Yıl 1990... Ayşe ile Hasa'nın bir taraftan sevinçle bekledikleri kız evlat. Diğer taraftan "Biz bu çocuklara nasıl bakacağız" endişesi. Bu çocuklar... Çünkü bir tanede 2 yaşında erkek evlatları yani bendeniz Onur vardı. Ayşe yani annem yoksul bir ailenin tek kızıymış. Hep fakirlik ile savaşmış. Hasan yani babam ile evlendikten sonrada işler pek değişmemiş. Babam geçimini hamallıkla sağlayan köylü bir ailenin çocuğuymuş. Evlendikten sonra iş imkanları için İstanbul'a yerleşmişler. Fakat değişen pekte birşey yoktu. Yoksulluk sadık bir dost gibi onları hiç bırakmamış. 12 Haziran.. Beklenen an gelmişti. Annem doğum için hastaneye kaldırılmıştı. Babama bu güzel haber iş yerindekiler tarafından verilmişti. Babam mutlu bir şekilde çıkmış oradan. Yolda beklenmeyen o kaza herşeyi beraberinde getirecekmiş aslında. Babama araba çarpmıştı. Annemin bulunduğu hastaneye getirmişler. Fakat daha yoldayken kurtarılamamış. Annemin odasına Zehra yani kız kardeşimin baba adını öğrenmek için giren hemşire gözyaşlarını tutamamış. Baba Adı Hasan Topçu. Hemşire: Bugün kurtarılamayan Hasan Topçu..? Yok ya tesadüfdür sadece. Annem: Hasan... Kendisi inşaat işçisi. Haber verilmişti. Gelir birazdan oda.
Hemşire o an emin olmuş ve başlamış ağlamaya. Olayı duyan annem fenalaşıp duruyormuş. İğneler sakinleştiricilerle ayakta tutulmaya çalışılıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdiğim Kardeşimmiş...
RomanceSevgi güzel birşeydir değil mi ? Sevildiğini bilmek eşittir huzur. Peki ta sevdiğinin kardeşin olduğunu öğrenmek...? Bu insanda hangi hissi uyandırır ?