ama mutlumuyum koskoca bir hayır 10 yıl önce ayrıldım ve 4 yıldır ayak basmadığım Urfadan. Törenin kol gezdiği kadınların ezildiği ölüm kokan Fırat'ın olduğu Urfadan. Ve şimdi gül kokul...