KAR İLE GELEN MİSAFİR

31 6 0
                                    

2017 yılının Aralık ayıydı. Kışın bütün özellikleri soğuğu, ayazı kendini gösteriyordu. Fakat bir türlü kar yağmıyordu. Her akşam yatarken sabah gözlerimi bir beyaza açacağımı hayal ederek uykuya dalıyorum, fakat sabah uyandığımda yine hüsran, yine hüsran...
Bu sabah okula gitmek için annemin sesi yerine, kardeşimin sesiyle uyandım:
-Abi kalk, abi.
Biraz mızmızlanmadan sonra ancak kalkabildim. Kardeşim kömür gibi gözleriyle bana bakıyordu. Benim de gözlerim toprak kahvesiydi. Sonra dışarı baktım. Bir de ne göreyim. Her yer bembeyaz olmuştu. Ve hala da yağıyordu. Sessiz ve narin... Hemen gidip yüzümü yıkadım. Kahvaltımı yapıp dişlerimi fırçaladıktan sonra üstümü sıkıca giyindim. Eldivenleri elime, botları ayağıma geçirip dışarıya çıktım. Hiç ayak izi olmayan bembeyaz karın üstüne bastığnetleşiyordu. anlatamam. Okula gidene kadar kar topu oynadık. Ama sonra içerden bir ses duyduk.
-Buse, Onur hadi eve daha okula gideceksiniz.
Biz üzülerek eve girdik. İkimizinde upuzun kahverengi saçları kar içinde kalmıştı. Okuldan eve gelince ailecek kardan adam bile yaptık. Ve kar artık hergün yağıyordu. Bazen durmak bilmiyordu. Soğuk ise kendini iyice hissettirmeye başlamıştı. Ayaklarımız gömüle gömüle okula gidip gelmeye başlamıştık artık. Bu zor gidiş bile bize keyif veriyordu. Çünkü karı çok beklemiştik.

Günlerden birgün yine okuldan çıktık kardeşimle. Soğuğa aldırmadan kartopu oynayarak eve gidiyorduk. Keyifli çığlıklarımızın arasından derinlerden bir ses duyar gibi olduk. Kardeşimle birbirimize baktık. Sesin geldiği yöne doğru gidiyorduk. Doğru yöne gidiyorduk. Ses netleşiyordu. Biraz da korkuyorduk. Bizi ne bekliyor bilmiyorduk. Ama merakımız korkumuzdan fazlaydı. Nihayet sese ulaştık. Tahtaların altında yavru bir köpecik vardı. Tahtaların altından köpeği çıkardık. Tir tir titriyordu. Hemen kucağıma alarak montumun içine koydum. Hemen eve götürdük. Anneme göstermeden odama koydum. Buse gizlice süt getirdi. Karnını doyurururken annem odaya dalmasın mı? Birden bire irkildik. Annemin kızmasından korkarken "Bu fındık kadar şey de nereden çıktı?" demesiyle adını Fındık koymaya karar verdik. Annem kızmamıştı ama bahçede beslemek zorundaydık. Babam bahçeye bir kulübe yaptı. Artık onun da bir evi, bir ailesi olmuştu. Karın yağmasına bu kadar sevinirken, bu karın bize yeni bir dost kazandıracağı hiç aklıma gelmezdi.

KAR  İLE GELEN MİSAFİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin