-James
Gözlerimi gördükten sonra koşarak kapıya yöneldi, fakat sakat ayağı ile kaçmak o kadar da kolay olamayacaktı.
Bu benim kahkaha atmama sebep oluyordu, bir anda kapının önünde belirdim ve elimi kapıya dayadım.
Ona eğilerek sırıttım ve kapıyı kapatıp kilitledim, anahtarı da yatağın altına fırlattım. Zorla elini tutup onu yatağa sürüklerken gözlerim patlayacak gibi hissediyordum.
"Bırak beni!"
Çığlık atıyordu ama onu duymak benim için zordu, kafamda milyonlarca ses vardı.
Arkama, ona dönüp sesimi yükselttim,
"Ağ! Yeter!"
Kolundan çekip onu yatağa attım ve yavaşça ona yaklaştım. Dengem bozuluyordu, bir sebepten ötürü buna karşı gelmeye çalışıyordum ellerim ile gözlerimi kapatıp aşağı eğildim, bağırıyordum. Canım yanıyordu, bunu her yerimde hissediyordum. Saçlarım tel, tel beyazlaşıyordu.
Tamamen beyaz olduğunda gri gözümü, yatakta bana korkarak bakan kıza diktim.
Beni itip kapıya yeniden koştu, bu beni eğlendiriyordu, bağırmaya devam ediyordu,
"Kurtarın beni! Kimse yok mu bu koskoca evde!"
Belinden tutarak geri,geri yürüdüm ve cama doğru götürdüm onu.
Elimle ağzını kapattım ve dışarıyı işaret ettim."Görüyor musun? Orda seni bekliyorlar. Öldüğünde onların yanına gideceksin."
Onu kendime çevirdim kollarını yukarı kaldırarak duvara sıkıştırdım.
"Nasıl ölmek istiyorsun?"
"Kendim yaparak!"
Çantasına ulaşmaya çalışıyordu, tüm gücüyle ittirmeyi denedi beni ama işe yaramıyordu. Fakat vücudum tuhaf bir tepki veriyordu.
Eli karnıma değdiğinde tüm bedenimde bir titreme hissettim, onu tutamıyordum, yere bıraktım ve geri, geri yürüyerek ondan uzaklaştım.
Gözümün rengi kendine gelip çizgiler geçtiğinde dengemin bozulması ile yere düştüm. Bir kaç saniye ona baktım, kendime neredeyse gelmiştim, fakat tüm bunlara şahit olmuştu.
Hızla ayağa kalkıp aynaya baktım. Saçlarım beyazdı.
"Yo .. Yo YO!"
Odamdaki lavaboya koşup saçlarıma su attım, eski rengine döndürmeye çalışıyordum. Basit ve başarısızca bir yöntem..
...
~Sylwia
Lavaboya gitmesini fırsat bilip hemen anahtarı aldım ve kapıyı açıp aşağıya koştum tüm vücudum baştan aşağıya titriyordu aşağı indiğimde ise kimsenin olmadığını gördüm ve çantamı da yukarıda unuttuğumu hatırladım, evet çantam ölmemden daha önemli değildi ama o olmadan sokakta ölü sayılırdım...
Hadi ama bunlar neydi ne oluyordu bir an önce buradan gitmek istiyordum.
...
-James
Çok utanıyordum üstelik artık nasıl olduğumu biliyor, ne olduğumu.. Çok zaman geçmeden yaptıklarımı da çözecekti. Yaşaması benim için çok tehlikeliydi çantamdaki maskeyi takıp elime bir bıçak aldım ve aşağıya indim.
Oradaydı onu görüyordum, koltuğun tam yanında... Yanına daha da yaklaştım, dengesi bozuluyordu bu çok belliydi. Etrafa tutunarak dengesini sağlıyordu. Elimdeki bıçak titriyordu, çünkü elim de dahil her yerim titriyordu. Elime daha sonra da Sylwia'ya baktım elimdeki bıçağı yere fırlatıp bağırdım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEPENTHE ( YENİ HALİ İNTERNET SİTEMDE RZGARKESKİN.BLOGSPOT.COM)
Paranormal-İKHAR- İki beden üç ruh. İki kişinin kendi bakış açıları ile yazdığı bu kitap eğer içine girerseniz sizi derinden etkileyecektir. Kitabı okumayın yaşayın. Kitap James adlı 17 yaşında bir çocuğu ve aynı zamanda Sylwia adında 15 yaşı olan bir kızın...