-James-
Zor gecelerden biri daha, kalkan son uçakla İstanbul adında bir şehre geldim, Türkiye bana çok yabancı bir ülke değil ama İstanbul'a daha önce gelmemiştim. Şuan bulunduğum yer benim için yeni bir deneyim. Yavaşça kolumdaki saate baktım 00:13 etraf sessiz değildi herkes dışarı çıkmış eğleniyordu bu durum saat geç olduğu için bana tuhaf gelmişti. İnsanların gece aktif olması işlerimi zorlaştıracaktı. Yürümeye devam ettim üstümde siyah bir gömlek ve kumaş pantolon var. Genellikle siyah giyerim ki üstümdeki kan lekelerini saklasın. Evet işimin mükemmel bir parçası da bu, ne renk giyeceğine karar vermek çok da zor olmuyor. Daha az kalabalık ve sakin bir yere doğru yürümeye başladım.
~Sylwia
Çalıştığım iğrenç bara doğru hızlı adımlarla yürüyordum, yine geç kalmıştım, üstelik insanlar neşeliydi bu orayı daha iğrenç hale sokuyordu.
Üstümde kırmızı tişört vardı, çok inceydi ve bu da üşümeme neden oluyordu hırkamı ise kaldığım küçük pansiyonda unutmuştum, fakat zaten yeterince geç kaldığım için bunu umursamayıp yoluma devam ettim.
-James
Yürümeye devam ederken biraz ilerde 2 tane polis gördüm bana bakıyorlardı refleks olarak bir anlık yürümeyi bırakıp olduğum yerde kaldım. Yanındaki elini yavaşça belindeki telsize doğru uzatınca bir anda koşmaya başladım 200 metre ilerde bir ara sokağa girdim, neden bunu yaptığım konusunda en ufak fikrim yoktu, sadece korkuyordum.
~Sylwia
Çalıştığım bara vardığımda patronumdan güzel bir azar işitmiştim hemen işimin başına geçmemi söylemişti, içimden patronuma fantezili küfürler yağdırıyordum, asıl kızdığım nokta şuydu, bana anlayış göstermeliydi kaldığım yer buraya fazlasıyla uzaktı, içimden tüm bunları düşünürken bir yandan da istenilen kokteylleri hazırlıyordum, bugün bu iğrenç bar her zaman olduğundan daha fazla kalabalıktı.
-James
Arkamda beni takip eden bir polis arabası, İstanbul'un güzel sokakları daha da güzelleşiyordu.
Nefes nefese koşarken biraz ilerde bir bar gördüm, hızla binanın arkasına geçtim ve saklandım.
Etrafıma korkak bakışlar atarken nefesimi bir düzene sokmaya çalıştım fakat olmuyordu, yere oturdum ve derin bir nefes aldım, çok yorgundum.
Zorla ayağa kalkıp bara baktım.
Şehirde başıma gelen ilk kovalama ve ilk sığındığım yer, buraya bir işaret koymalıydım.
Yerde eski bir demir parçası gördüm, elime alıp duvar boyasını kazıyarak büyük " M " harfi yazdım ve oradan uzaklaştım.~Sylwia
Çok fazla bunalmıştım çok kalabalıktı ve ben kalabalığı hiç sevmeyen biriydim, iki çocuk yanıma yaklaşırken bir belanın geleceğini biliyordum tam da düşündüğüm gibi oldu bana sarkıntılık etmeye başladılar, maalesef bu sürekli yaşadığım bir şeydi.
Saatler sonra artık fazlasıyla geç olmuştu bana sarkıntılık eden çocuklar o kadar sarhoş olmuşlardı ki artık konuşamaz haldeydiler, zaten artık gitme vaktim gelmişti saat 4:32 yi gösteriyordu barın çıkışına doğru ilerlerken patronun bana bakışlarını gördüm resmen bir kez daha geç gelirsen kovulursun gibi bakıyordu, korkak bakışlarla sırıttım ve kapıdan çıktım.
Yüzümü yeniden asıp bardan uzaklaşırken duvarda "M" harfi olduğunu fark ettim bunun daha önceden orada olmadığına yemin edebilirdim fakat yorgundum ve bu pek umurumda olmamıştı hızlı adımlarla kaldığım yere doğru yürümeye devam ettim.
-James
Şehirden biraz uzaklaştıktan sonra ıssız bir yerde bir araba gördüm çevreye bakındım yakınlarda ev yoktu. Bu dikkat çekici bir durum, saate baktım bir saate güneş doğacaktı fazlasıyla ilgimi çeken bu arabanın olduğu yere gittim.
Araba pahalı bir markaya ait olduğu belliydi camdan içeriye baktım yirmili yaşlarda bir kız ve erkek vardı. Büyük olasılıkla zengin çocuklarıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEPENTHE ( YENİ HALİ İNTERNET SİTEMDE RZGARKESKİN.BLOGSPOT.COM)
Paranormal-İKHAR- İki beden üç ruh. İki kişinin kendi bakış açıları ile yazdığı bu kitap eğer içine girerseniz sizi derinden etkileyecektir. Kitabı okumayın yaşayın. Kitap James adlı 17 yaşında bir çocuğu ve aynı zamanda Sylwia adında 15 yaşı olan bir kızın...