Campió | One Shot

156 13 6
                                    

Luhan gelen topa doğru koştu. İlk yarının bitimine saniyeler kalmıştı. Yine de kulübeye bir sıfır önde gidebilirlerdi.

Kanattan gelen topa sol ayağı ile gelişigüzel vurdu. Şampiyonlar liginin finalini izleyen staddaki binlerce, televizyonun başında olan milyarlarca kişi aynanda nefesini tutmuştu.

Top direkte patlayınca Juventus taraftarı belki bir küfürle, PSG taraftarı ise gol yememenin verdiği rahatlık ile nefeslerini bıraktılar. Ardındansa heyecanın hiç eksik olmadığı ilk yarının bitimini belirten hakemin düdük sesi duyuldu.

Luhan kaçırdığı gol yüzünden kendine sinirleniyordu. Daha dikkatli bir şekilde vurabilirdi o topa. Ve o lanet top da fileler ile buluşup onları galip olan taraf yapabilirdi.

Luhanın üzüldüğünü gören takım arkadaşları onu teselli etmeye başlamıştı. Herkes daha ikinci yarının olduğunu o zaman atabileceği tarzda şeyler söylüyordu.

Luhan daha gencecikti. Yirmisine yeni basmış bir yetenek. Avrupanın önde gelen kulüplerinden teklifler alıyordu. Ve bu yaşında Şampiyonlar liginin finalinde oynayan as takımdaydı.

Soyunma odalarına giden tünelde yürürlerken Luhanın yanına o gelmişti. Biricik aşkı. Sehunu. Savunma oyuncusu olduğu için sahanın öteki ucundan buraya gelmesi uzun sürmüştü.

Gelir gelmez de kaçırdığı gol yüzünden üzgün olan sevgilisinin yanında bitmişti. Kollarını ona göre bir hayli minik olan sevgisinin etrafına dolamıştı. Bebeğinin ter kokusu bile onun için adeta cennetti.

Sehunun kariyeri de Luhandan farklı sayılmazdı aslında. Aşağı yukarı aynı yaştaydılar ve o da kendini ispatlayarak geleceğin en iyi savunma oyuncularından biri olarak gösterilmişti.

"Her şeyi berbat ettim Sehun." Luhan ağlamaklı kelimelerini Sehuna doğru söyledi.

"Hiçbir şey mahvetmedin Luhan. Saçmalıyorsun. Alt tarafı bir gol kaçırdın. Her futbolcu gol kaçırır. Hem daha ikinci yarı var. Biz kazanacağız sevgilim." Sehun ağlayan sevgilisini öperek teselli etmemek için zor duruyordu. Şimdi yapamazdı. Takım arkadaşları ve teknik direktörleri bu ilişkiyi bilse bile yeri değildi açıklamak için. En azından Sehunun aklında başka bir plan vardı.

"Hayır Sehun anlamıyorsun. Anlamıyorsunuz. O topa daha kontrollu vurabilirdim. Zaten berbat bir oyun sergiledim." Luhan elleriyle terden ıslanmış olan sarı saçlarını geriye doğru itti ve uzun kirpiklerinin ardından sevdiği genç adama doğru baktı.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun. Muhteşemdin Lu. Sahadaki en iyilerdendin hatta. Herkes senin çabanı taktir ettiğine eminim." Sehun güzel sevgilisinin kafasında uydurduğu karamsar düşünceleri bertaraf etmek için bir hayli çaba sarf ediyordu.

"Sen çok iyiydin Sehun. Kaç tane gole engel oldun sayamadım bile." Luhan sevgilisine bu cümleleri sarf ederken soyunma odasına girmişlerdir bile.

Tüm takım soyunma odasındaki koltuklara oturmuştu. Yarım saatlik aranın ilk on beş dakikası teknik direktörlerinin verdiği taktikler ile geçmişti.

Geri kalan zamanda ise Juventus oyuncuları dinlenerek ikinci yarıya  daha enerjik başlamaya çalışıyordu.

Luhanın etrafta olmadığını fark eden Sehun ayağı kalktı. Tünelde yapamadığı şeyi buralarda bir yerde yapabilirdi.

Dolapların olduğu kısmı geçerek lavaboların bulunduğu bölgeye geldi.
Tahmin ettiği gibi Luhan buradaydı. Kabinlerin birinin ardından hıçkırık sesleri geliyordu.

Sehun Luhan'ın sesinin geldiği kabinin kapısını tıklattı.

"Minik geyik burada mı acaba?" Şirin bir sesle söyledikten sonra kapının ardından bir kıkırtı ardından da kilit sesi duyuldu. Kapının arkasından ise Sehunun yaşamı boyunca gördüğü en güzel şey çıkıverdi. Kızarmış gözleri ve dağılmış saçları ile Luhan kollarını sevgililine doladı. Sehun da karşılık vermek için beklemedi. Kollarını sevgilisinin ince beline doladı.

Campió | One Shot [Hunhan] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin