Tekrardan merhaba arkadaşlar; ikinci bölüm minicik bir aradan sonra geldi :Dd sabredemedim :dd İlk olarak sanırım hikaye bir kaç kişinin ilgisini çekmiş. Okuduktan sonra yorum yaparsanız ve oylarsanız çok sevinirim ona göre bende eksiklerimi düzelteyim şimdiden teşekkürler....
Akşam perdeyi iyi örtmediğimiz için uyandığımda tüm güneş ışıkları gözümün içine hücum ediyordu. Pikemi kafama kadar çektikten sonra tam uykuya dalacaktım ki; annemin dün söyledikleri aklıma geldi ve yerimden fırladım. Hemen annemin yanına gidip onu uyandırdım ve
'' Dün gece söylediklerin doğru muydu?'' dedim. Emin olabilmek için. Çünkü bazen rüyalarımı gerçek hayatla karıştırabiliyorum.
''Ne söyledim ki ben sana dün gece'' dedi annem uykulu bir sesle.
O an ağlamamak için kendimi zor tuttum. Alt dudağım titriyor ve burnum kaşınmaya başlıyodu. Sanırım yine tüm hayallerim tuzla buz olmuştu. Ama benim bir sürü planım vardı diye düşünürken annem suratıma bakıp kocaman bir kahkaha attı.
'' Tabiki doğruydu. Bakalım bugün görebilecek miyiz senin yakışıklıyı?'' dedi ve demesiyle boynuna sarıldım. Bir iki saniye sonra ayrıldık birbirimizden ve ben hemen hazırlanmaya başladım.
Bavulumdan bana en çok yakışan siyah bikinilerimi (en çok yakışan derken biraz ama azıcık zayıf gösteren bu arada birazcık kiloluyum) ve üzerine arkasında delikli kareler olan bir plaj elbisesi çıkardım. Onları hemen üstüme geçirdim. Saçımı dağınık ama havalı bir atkuğruyu yaptım. son olarakta gözüme aynalı ve beyaz çerçeveli gözlüğümü taktıp. Artık hazırdım. Kayra ile karşılaşabilmek için çoktan hazırdım. Bütün önlemlerimi almıştım :dd
Annemler hazırlanmadan ben hemen odadan çıktım. Başta güzelce tek başıma kahvaltımı yaptım. Ardından kendimi sahilde buldum. O kadar kalabalıktı ki kendime yer bulmak için zorluk yaşıyordum. Aslında Kayra'yı görmek için zorluk yaşıyordum desem daha doğru.
Sonunda bana göre tek kişilik bir sezlong bulmuştum. Güzelce havlumu serdim ve yüzüstü yattım. Telefonumdan '' footprints in the sand'' şarkısını açmıştım. Niyeyse hiç alakası olmadan aklıma Kayrayla beraber gçen eski günler geldi. O günler bir daha asla yaşanmayacak günlerdi. Aslında unutmuştum onu. Yalan söylemiyorum. Gerçekten unutmuştum. Taa ki 1 ay öncesine kadar....
- 1 AY ÖNCE -
Tavuk gibi erkenden yattığım geceden, erken kalkmıştım. Uyandığımdaki ilk işim baş ucumda şarjda olan ( priz yatağımın yanında olan şanslılardanım ;)))) ) telefonuma bakmaktı. Bildirimleri kurcalarken saat 00:51' de gelen bir cevapsız arama ilgimi çekti ve baktığımda mutluluktan ve şoktan yerimde duramıyordum bu Kayra'ydı. Birde bunun üstüne tam bir saat sonra mesaj atmıştı.
'' Merhaba'' diye.
