Sabah yine erken kalkmıştım bu arada kendimi tanıtmadım adım diren sarı saçlı bir kızm işte güzelliğe pek önem vermem ama çevremdekiler çok güzel olduğumu söylüyolar he diyip geçiyorum bi de ben hep gülümserim durmadan gülerim yani ağladığım pek görülmemiştir bu arada okuldan nefret ediyorum benim gençliğimi harcıyo 3 günlük dünyanın 2,5 gününü okula giderek geçiriyorız öbür buçukluk bölümdede ders çalışmaız isteniyo zaten yaşlanınca bu bilgiler hiç işime yaramicak niye öğreniyorumki ben neyse şimdi sizinde canınızı sıktım okuk falan dedim.Yapmayı en çok sevdiğim şeyde kaykay sürmek aynı zamanda en çok yapabildiğim şeydir kaykay sürmek.Annem en iyi yaptığım işin okuldan atılmak olduğunu söylüyor.Neyse herzamanki gibi annem uyandırmıştı beni.Ben tek başıma kalkamam yani en erken 12:00 da kalkarım üstüme siyah şortumu üstünede gri üstündede siyah kurukafa olan bir tişört giydim ,gözüme eyeliner çektim ve siyah okul çantamı aldım hayır ben gotik değilim bugünlük siyah takılmıştım.kahvaltıya oturdum ve kahvaltımı ettim vanslarımı giyiyodum ve annem bana dediki "kızım yatağını toplamamışsın" anneme "akşam yine yatmicakmıyım niye topliyim" dedim ve kaykayımı alıp gittim okula girdiğimde zil yeni çalıyodu hayret ilk defa geç kalmamıştım neyse sınıfa girdim ve ders biyolojiydi çok sıkılıyodum defterime resim çizerken önümde bir kağıt buldum kağıtta "bu gün biyoloji hocasını koltuğa yapıştırıcaz var mısın?" yazıyodu bi de bana kıarlar bunlar bendende daha kötü bunu kimin attığını tahmin edebiliyordum bunu bitek mert düşünebilirdi ona baktım ve kafamı evet anlamında salladım.Öğle tenefüsü olmuştu biyoloji hocamız öğle yemeği yiyodu gözetmen egeydi diğer kızlarda öbür hocaları oyalıyolardı ben ve mert'te sandalyeye japon yapıştırıcısı sürüyoduk ama süremedik tam sürecekken kapıdan müdür geldi ve bizi odasında beklediğini söyledi ben ve mert birbirimize umutsuzca baktık ve müdürün odasına gittik. Müdür bizden utandığını,okulunub kalitesini düşürdüğünü söyledi bize lafları saydırırken tabi yoruldu adam biraz durdu derin nefes aldı ve 'okuldan atıldınız' dedi ben pek umursamadım alışkındım ama mert çok üzülmüştü yazık.Bana "hiç üzülmüşe benzemiyosunuz diren hanım" dedi bende ona "ben alışkınım ve üzülücek bi neden bulamıyorum bu okuldan atılmak üzülmeyi gerektiren bi neden değil.Nereyi imzalıyorum" dedim ve odadan çıktım kaykayımı hızlıca sürüyodum çokta üzülmemiştim.Evde ne olucağını bana ne diyeceklerini bilmiyorum ama annemin beni öldüreceğini malesef biliyorum...
Eve gittiğimde annem bana çok kızdı "yine mi ? yine mi?" diye bağırıyodu annem ve bana dönüp dediki "yarın bi okul görüşmesine gidicez ve o okul senin son şansın koskoca şehirde bir okul kaldı atılmadığın o da bu eğer bundanda atılırsan seni şehir dışımda yatılı bir okula göndericez" dedi yatılı okulmu asla gitmem bu okul benim son şansım ve bunu iyi değerlendirmem lazımdı hemde çok...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son şans
ChickLitBencil, sabırsız ve biraz takıntılıyım. Hata yaparım, kendimi kaybederim ve bazen çekilmez olurum. Ama en kötü halimde beni çekemiyorsan, en iyi halimle kesinlikle beni haketmiyorsun demektir.