Ömer şirkete gittiğinden beri sabah olanların şokunu ve yükünu üzerinden atamıyordu. Kalbinin en güzel köşesin de saklamıştı yıllarca şimdi yüzeye çıkıyordu. Ne yapacağını nasıl davranacağını bilmiyordu. Ama bildiği birşey vardı oda cok özlemişti miniğini ama ne yapabilirdiki şuan evli bir adamdı ayreten belki onunda bir sevgilisi vardı. Belki de evliydi. Hayır hayır evli olsa kesin duyardı. Bunları düşünmek kalbini ağrıttı. Kendi evlenmişken Azra evlense çok muydu? Ve bu eninde sonunda olacaktı. Hem bu düşünceler Güllü'ye ihanetti ne kadar aşık olmasa da onun sevgisine ve aşkına saygısı vardı. Kafasından bu düşünceleri atmak için kendini önündeki dosyalara verdi.
💦❤💦❤💦❤💦
Azra sabah erkenden kaltı. Saate baktığın da saat 05.30 du uyandı uyanmasına ama hala uykusu vardı. Kalkıp Azat'ın odasına gitti. Sırt üstü yatan Azat'ın yanına uzanıp göğsüne başını yasladı. Azat Azra'nın geldiğini hissetmiş ve onu sıkıca sarıp alnını optu ve ikiside uykuya daldı.
Azatla Azra saat 9 da uyandılar. Ikisi beraber kahvaltıya indiler. Azra abisinden açıcağı kliniği bulması için yardım isteyeceği aklına gelince
"Abi" Azatla Ali aynı anda "Efendim" dediler Azra bu durum karşısın da kendini tutamayıp güldü.
"Ali abi" dedi sonra
Ali ona 'noldu' der gibi baktı.
"Abi şimdi ben klinik açicam yaa bunu icin uygun bir yer bulmam lazım dün baktım ama bulamadım bir yardım etsen"
" tamam abicim ben bugün bakarım"
"Neyse size afiyet olsun" deyip odasına çıktı
🍁
Kayaoğlu konağında gün her zaman ki gibi sabah erkenden başlamış çalışanlar ve evin hanımlarının yardımıyla kahvaltı hazırlanmış ve herkes sofra da yerini almıştı.
Güllü kocasına baktı. Dun eve geldiğin den beri düşünceliydi. Anlıyordu artık kocasını bir derdi vardı ama söylemiyordu şimdi sorsa söylemiyecekti. Ömer'in huyudu bir kere kendi anlatmadığı sürece canını da versen söylemezdi. Yiğit konuştu sonra
"Anne haberin var mı? Azra abla geri dönmüş"
"Azra mı? Hazerlerin Azra değil"
"Aynn anne Azra abla dün çarşı da gördüm"
Havin heyecanla şakıdı.
"Azra gelmiş mi inanmıyorum özlemiştim onu kaç yil oldu. Canım arkadaşım benim"
"Doğru kaç yıl oldu gideli reyhan ne kadar üzülüyordu şimdi ne kadar mutlu olmuştur.
Sema hanım bu habere cok sevinmişti. Çocukluk arkadaşı olan reyhan ne kadar üzülüyordu. Kızı için Azraya da kızıyordu bir gitmişti bir daha gelmemişti.
Havin
"Ablamı arayım o da cok sevinecek bu habere hatta ablamı buraya çağırayım Azrayı davet edelim eski günleri yad ederiz"
Ömer Azra'nın adı geçince kalbine bir ağırlık düştü inşallah o işe gidip gelmeye giderdi. Görmeyi çok isterdi ama kalbi dayamıyordu.Azra odasında dinlenirken annesi ona seslendiğini duydu.
"Azra bir bak kızım"
"Geldim anne"
Annesi elinde telefonla onu bekliyordu.
"Ha Azra al kızım telefon sana Havin aradı"
Şaşırmıştı Azra yıllardır görüşüyordu Havin ile ne yapacağını bilemedi konuşsa ne diyebilirdi ki telefonu tereddüt ederek kulağına götürdü.
"Alo" sesi fısıltıdan haliceydi
"Alo Azra sesin değil mi?"
"Benim Havin nasılsın"
"Iyiyim bende ne olsun dönmüşsün ama hiç uğramak haber vermek filan yok aşk olsun zaten almanyaya gittiğin için çok sinirliyim sana"
"Daha geleli üç gün oldu kimseyi gidip göremedim bile sana ugramak aklimdaydi zaten ama fırsatım olmadı."
"Dua et seni çok özledim o yüzden affedildin şimdi hemen hazırlanıp bize geliyorsun ablam da geliyor ozlem gideririz hadi." Nasıl giderdi o eve yaa ömer asaf evdeyse onu geçtim karısıda evdedir nasıl normal davranacaktı.
"Ama Havin..."
"Gelmiyorum filan kabul etmiyorum hadi kapatiyorum yarım saat en gec 1 saat içinde burada oluyorsun"
Deyip kapadı telefonu Azra'nın yüzüne.
"Noldu kızım ne diyor Havin"
"Ne desin anne bize gel diyor oraya gidicem şimdi"
"Tamam kızım git gör arkadaşlarını özlemişinizdir birbirinizi"
"Ben şimdi üzerimi değiştirip çıkıcam anne hadi görüşürüz" deyip optu yanaklarindan.