Açıkçası mesaj beni ne kadar mutlu da etse aklımda bir sürü hayal canlandırmama yardım da etse başta cevap vermiycem diye triplere girmiştim. Ama sonra elime geçen bu fırsatı değerlendiremeyecek kadar da salak olmadığımın farkına vardım :dd ve
'' Meraba beni aramışsın'' diye hiç tereddüt etmeden cevap attım. Ve 1 saat sonra cevap geldi. Ama o bir saat nasıl geçti hiç sormayın :Dd
''Ya özür dilerim uyuyodum. Amerikadayımda. Merhaba nasılsın diyim dedim. Çok uzun zaman oldu sonuçta'' diye cevap vermişti.
Ben tabi yerimde duramadım. Çok uzun zaman oldu sözünü okuduğumda hele uçtum uçtum. Farkındasın demekkiş pezooo gibi havalara girdim. Ama hiç umursamıyormuş gibi
'' İyiyim sağol'' yazdım. Ama içimden neler neler yazmak geliyo siz düşünün.
''İyi bende napıyosun'' yazdı. O anda onu öyle bir göt etmek istedim ki. 'Sen diye soran oldu mu duygusuz.' yazasım geldi ama;
'' Tatil yapıyorum işte'' yazdım.
Anında gelen bir cevapla;
'' Nerde?'' dedi.
'' Erdek, eşkişehir, antalya arasında gidip geliyorum''dedim.
Dedim ve bir daha hiç cevap gelmedi.
-SAHİL-
Açıkçası eski günleri özlemiyor değilim. Sonuçta üç yıl boyunca şöyle böyle de olsa uzun bir ilişki yaşamıştık. o da sevmişti benii, bende sevmiştim. (O üç yılın üstüne tam 4 yıl sonra burda karışılaşsak süper olurdu). Her türlü tamamlıyorduk birbirimizi. Ancak bir yere kadar. 8. Sınıf balo gecesi sonunda yanıma gelip
'' Gidiyorum ben'' dedi ve kollarını açtı. Ben halen balodan gidiyo sanarken sıkıca sarıldım ona. Son sarılmamız olduğundan haberim olmadan ağladım omzunda. Bıraktı sarılmayı az zaman sonra.
'' Defne, gidiyorum ben; istanbul'a gidiyorum'' dedi. '' Senden ayrı yerde ilişkimizi devam ettirmek çok zor o yüzden burda bitirelim güzelce ne sen daha fazla üzül ne de ben. Uzaktan ilişki çok zor.'' diye de ekledi.
O an orda tekrar sarıldım ona. Ağlayabildiğim kadar ağladım. Rimelim en son benim elbisemle uyumlu gömleğinin üstündeydi. Sonra ;
''Kendine iyi bak ve kendini üzme'' dedi.
''Sende kimseyi beni bıraktığın gibi bırakma'' dedim.
Hepsi birer birer kafamda canlanırken müziğin kesilmesiyle birisinin aradığını gördüm. Annemdi. Hemen havuz başına gelmemi söyledi. Bende denize girip öyle gelebileceğimi açıkladım. Kötüydüm ve bu halde onların yanına gidemezdim. Hemen üstümdeki elbiseyi çıkarıp denize attım kendimi. Bir yandan yüzmeye çalışırken, bir yandan da plajaki o kalabalığa rağmen Kayra'yı görmeye çalışıyordum. En sonunda pes ettim ve dubalara doğru yüzmeye başladım...
İKİNCİ BÖLÜMÜ BİRAZ UZUN TUTMAYA VE BAZI AYRINTILARI AÇIKLAMAYA ÇALIŞTIM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ. YORUMLARINIZI BEKLİYORUM:))))) BU ARADA BALO OLAYINI BİZZAT YAŞADIM. DUYGUSUNU YANSITAMAMIŞ OLSAMDA...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 YIL SONRA
RomansaSizi hiç ummadığınız anda bırakmış ve 4 yıl boyunca konuşmamız birisiyle karşılaşmak ve yüzüne herşeyi söyleyip onunla vakit geçirmek istemez miydiniz? Defne'de hep istedi ve sonunda hayalleri gerçek oldu...