Yoongi, nazikçe gülümseyip elini uzatan çocuğa şaşkın bakışlarla baktı. Teşekkür etmek yerine aklına ilk geleni söyledi:
"Adımı nereden biliyorsun?"
Jimin gülerek cevap verdi, "Hyunsoo hyung söyledi ya düello öncesi."
"Ah, evet doğru," dedi mahçup bir gülümsemeyle Yoongi, "teşekkür ederim."
İkilinin konuşmasına çevredeki kalabalık pek müsade etmedi. Birçok kişi gelip Yoongi'yi başarısından dolayı tebrik etti. Hoseok ve Jungkook ise onu tanıdıkları için daha samimi davranıyorlardı. Bu ilgiye alışık olmasa da oldukça hoşuna gitti övülmek. Kutlama için odasına gitmeden önce dönüp o çocuğa bakında salonda. Göremedi. En azından adını öğrenmişti artık, Jimin.
Yoongi, arkadaşlarıyla odasına geldi. Zulasındaki sojuyu* üç kadehle birlikte alıp yatağa oturdu. Hepsini teker teker doldurdu. Birini Hoseok'a diğerini Jungkook'a uzattı.
"Hadi bakalım, şerefe!"
"Bu geceki harika performansının şerefine!" diye ekledi Jungkook.
"Evet, gerçekten harikaydın," diye devam etti Hoseok.
Yoongi gülümsedi. Birlikte bir süre içip sohbet ettiler. Ardından Jungkook odasına çekildi. Kalanlar yataklarına geçti.
"Yarın rap yapanlar için bir ders olacakmış." dedi Hoseok soru sorarmış gibi.
"Rap'in dersi mi olur? İçinden geldiği gibi söylersin." dedi Yoongi hızlı bir şekilde.
"O konuda haklısın. Neyse uyuyalım, yarınki ders geç kalmak istemem. İyi geceler."
"İyi geceler."
Yoongi uyumadan önce bir süre günün değerlendirmesini yaptı. Jungkook adında bir arkadaş daha edinmişti. Hiç beklemediği bir yarışmanın içinde kendini bulmuş, onda da galip gelmişti. Hiç tanımadığı insanlar adını öğrenip onu tebrik etmişti. Belki yurt içinde popüler isimlerden biri olacaktı bir süre. En ilginç olanı ise birkaç kere denk geldiği halde hiç tanımadığı çocuk ona karşı bir adım atmıştı. Adını söyleyip onu tebrik etmişti. Jimin, güzel bir isimdi. Ona karşı derin duyguları vardı. Çok iyi arkadaş olacağız dedi içinden. Belli ki derin bir dostluk oluşacaktı aralarında.
Sabah rutin işlerden sonra rap dersinin olduğu sınıfa gitti Hoseok ile birlikte. Öndeki sandalyelere oturdular. Sınıfta yendiği çocuk, Choi de vardı. Arka sıralarda oturmuş Yoongi'ye nefretle bakıyordu. Bunun yanı sıra tanımadığı iki kişi onu tebrik etmişti. İyi şeyleri göz önüne almak daha iyidir diye geçirdi içinden. O sırada düşünceleri yanındaki boş sandalyeye oturan biri tarafından kesildi.
"Merhaba, geçen akşamki performansına bayıldım. İyi iş çıkardın. Bu ilk rap performansın olamaz." dedi biri.
"Daha önce birkaç kere insan önünde rap yapmıştım," dedi Yoongi karşısındakini süzerek. Bir yerden tanıdık geliyordu ama çıkaramadı.
"Tahmin etmiştim," dedi gülerek, "ben Namjoon ve sen de Yoongi'sin. Geçen akşamdan sonra adını öğrenmeyen kalmadı."
"Memnun oldum," dedi Yoongi. "Peki ya sen? Daha önce sahnede rap yaptın mı?"
"Evet, yer altı sahnelerinde çıkardım. Buraya geldikten sonra o günlerime veda ettim."
"Sen Rap Monster mısın?" diye sordu.
"Evet, yer altı sahnelerinde bulundun mu hiç?"
"Bir aralar takılırdım. Seni bir süre önce görmüştüm. Performansın inanılmazdı."
"Teşekkür ederim, bir ara kapışalım istersen," dedi gülerek.
"Tabii, seve seve," diye karşılık verdi.
O sırada eğitmen girdi içeri. Tanışma bazlı bir gün oldu daha çok. Bunun yanı sıra rap ile ilgili bazı sohbetler döndü. Beğendikleri isimleri söyledikten sonra ders sonlandı.
"Yemeğe çıkıyoruz biz, gelmek ister misin?" diye sordu Hoseok.
"Olur," dedi Namjoon, "zaten yalnız yemeyi hiç sevmem.
Yoongi, bu ikiliyle birlikte yemek salonuna çıktı. Yemeklerini aldıktan sonra masaya oturdular.
"Burada arkadaşların var mı hiç?" diye sordu Yoongi.
"Son aylarda tanıştığım bir çocuk var, o da burada. Ve onun bir arkadaşı var..." Konuşmasını yarıda bıraktı. Ellerinde yemek tepsisiyle onlara doğru gelen ikiliye seslendi. "İşte oradalar, Teahyung buraya gelin!"
Yoongi dönüp baktı. Taehyung ve onun arkadaşıydı gelen. Bu oydu, Jimin. Bu kadar yol kesişmesi tesadüf olamaz diye düşündü. Kader onları sürekli bir araya getiriyordu.
------------------------------------------------------------------------
Soju: Kore'de sık tüketilen bir içki türüdür.
Kader onları sürekli bir araya getiriyor. :) Okuduysanız görüşlerinizi bildirmeniz beni mutlu eder. Bu arada hikayenin temposu nasıl? Çok yavaş değildir umarım. Gelecek bölümde görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge
FanfictionHayatı boyunca bir gölge gibi yaşayan, ruhu yaralarla dolu yorgun bir çocuğun hayatla, kalbiyle ve kendiyle olan mücadelesine şahit olun. Ekleme: Hikayenin ilk birkaç bölümünün yavaş ilerlediğine dair birkaç görüş aldım. Sonrasında daha çok tempo k...