Dolabının kapağını açıp bakti ne giyebilirim diye abartılı birşey giyememeliydi burasi Urfaydi sonuçta aslinda askılı ve yarim bluzleri dışında açık birşey yoktu dolabında sevmezdi o etek giymeyi çok nadir durumlarda giyer eteği ve özel günlerde giydiği elbiseleri somon rengi fırfırli bol bir pantolon ve aynı renk bir askılıyı alıp giyindi.
Hafif bir makyaj yapti. Saçlarını açık bırakıp güneş gözlüklerini taktı.
Evden çıktığında taksi kapının önünde bekliyordu. Zaten giyinmeden önce çağırmıştı taksiyi.
Havin arkadaşı için hummalı bir çalışma içindeydi. Güllü de ona yardım ediyordu. Azra'yı daha cok merak etmişti şimdi Hazerleri tanırdı hatta birbirlerine çok sık gidip gelirdi bu iki aile ama Azra' yı hiç görmemişti. Adını bir kaç kere görümcelerinden ve kaynanasından duymuştu ama o kadar bir de doktor olduğunu biliyordu. Başka birşey duymamıştı. Güllü bunları düşünüp elindeki kurabiyeleri tabağa koyarken kapı çalmıştı. Havin bağırıyordu.
"Yenge sen kapıyı açadur ben geliyorum"
Güllü kapıya bakmaya gitti. Kapıda çok güzel ve modern giyinmiş bir kız duruyordu Güllü de pantolon filan giyerdi ama bu kiz bir başkaydı. Buralara ait durmuyordu. Kız gözündeki gözlükleri çıkarıp.
"Merhaba" dedi
Azra bir yandan da kapıyı açan kıza bakıyordu gerçekten güzel kızdı. Kız ona cevap vermişti.
"Merhaba sen Azra olmalısın ben Güllü "
"Ahh evet ben Azra memnun oldum Güllü" o sıra da bir bağırış koptu. Ve Havin göründü.
"Azra" deyip Azra'nın boynuna atlayı verdi. Azra da ona sımsıkı sarıldı. Özlemişti bu deli kızı.
Havin ayrılıp kızı içeri cekiştirdi.
Azra'nın konağa baktıkça anıları bir bir gözünün önüne geliyordu. Havinle ve özlemle avluda evcilik oynanışları yiğidin ağlayışları Ömerle ceviz ağacın altında oturup kitap okuduklari hayal kurduklari bir çok anı gözünün önünde canlanıyordu. Buraya gelmek iyi bir fikir değildi bahçedeki çardağa gectiklerinde. Özlemin karnı burnunda oturduğunu gördü.
"Özlem inanmıyorum sen evlendin mi"
"Evet hayatım evlendim tabi sen arayıp sormadığın için bilemezsin
Özlem com sinirliydi Azra ya bir insan hadi gelmiyorsun bir telefon bile açmaz mı Azra Havinle ikisinin en yakın arkadaşıydı ama Azrayla o başkaydı. Ömerle ikisinin arasın da olanı bile ondan başka kimse bilmiyordu mesela. Özlemin bu çıkışından sonra Azra'nın gözünden bir damla yaş aktı. Özlemişti kardeşi bildiği bu kızları hemde cok özlemişti. Özleme gidip sarıldı karnın izin verdiği şekilde özlem kızgınlığını unutup hemen sardı. Azrayı ikiside ağlamaya başlamıştı.
"Çok özledim özlem hemde cok ama biliyorsun dayanamazdım"
"Biliyorum ama hala mı?"
"Hala özlem"
Anlamıştı özlem onu hala seviyordu abisini ihanet edememişti sevgisine aşkına karşısında ki masum kız terk edememişti çocukluğunu unutmamıştı ilk aşkını ona hak veriyordu. O da aşık olmuştu ve sevdiği adamla evlenmişti ve şimdi bebeklerini taşıyordu. Azra'nın yerinde olsa unuta bilirmiydi Merti kesinlikle unutamazdı.
"Siz ne konuşuyorsunuz ve ben bunu neden anlamıyorum"
Diye çıkıştı Havin ondan birseyler saklanılmasından hiç hoşlanmazdı.
"Önemli birşey değil Havin Özleme duygu sömürüsü yapıp kendimi affediriyorum"
"Iyi oyle olsun bakalım hadi oturalım "
Herkes bulduğu yere oturdu.
"Bak Azra bu benim biricik yengem Güllü. Bu da meşhur kayıp Azra yengecim " diye tanıttı.
Demek ki bu güzel kadın Ömerin karısıydı.
"Biz kapıda tanışmıştık demek bu güzel bayan Asaf'ın karısı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA
Fiction généraleBen Azra Hazer hayallerimde ki gibi bir jinekoloji uzmanıyım. Ama mutlumuyum koskoca bir hayır 10 yıl önce ayrıldım ve 4 yıldır ayak basmadığım Urfadan. Törenin kol gezdiği kadınların ezildiği ölüm kokan Fırat'ın olduğu Urfadan. Ve şimdi gül kokul...